Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/272 E. 2021/227 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/272
KARAR NO : 2021/227

DAVA : Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması,
Önlenmesi, Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2020/367 ESAS SAYILI DOSYASI –

DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü , Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket yetkilisi tarafından tasarlanan, söz konusu tasarım ürününü ……… tescil numarası ile tescillediğini, müvekkilinin tescil ettirdiği tasarıma ilişkin ürünü 2014 yılından bu yana ürettiğini, gerek yurtiçi, gerekse yurtdışında bulunan müşterilerine satışını gerçekleştirdiğini, ancak hal böyle iken davalının, müvekkilinin tescilli tasarımına ilişkin ürünü taklit ederek zincir marketlerin birinde satışa sunulduğunu, markete ait katalog ve internet sitesinde de bu taklit ürünlerin tanıtımının yapıldığını, davalının eylemi sonucunda müvekkili ticaretinin büyük bir sekteye uğradığını, satıştan haberdar olunması ile gerek zincir markete, gerekse de davalıya tecavüz niteliği oluşturan ürün tasarımının müvekkiline ait olduğunun bildirildiği, buna rağmen satışın durdurulmadığını ve müvekkilinin zararının karşılanması amacıyla arabulucu başvurusu yapıldığını, ancak olumlu bir cevap alamadıklarını ve davalı yanın söz konusu fiillerinin müvekkilinin tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın, tecavüz tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.

CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının tasarım tescilinin tescil edildiği tarihte yürürlükte bulunan Mülga 556 Sayılı KHK ve 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunundaki tasarım tescil özelliklerine sahip olmadığını, davalı dava konusu ……… tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğü istemiyle birleşen Mahkememizin ……. Esas sayılı dosyası ile dava bulunduğunu, davacı adına tescilli tasarımın yenilik ve ayırt edici özelliklerine haiz olmadığını, müvekkilinin üretici firma olmadığını, kendisinden talep edilen ürünleri başka firmalardan satın alarak sipariş veren firmalara satmakta olduğunu, ürünün harcı alem bir ürün olduğunu, çeşitli firmalar tarafından da bu ürünün kullanılıp satıldığını ve müvekkilinin davacının tasarım tesciline tecavüz ve haksız rekabet yaratacak bir eylemi olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA ; Birleşen Mahkememizin 2020/367 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı tarafın ……… tescil numaralı TPMK nezdinde tasarım tesciline sahip olduğunu, tasarım konusunun “……..” olduğunu, ancak anılan tescilin gerek tescil edildiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 556 sayılı KHK, Gerekse 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ndaki tasarım tescil özelliklerine sahip olmadığını, tescil konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığını, Türkiye ve Dünya’da daha önce kamuya sunulan bilinen bir ürün olduğunu iddia ederek, davalı adına TPMK nezdinde ……… sayı ile tescilli tasırımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava, tasarıma yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat ile verilecek hüküm özetinin ilanı, birleşen dava ise, tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı ve “……” ürün adlı tasarım tescil belgesinin, 15/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıl müddetle davacı/birleşen dosya davalısı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 77 maddesi ile, tasarımın 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse, hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. bendinde ise, 64. maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi halinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınacağı ve kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şart olacağı hususları belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 26/04/2021 tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafından dosyaya sunulan davalıya ait ve benzer olduğu iddia edilen ürüne ait paylaşımın yapıldığı “@……” …… sosyal medya hesabının profil sayfasının güncel olarak yayında olduğu, ancak dosyaya sunulan dava konusu benzer olduğu iddia edilen ürüne ait paylaşımın güncel olarak yayında olmadığı, dosyaya sunulan ekran görüntüsünde yayında olduğu, ancak güncel olarak paylaşımın kaldırıldığı/silindiği, davalı tarafça dosyaya sunulan ve dava konusu ürüne benzer ürünler olduğu belirtilen internet adreslerinin güncel olarak yayında olduğu, web sitelerine bağlı sayfaların/linklerinin, ne zamandan itibaren yayında olduğunu tespit etmek için web arşiv üzerinden kontrol edildiğinde, davaya konu ilgili linklerin geçmişte hiç arşivlenmediğinin tespit edildiği, ilgili ürünlere ait linklerin/sayfaların ne zamana kadar yayınlandığı hususunda sağlıklı bir sonuca erişilemediği, asıl davada davacı tarafa ait ……… tescil numaralı tasarım ile davalı tarafa ait olduğu iddia edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, birleşen davada davacı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen ……… tescil numaralı tasarımın, başvuru tarihi olan 15.01.2014 tarihi itibarı ile koruma şartı olan ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, esas davaya dayanak yapılan ve birleşen davada hükümsüzlüğü talep edilen …… tescil numaralı “…….” tasarımının 15.01.2014 tarihinde davacı adına tescil edilmiş olduğu, birleşen davada dava konusu ……… tescil numaralı “………” tasarımının yeni olmadığı iddiası ispat edilememiş olmakla hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, esas davada, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde dava konusu ……… tescil numaralı “…….” tasarımı ile dava konusu tepsi tasarımı arasında belirgin farklılık bulunmadığı ve bu durumun davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz kapsamında değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
Dosyada itirazları karşılar ve özellikle bilirkişi kök raporunun 10. sayfasında dava konusu tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak …… (3) nolu tasarımın benzer olduğu belirtildikten sonra, raporun sonuç kısmında tasarımın yeni olmadığı iddiasının ispat edilemediği ve hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı şeklideki açık çelişkinin giderilerek, dava konusu tasarım tescilinin tescil başvuru tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici nitelikte olup olmadığı, tasarımın aynısını başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulup sunulmadığına yönelik önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları ……. havale tarihli ek raporda sonuç olarak, kök raporda, birleşen davanın davalısı adına tescilli olan ……… tescil numaralı tepsi tasarımı ile dava dışı …….. ve Mutfak Eşyaları San.ve Dış Tic.Ltd.Şti adına tescilli olan ……… (3) tescil numaralı “……” tasarımı karşılaştırılarak, “tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda davacı tarafa ait ……… tescil numaralı tasarım tescili ile hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan dava dışı 17.01.2013 başvuru tarihli …… (3) numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, tespit ve değerlendirmesi yapılmış olmasına karşın raporun sonuç bölümünde sehven “birleşen davada, dava konusu ……… tescil numaralı “……..” tasarımının yeni olmadığı iddiası ispat edilememiş olmakla hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı” açıklamasına yer verilmiş olduğu, davacı/birleşen davada davalı adına tescilli olan ……… tescil numaralı “tepsi” tasarımlarının tescil tarihinin 15.01.2014 olduğu, dava dışı şirket adına tescilli olan …….. (3) tescil numaralı “…….” tasarımının tescil tarihinin 17.01.2013 olduğu, …….. (3) tescil numaralı tasarım daha önceki bir tarihte tescil edilmiş olmakla, ……… tescil numaralı tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının kabul edilebileceği, birleşen davaya dayanak olan …….. numaralı tasarım tescili yenilenmemiş veya tasarım hiçbir zaman üretilmemiş olsa dahi ……… tescil numaralı tasarımdan önce tescil edilmek suretiyle kamuya arz edilmiş olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ile bilirkişi rapor ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacı/birleşen davada davalı adına tescilli olan ……… tescil numaralı “tepsi” tasarımlarının tescil tarihinin 15.01.2014 olduğu, dava dışı şirket adına tescilli olan …….. (3) tescil numaralı “……..” tasarımının tescil tarihinin 17.01.2013 olduğu, …….. (3) tescil numaralı tasarım daha önceki bir tarihte tescil edilmiş olmakla, ……… tescil numaralı tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının kabul gerektiği, birleşen davaya dayanak olan …….. numaralı tasarım tescili yenilenmemiş veya tasarım hiçbir zaman üretilmemiş olsa dahi ……… tescil numaralı tasarımdan önce tescil edilmek suretiyle kamuya arz edilmiş olduğundan, davacının dayanak ……… tescil numaralı “………” tasarımının tescil başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığı anlaşılmakla, birleşen davanın kabulü ile, tasarımın hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava yönünden ise; dayanak tasarım tescili hükümsüz kılınmakla ve hükümsüzlük baştan beri sonuç doğuracağından, hükümsüz kılınan tasarım tescili herhangi bir hak bahsetmeyeceğinden ve böylece tecavüzden bahsedilmesi mümkün olmadığı gibi, haksız rekabetten de bahsedilemeyeceğinden, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DOSYA YÖNÜNDEN :
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 426,94 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, 367,64 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1.500,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2020/367 ESAS SAYILI DOYSASI YÖNÜNDEN :
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ……… tescil nolu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile, 4,90 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL dava ilk masrafı ve 73,00 TL tebligat – tezkere masrafı olmak üzere toplam 181,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
D-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2021
Katip ………
e-imzalıdır

Hakim ……..
e-imzalıdır