Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/268 E. 2021/196 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/268
KARAR NO : 2021/196

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin “……” ibareli birçok markanın tescilli sahibi olduğunu, davalı adına ……. sayı ile tescilli olan “…….” ibareli markanın, müvekkilini adına tescilli ve tanınmış “……” ……..” markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, birebir aynı ürün ve hizmetler için tescil ettirildiğini, davalının kullanmış olduğu renklerin, müvekkili ile özdeşleşmiş renkler olan turuncu ve beyaz renkleri kullandığını, davalı tarafın markayı kullandığı biçimde göz önüne alındığında, müvekkili şirketin markasının elde ettiği tanınmışlık ve itibardan haksız yarar sağlama gayretinde olduğunu, bu durumun müvekkilinin tescilli markasının itibarına da halel getirdiğini, söz konusu markaların gerek görsel, gerekse işitsel olarak benzer olduklarını, markalar arasında çağrışımı barındıran fontetik benzerlik bulunduğunu, davalının bu yöndeki kullanımlarının, müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına zarar verdiğini iddia ederek, davalı adına tescilli ……. sayılı “…….” markasının hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı … cevap dilekçesi ile, davacının maddi ve manevi haklarının ihlal edildiği iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, marka tescilinin sadece perakende ticareti içermediğini, marka tescil süresi dikkate alındığında, bu süre içinde herhangi bir kötü niyetli davranış sergilemediğini, tescilli markası olan “…….” markasını kullanmayıp “………. OPTİK” adı altında müessese kurduğunu, ülkemizde optik alanında hiçbir kötü niyet oluşturmadan faaliyet gösteren birçok firma olduğunu savunarak, aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına ……. sayı ile tescilli “…….” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ………. tescil numaralı “……” esas unsurlu markaların davacı adına, tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. Maddesi ile, birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır. Böyle bir markanın iptalinin istenmesi için tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekecektir. Birlik ülkeleri, kullanmanın yasaklanması talebinin yapılması için gerekli süreyi tanıyabilirler. Kötü niyetli tescil edilen veya kullanılan markaların kullanımının yasaklanmasını veya iptalini istemek için süre tespit edilemeyeceği belirtilmiştir.
Taraflarca deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 29/04/2021 havale tarihli raporunu ve 01/09/2021 havale tarihli ek raporunu ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları, bilirkişi raporu ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalının hükümsüzlüğü istenen ……. başvuru nolu markası ile davacının …….. başvuru nolu tescilli markaları baz alındığında, esaslı unsurları olan “……” ibaresi ve yan unsur “…….” “……..” gibi ibareleri ve renk ile birlikte bütünsel olarak incelendiklerinde benzer oldukları, 9. ve 35. Sınıfta tescilli olmakla aynı mal ve hizmetlerle hitap ettikleri ortalama tüketicinin aynı olduğu, davacının çok sayıda “……” ibareli markası ile seri tescilleri olması itibariyle de ortalama tüketicilerin iki markanın da aynı işletme veya ekonomik/hukuki bir ilişki içinde olan işletmelerin mal veya hizmetleri olduğunu düşünerek karıştırma ihtimalinin yüksek olması bakımından SMK mad.25/1 atfıyla 6/1 yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacının dosyaya sunmuş olduğu deliller ve bilirkişi raporuna göre, 30/04/2014 tarihli fatura ile 13.381,20 TL ve 30/04/2014 tarihli fatura ile 88.577,84 TL bedelli reklam harcamaları, 2014 yılını kapsar şekilde piyasadaki satış rakamları, yapılan reklamların yoğunluğu, ünlülerin reklamlarda yer alışı, reklamlarda uygun fiyat vurgulaması ve akılda kalıcı oluşu, şube ağının 2014 yılında olması Türkiye çapında 90 mağaza ile yaygın oluşu, ilk marka tescilinin 2005 yılına dayanması değerlendirildiğinde davalı marka başvurusu olan 05/09/2014 tarihinden önce tanınmış olduğu, bu nedenle Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği, bu bakımdan SMK mad.25/1 atfiyla 6/5 yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalı, davacının dosyaya sunmuş olduğu “…….” ibaresinin benzerliğiyle birlikte tabelada renklerin kullanılış biçimi ve aynı sektörde oldukları göz önüne alındığında davalı tescilinin kötü niyetli olduğunun kabulü gerekeceği ve bu bakımdan SMK mad.25/1 atfıyla 6/9 yönünden hükümsüzlük koşullarının da oluştuğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, Davalı adına tescilli ……. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 4,90 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL dava ilk masrafı, 196,50 TL tebligat-tezkere masrafı ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.305,30 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır