Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/276 E. 2021/141 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/276
KARAR NO : 2021/141

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesi ile, dava konusu olan el arabası ürünün davalı adına … no ile “…” başlıklı faydalı model olarak tescil edildiğini, davalı şirketin müvekkili şirketle aynı sekörde faaliyet gösteren rakip şirket olduğunu, tespite konu olan el arabasına dair herhangi bir ürün tespit edilememesinin marka tescilinin kötü niyetli olduğunu ve haksız kazanç elde etmek için yapıldığını, dava konusu el arabasını herkes tarafından kullanılan bir araç faydalı model olarak tescil edildiği ve başkasının markasından haksız olarakolarak yarar sağlamaya çalışıldığını, aynı sektörde rekabet eden firmaların satışa sundukları mal ve hizmetlerin birbirine yakın olduklarını belirterek, davalı adına olan … no ile tescilli “….” başlıklı faydalı model olarak tescil edilen markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde … tescil nolu “…” başlıklı faydalı model belgesinin sahibi olduğunu, bu model üzerinde uzun yıllardır münhasıran hak sahibi olduğunu, davacı tarafın müvekkiline ait faydalı modele tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin mevcut olduğunu, müvekkiline ait olan faydalı modelin davacı tarafça izinsiz olarak kullanıldığını, müvekkilinin faydalı modelden doğan haklarını ihlal ettiğini, müvekkiline ait ürün tescilinnin bir faydalı model olduğunu ve yenilik ve buluş basamağı içermediğini, kötü niyetle tescil edildiğinin taraflarınca kabulününü mümkün olmadığın savunarak, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden reddini, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 22/06/2021 tarihli duruşmasında davacı vekili beyanları ile, yargılamanın devamında tarafların haricen görüşerek sulh olduklarını, sulh protokolü düzenlendiğini, protokol uyarınca davalarından feragat ettiklerini, karşı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş olup, bu beyanı imzası ile tasdik edilmiştir. Davalı vekili de duruşma beyanları ile, davacı vekilinin beyanlarına aynen katıldığını, tarafların haricen sulh olduğunu, kendilerinin de yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını, davanın feragat ile sonuçlandırılmasını beyan etmiş olup, bu beyanı imzası ile tasdik edilmiştir. Taraf vekillerinin taleplerinin davayı sonlandırır nitelikte olduğu anlaşılmakla, davacının davasının feragat nedeniyle reddine ve her bir tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına ve aynı sebeple taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harcın yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Her bir tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Her iki taraf yararına da avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,x
5-Karar kesinleştiğinde harcanmayan avansın yatırına iadesine,
6-Talep halinde kararın tebliğe çıkarılmasına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır