Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/288 E. 2021/240 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/288
KARAR NO : 2021/240

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi,
Durdurulması, Giderilmesi, Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 29/10/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “….” markasının 1968 yılından bu yana Tarım-Hayvancılık ve Ziraat sektörünün önde gelen ve en tanınmış markalarından olduğunu, “…. ” ifadesinin kısaltması olarak “……. ” markasını tescillediğini, “…. ” markasının sektöründe yerel ve global bazda önemli bir yer edindiğini, bunun yanı sıra müvekkilinin kendi ticaret unvanı olan “……” ismini de yine ….. Makina ve Aletleri A.Ş.’den alınan Eyüpsultan ….. Noterliğinin 11/02/2019 tarih ve …. yevmiye nolu muvafakat ile 7, 35 ve 37. Sınıflarda ……. nolu başvuru dosyası ile tescil ettirdiğini, akabinde müvekkilinin 11/02/2019 tarihinde İstanbul’da şube açılışı yaparak üretim ve pazarlama faaliyetine başladığını, müvekkilinin ciddi meblağlar ödeyerek ve yatırımlar yaparak devraldığı “…….” ve yeni tescil ettirdiği “……” markaları ile kuruluşlarından bugüne kadar aralıksız olarak hizmet ve mal ürettiğini, ticaretini yaptığını ve bu markalar adı altında ticaret hayatı faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalı şirket ….. isimli kişi tarafından 24/04/2019 tarihinde İstanbul ilinde tek ortaklı olarak kurulduğunu, şirket kurucusu olan …….’ün, müvekkilinin ortağı olan ……… A.Ş.’de bir dönem satış elemanı olarak çalışan ……… tarafından yönetildiğini ve yürütüldüğünü, ………’ın sektörde uzun yıllar satış elemanı olarak çalışmış olması sebebiyle “…….” markasının ulusal ve uluslararası piyasada bilinirliğini ve satış potansiyelini bildiğinden, müvekkilinin tescil sahibi olduğu “…….” markasının sonuna “……. ” ibaresini ekleyip “……. ” adıyla 7. sınıfta …… tescil dosyası ile 35. sınıfta ……… tescil dosyası ile “……. ” markasını kötü niyetli ve haksız çıkar sağlamaya yönelik olarak tescil ettirdiğini, davalı yan bu markayı her ne kadar bu isimle tescil edilse de, piyasaya “…….” ibaresinin ön planda olduğu logo ile sürüldüğünü ve davalının bu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına tescilli …… ve ……. tescil numaralı markaların hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, giderilmesini, davalının “…….” markasını içeren her türlü kullanımının sona erdirilmesini, bu ibareyi taşıyan ürün, tanıtım malzemesi, tabela, evrak ve tüm tanıtım malzemelerinin toplatılarak “…….” ibaresinin silinmesini, silinmesi mümkün değil ise imhasını ve davalının sosyal medya ve internet sitesindeki “…….” ibareli kullanımlarının durdurulması ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili markasının farklı sınıflarda tescilli olduğunu, bu nedenle hükümsüzlüğünün mümkün olmadığını, davacının tanınmış marka belgesi olmadan böyle bir talebi ileri süremeyeceğini, müvekkilinin üretim alanı olan süt sağma makinası bakımından bu güne kadar “…….” ismi ile üretilmiş ve piyasaya sunulmuş bir tek ürünün dahi bulunmadığını, davacının ürünün üretimini engellemek ve müvekkili tarafından üretilen ürünün piyasada tutması sebebi ile müvekkilinin elde ettiği itbardan faydalanmak istediğini, “…….” isminin tarım aletinin kısaltılmış hali olduğunu, ticaret alanında genel kullanım halinde bulunduğunu, TPMK nezdinde farklı kişilere ait çok sayıda tescilinin bulunduğunu, müvekkilinin genel kullanım haline gelen bu isme ayırt edici ilave yapmak suretiyle tescil aldığını ve tescil alınan şekle uygun olarak kullandığını, müvekkili şirketin “……..” ismi ile devir tarihinden önce üretim ve satış yapmaya başladığını, davacının bunu bilerek markayı devraldığını, her iki marka birlikte değerlendirildiğinde, gerek görsel, gerek telaffuz ve gerekse de yazılış ve yazı karakterleri bakamından ayrı olduğunun anlaşılacağını, davacının üretiminin sadece çapa ve tarım aleti olup, hayvancılık alanında bir üretimi olmadığını, müvekkilinin süt sağma ürününün davacı tarafından üretilmediğini, “…….” isminin halen devreden şirket adına birden fazla sınıfta tescilli olarak kullanıldığını, Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasında davacı ……… unvanlı şirketin de “…….” markasının hak sahibi olduğunu iddia ettiğini, bu durumda müvekkilinin hangi şirketin ‘…….’ isminden faydalanmaya çalıştığının ve hangi şirketin markasına karışıklık yarattığının anlaşılamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına olan …….. ve ……. tescil numaralı markaların hükümsüzlüğü, davalının davacı markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, önlenmesi, önlenmesi, durdurulması, giderilmesi, davalının dava konusu “…….” markasını içeren her türlü kullanımının sona erdirilmesi, bu ibareyi taşıyan ürünlerin ve tanıtım malzemelerine el konularak “…….” ibaresinin silinmesi, mümkün değil ise imhası, davalının sosyal medya ve internet sitesindeki “…….” ibareli kullanımlarının durdurulması ile verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ……. tescil numaralı “…….” ibareli marka ile, …….. tescil numaralı “…… ” ibareli markaların davacı adına, …….. tescil numaralı “………” ibareli markaların davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 27/09/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacının …….. tescil nolu “…….” ibareli markasının 7. sınıfta, “çapa traktörü, çayır biçme makinesi, tarımsal amaçlı öğütme makineleri, motorlu testereler, motorlu tırpanlar, motokültüvator. Kara taşıtları için olanlar hariç; dizel motorlar bunların parçaları ve tertibatları” emtialarında tescilli olduğu, davacı markasının davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen …….. tescil nolu markanın koruma tarihi ve öncesinde tanınmış marka niteliğine kavuşmuş olduğuna dair dosyada herhangi bir delil, bilgi ve sair bulunmadığı, davalının …… tescil numaralı “…….. ” ibareli markasının 7. sınıfta tescilli olduğu, “Kara taşıtları için olanlar hariç motorlar, elektrikli motorlar, bunların parçaları ve tertibatları: hidrolik, pnömatik kontroller, kara taşıtları için olanlar hariç frenler, balatalar, krank milleri, dişliler, silindirler, pistonlar, türbinler, filtreler; kara taşıtlarında kullanılan ve bu sınıfta yer alan parçalar: taşıtlar için yağ, yakıt ve hava filtreleri, egzozlar, egzoz manifoldları, silindirler, silindir. başları, pistonlar, karbüratörler, yakıt dönüşüm cihazları, enjektörler, yakıt tasarruf cihazları, pompalar, valfler, marşlar, dinamolar, bujiler” ve “Tarım, hayvancılık, ziraat sektörlerinde ve tahil/meyvelsebzelgida işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar, içecek yapım ve işleme makineleri” emtiaları yönünden, önceki tarihli davacı markası ile karıştırılma ve bağlantı kurulma ihtimaline sebep olabileceği, Mahkemece iltibas sabit görülürse, davalının fili marka kullanımının, markası tescilli ise de, SMK’nın 155 hükmü de dikkate alındığında, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edeceğini belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalının 28.09.2020 başvuru tarihli …….. başvuru no.lu markasının yayınına itiraz edildiği ve itirazın kabul edilerek, başvurunun tam reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dava konusu bu marka tescilli olmadığı için hakkında hükümsüzlük ve sicilden terkin kararı verilemeyeceği tespit edildiğinden bu marka yönünden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava konusu …….. tescil no.lu davalı markası yönünden yapılan değerlendirmede; Davacıya ait …….. tescil no.lu marka, dava dışı şirketten devralınmakla, koruma tarihinden itibaren tüm hakları ile birlikte davacıya geçmiştir. Markanın tescilinin yenilendiği, davacı adına geçerliliğini devam ettirdiği anlaşılmaktadır. Davacının ……. no.lu markası, 7. sınıfta, “çapa traktörü, çayır biçme makinesi, tarımsal amaçlı öğütme makineleri, motorlu testereler, motorlu tırpanlar, motokültüvator. Kara taşıtları için olanlar hariç; dizel motorlar bunların parçaları ve tertibatları” emtialarında tescillidir. Davalının ……. no.lu markası, 7. sınıfta, “Ahşap, metal, cam ve plastik malzemelerin ve madenlerin işlenmesi, bunlara şekil verilmesi için makineler, takım tezgahları ve bu amaçla kullanılan endüstriyel robotlar, üç boyutlu yazıcılar. İş makineleri: dozerler, kepçeler, ekskavatörler, yol yapım ve kaplama makinaları, sondaj makinaları, kaya delme makinaları, süpürme makinaları ve aynı işleve sahip robotik mekanizmalar. Kaldırma, taşıma ve iletme makineleri: asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar. Kara taşıtları için olanlar hariç motorlar, elektrikli motorlar, bunların parçaları ve tertibatları: hidrolik, pnömatik kontroller, kara taşıtları için olanlar hariç frenler, balatalar, krank milleri, dişliler, silindirler, pistonlar, türbinler, filtreler; kara taşıtlarında kullanılan ve bu sınıfta yer alan parçalar: taşıtlar için yağ, yakıt ve hava filtreleri, egzozlar, egzoz manifoldları, silindirler, silindir başları, pistonlar, karbüratörler, yakıt dönüşüm cihazları, enjektörler, yakıt tasarruf cihazları, pompalar, valfler, marşlar, dinamolar, bujiler Rulmanlar, bilyalı veya masuralı yataklar. Lastik sökme ve takma makineleri. Alternatörler, jeneratörler, elektrik jeneratörleri, güneş enerjisi ile çalışan jeneratörler. Boya makineleri, otomatik boya püskürtme tabancaları, elektrikli, hidrolik ve pnömatik zımbalama makineleri ve tabancaları, elektrikli yapıştırıcı tabancalar, basınçlı hava veya sıvı püskürtücü makineler için tabancalar, elektrikli el matkapları, motorlu el testereleri, dekupaj makineleri, spiral makineler, basınçlı hava üreticiler, kompresörler, araç yıkama makineleri ve yukarıda sayılan makine ve araçlarla aynı işleve sahip robotlar. Elektrikli ve gazlı kaynak makineleri, elektrikli ark kaynak cihazları, elektrikli lehim cihazları, elektrikli ark kesme cihazları, elektrikli kaynak makine elektrotları ve bunlarla aynı işleve sahip robotlar. Matbaa makineleri. Ambalajlama makineleri, doldurma-tapalama ve kapatma makineleri, etiketleme makineleri, tasnifleme makineleri ve yukarıda sayılan makinelerle aynı işleve sahip robotlar ve robotik mekanizmalar (elektrikli plastik kapama/mühürleme cihazları [paketleme] dahil). Tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar. Makine veya motor parçası olmayan pompalar (akaryakıt dolum ve dağıtım pompaları ve bunların tabancaları dahil). Doğrama, öğütme,ezme, çırpma ve ufalama için mutfakta kullanılan elektrikli aletler; yıkama makineleri (çamaşır/bulaşık yıkama makineleri, ısıtmalı olmayan santrifüjlü çamaşır kurutma makineleri dahil); zemin, halı veya döşeme temizleme amaçlı elektrikli makineler, elektrikli süpürgeler ve bunların parçaları. Otomatik satış makineleri. Galvanizle kaplama ve elektroliz (akımla kaplama) makineleri. Elektrikli açma kapama mekanizmaları. Makine ve motorlar için silindir contaları. Tarım, hayvancılık, ziraat sektörlerinde ve tahıl/meyve/sebze/gıda işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar, içecek yapım ve işleme makineleri.” emtialarında tescillidir. Görüldüğü üzere, davacı markası, davalı markasından önceki tarihlidir ve davalı markasının tescilli olduğu 7. sınıfta tescillidir. Buna göre, davalı markasının tescilli olduğu aynı sınıftaki emtiaların davacı markasının tescili kapsamındaki emtialar ile aynı/benzer olması ve markalar (işaretler) arasında da ayniyet/benzerlik bulunması halinde, davalı markasının iltibasa dayalı olarak hükümsüzlüğü ve sicilden terkini yönünde karar tesis edilebilecektir. ……. kelimesi markanın esas unsurudur. Davalı markası ise , “……..” şeklinde olup, ……. ibaresi yine bu markada da esas unsurdur. ……. kelimesine bitişik olarak yazılı olan SÜT ibaresinin markanın devamındaki SAĞIM MAKİNALARI ile birlikte ürünün cinsini ifade ettiği anlaşılmaktadır. Davalı markasının devamı “VE YEDEK PARÇA İMALATI” olup, verilen hizmeti ve hizmete konu emtianın ne olduğunu göstermektedir. Davalı, ……. kelimesinin Tarım Aletleri ibaresinin kısaltması olduğunu belirtmektedir. Davacı, TARIM ALETLERİ ibaresinin kısaltması olan bu işaretten esinlenerek markasını oluşturduğunu ifade etmektedir. Dosya içeriğinden, …….’ın tarım sektöründe ortak kullanıma ait, ticaret alanında herkesçe kullanılan bir ibare olduğuna dair bir bilgi tespit edilmemiştir. Davacı tanınmış marka iddiasını (SMK m.6/f.5) da ileri sürmektedir ki, bu da markanın hükümsüzlüğü sebepleri arasında yer almaktadır (SMK m.25/f.1). Dosyada, davacı markasının tanınmış marka olduğuna ilişkin herhangi bir delile rastlanmamıştır. Sadece, dava dışı şirketten davacının markayı devralmasına dair 2019 tarihli basın haberi bulunmaktadır. Bu haberde, dava dışı devreden şirketin tarım (makineleri) sektöründe yarım asrı geçen bir süredir faaliyet gösterdiği bilgisi yer almaktadır. Sırf bundan hareketle ……. markasının tanınmış marka olduğu sonucuna varmak mümkün değildir. Davalı markasının ……. ibaresini ihtiva ettiği, devam eden kelime unsurlarının davacı markasından ayırt edilmesini sağlamadığı ve böylece görsel, işitsel ve anlamsal olarak davalı markasının eski tarihli davacı markası ile iltibasa neden olacağı açıktır. Davacı markasının 7. sınıfta belirli emtialarda tescilli olduğu, markayı davacıya devreden şirketin birtakım emtialar yönünden markayı kendi uhdesinde tuttuğu, bazı emtialar içinse bir başka (dava dışı) şirkete yine davacıda olduğu gibi kısmi devir gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Taraf markalarının tescilli olduğu sınıf ve emtia yönünden de kısmen benzer olup, iltibas nedeniyle kısmi hükümsüzlük koşulları oluşmuştur. Ancak, davacı aynı zamanda kötü niyetli tescil nedeniyle hükümsüzlüğe de dayanmıştır. Kötü niyetli tescil, markanın hükümsüzlüğü nedenlerinden biridir (SMK m.6/f.9, SMK m.25/f.1). Davacı vekili, davalı şirketin tek kurucusu ve ortağı …….’ün müvekkili şirketin ortağı olan ……… A.Ş.’de bir dönem satış elemanı olarak çalışan ………’ın kız kardeşi ………’ün kocası olduğunu, …….’ün yurtdışında Filibe’de yaşadığını, işlerin ……… tarafından yönetilip yürütüldüğünü, ………’ın “…….” markasının bilinirliğini ve satış potansiyelini bildiğinden davalı markalarının tamamen kötü niyetle ve haksız çıkar sağlamak amacıyla tescil ettirildiğini, ………’ın ……. paylaşımında “GEÇMİŞTEN GELECEĞE…” şeklinde davalı şirketin tüketici tarafından 50 yıllık “…….” ile ilişkilendirilmesini açıkça istediğini, nitekim fiili karıştırılmanın da söz komusu olduğunu, ayrıca davalının ” ……. ” olarak tescilli markası olmasına ve bu marka ile üretim ve pazarlama yapma imkanı olmasına rağmen bu markayı kullanmayıp, “…….. ” ibareli dava konusu markayı tescil ettirip tesciline uygun olarak da kullanmadığını, tek amacının çiftçilerin gözünde olumlu imajı bulunan, tanınmış ……. markasından haksız menfaat sağlamak olduğunu belirtmektedir. Dosyaya ibraz edilen görsellerde dava dışı ………’ın ……. hesabında yer verilen ……… şeklindeki marka kullanımları görülmektedir. Davalı taraf vekili, bu kullanımların müvekkili şirkete ait olmadığı yönünde bir beyanda bulunmamıştır. Buna göre, davalının fiili marka kullanımında, ……. ibaresinin tescil edildiği şekildekinden farklı, çok daha vurgulayıcı biçimde, çok daha büyük puntolarla kullanıldığı anlaşılmaktadır. ………’ın …….. paylaşımında yer alan ifadenin, “……” şeklinde olduğu görülmektedir. Davalı şirketin kuruluş tarihi 2019 olup , dava konusu marka da 2019 tarihinde tescil edilmiştir. Dava tarihi itibariyle bir yıllık dahi geçmişi olmayan marka ve şirketten “……..” şeklinde bahsetmek söylemi ile davalının, davacının “…….” markasını kısmi olarak devraldığı dava dışı şirketin sektördeki bilinirliğinden yararlanma amacını güttüğü açıktır. Kaldı ki, “……..” ibaresini taşıyan markanın tescilli olduğu diğer emtialar yönünden kullanılması emtiaların niteliği ile de uyuşmamaktadır. Tarafların ikisi de tarım makine ve aletleri sektöründe iştigal etmektedir. Basiretli tacirden, faaliyet gösterdiği alanlardaki başka kimselerin marka tescillerinden haberdar olması ve aynı alanda faaliyet gösteren başkalarının markaları ile iltibas oluşturmaya sebep olmayan markaları tescil ettirmesi beklenir. Bu itibarla davalının marka tescilinde kötü niyetli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Kötü niyetin bölünülmezliği ilkesi gözetilerek aynı/benzer emtia ve hizmet ölçütü dikkate alınmaksızın, davalı markasının tescilli olduğu tüm sınıflarda (emtia ve hizmetlerde) hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabete ilişkin davasına gelince; Marka hakkına tecavüzde iltibas düzenlemesi (SMK m.7/f.2- b bendi), hükümsüzlük davasındaki ile aynı kurallara tabidir. Dosya kapsamı delillere göre, davalının fiili marka kullanımı tescilinden dahi farklı olup, “…….” ibaresini ön plana çıkarır mahiyette olup, tescilli markası mevcut ise de, SMK m.155 hükmü de dikkate alındığında hükümsüzlük yönünden yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde SMK m.7/f.2-b ve SMK m.29/f.1-a gereğince davalının eylemi davacı marka hakkına tecavüz ve TTK 54 ve devamı maddeleri anlamında haksız rekabet teşkil edeceğinden, davacının bu talebi yönünden de davasının kabulü gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ……. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne dair davasının usulden REDDİNE,
2-Davacının sair talepleri yönünden davasının KABULÜNE,
3-Davalı adına tescilli ……. tescil nolu markanın tescilli olduğu tüm emtia ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
4-Davalının davacı adına tescilli “…….” esas unsurlu markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine ,durdurulmasına, giderilmesine, bu kapsamda davalının “…….” ibaresini içeren her türlü kullanımının sona erdirilerek bu ibareyi taşıyan ürün, tanıtım malzemesi, tabela, evrak ve tüm tanıtım malzemelerine toplatılarak “…….” ibaresinin silinmesine, silinmesi mümkün değil ise imhasına, yine davalının “…….” ibaresini internet ve sosyal medyada kullanımının durdurulmasına,
5-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin ülke çapında yayın yayımlanan trajı en yüksek üç gazetenin birinde ilanına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 4,90 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine
10-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 159,50 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.159,00 TL yargılama giderinin, davanın kısmen kabul-red nedeniyle 765,27 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
12-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
13-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır