Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/264 E. 2022/29 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/264
KARAR NO : 2022/29

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden …….. Bilimleri’nin, 16 ve 41. sınıfta tescilli …… tescil numaralı markaların sahibi olduğunu ve müvekkilinin söz konusu markalarını 2009 yılına kadar tescilsiz, sonrasında
tescil ve lisans yöntemiyle kesintisiz bir şekilde kullanmakta ve tanıtmakta olduğunu, 1997 yılından bu yana uzun süreli ve yaygın kullanım sonucu eğitim ve öğretim hizmetleri
bakımından markalarını tanınmış marka haline geldiğini,
müvekkilinin www. ……. .com alan adını taşıyan web sayfasında ve diğer sosyal medya hesaplarında marka ve kullanımlarını tanıtmakta olduğunu müvekkilinin tescilli markalarında bulunan “……. ” işareti, bilim adamları görselleri ile
birlikte “……. BİLİMLERİ” ibareli markalar üzerinde gerçek ve öncelikli hak sahibi
olduğunu, sadece “…… BİLİMLERİ” ibaresine dahi eğitim ve öğretim hizmetleriyle ilgili olarak markasal anlamda ayırt edicilik kazandırdığını,
müvekkilinin marka logolarının FSEK kapsamında hususiyet taşıyan estetik niteliği
haiz bir güzel sanat eseri niteliğinde olduğunu, diğer müvekkili ……. Bilgi Eğitim Turizm İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti.nin diğer müvekkiliyle aralarındaki sözleşme ve protokoller gereği “…… BİLİMLERİ” markasını
uzun süredir kullandığını,
davalı adına tescilli ……. tescil numaralı markanın müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarını ihlal ettiğini, davalının tescilden ziyade müvekkil markalarına yakınlaştıracak şekilde kullandığını, bu sebeple marka hakkına tecavüz ile haksız
rekabetlerinden dolayı aralarında devam ettiğini,
davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğunu ve söz konusu markanın müvekkilinin eser, marka ve ticaret unvanı tescilinden doğan haklarını ihlal etmekte ve haksız rekabet yaratmakta olduğundan hükümsüz kılınması gerektiğini,
davalı markasındaki “…….” ibaresinin markaya herhangi bir ayırt edicilik
katmayıp davalı markasının müvekkilinin eser vasfındaki marka ve logosuyla karışıklığa neden olabilecek biçimde düzenlendiğini, davalı markasındaki “…….. ” ibaresinin de 41. sınıf bakımından tanımlayıcı olduğunu ve müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız yararlanıldığını iddia ederek, müvekkillerinin “…… ” şeklindeki markasal kullanımlarının, davalı adına tescil edilmiş olan ……. tescil numaralı markaya yönelik tecavüz oluşturmadığının tespitini, davalı adına tescilli ……… numaralı markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin markasında kendi ismiyle birlikte “…….. ” ibaresini kullandığını, eğitim hizmetleri için müvekkilinin uyandırdığı
güven neticesinde tüketicilerin ilgili kurumu tercih ettiğini, müvekkiline ait eğitim kurumunun Zeytinburnu ilçesinde yer alması ve müşterilerinin
çoğunun bu ilçede ikamet etmesine karşılık iltibas iddiasında bulunan davacı yanın bu
ilçede şubesinin bulunmadığını, davacının şubesinin bulunduğu ilçelerden
kendilerine gelen tüketiciler bulunduğunu, arz edilen hususun tüketici tercih sebebi
sonucu karşı yanın iddialarının asılsız olduğunu kanıtladığını,
müvekkilinin ayırt ediciliği olmayan “…….. ” ibaresinin başında ticaret unvanı
olan “……. ” ibaresini kullanmak suretiyle markaya ayırt edicilik
kazandırdığını,
karşı tarafın renk tesciline ilişkin başvurusuna dair evraklara dosyada rastlanamadığını, kullanılan işarette geçen renklerin de renk markası olarak değerlendirilemeyeceğini,
davacının yuvarlak içerisinde “…….. ” işaretini tescil ettirdiğini, müvekkilinin markasında
ise ters üçgen içerisinde keskin çizgiler ile çizilmiş “…… ” işareti bulunduğunu, “……. ”
işaretinin değişik şekillerde kullanımının karşı tarafın haklarına tecavüz teşkil
etmemekle birlikte, müvekkilinin kullandığı sembol ile karşı tarafın tescil ettirdiği
sembol arasında farklılık bulunduğunu,
halka mal olmuş değerler arasında yer alan filozofların marka olarak tescilinin
mümkün olmadığını, mutlak red sebeplerinden sayıldığı için başvuruya karşı itiraz
yahut hükümsüzlük davası yoluyla ileri sürülmesine gerek olmadığını, filozofların
marka olarak kullanılmasının kanuna aykırı olduğunu ve evrensel değer niteliğindeki
filozofların müvekkilinin markasında kullanılmasının davaya konu edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacıların “…….” şeklindeki markasal kullanımların, davalı adına tescil edilmiş olan ……. tescil numaralı markaya yönelik tecavüz oluşturmadığının tespiti ile, davalı adına tescilli ……. numaralı markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ……. tescil numaralı markanın davacı adına, …….. tescil numaralı markanın davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 11/01/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davacı yanların yaptığı kullanımların, davalı yanın markasal haklarına tecavüz
teşkil ettiğinden bahsedilemeyeceği, davalı yana ait dava konusu “…….. ” ibaresini ve görselini içerir …….. tescil numaralı markanın SMK 6/1 çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalı yana ait dava konusu “……… ” ibaresini ve görselini içerir ……… tescil numaralı markanın SMK 6/3 çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davalı yana ait dava konusu “……” ibaresini
ve görselini içerir …….. tescil numaralı markanın SMK 6/5 çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davalı yana ait dava konusu “…….. ” ibaresini ve görselini içerir …….. tescil numaralı markanın SMK 6/6 çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davalı yana ait dava konusu “……..” ibaresini ve görselini içerir …….. tescil numaralı markanın SMK 6/9 çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluştuğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı adına tescilli …….. kod numaralı markanın 15.01.2019 tarihinde başvuruya konu edildiği, davacı …… adına tescilli ve diğer davacı lisans alanın lisans sözleşmesi kapsamında hak sahibi olduğunu iddia ettiği lisans konudu ……. kod numaralı “……. doğru şıkkınız eğitim ciddi kurumların işidir” ibareli markanın başvuru tarihinin 12.05.2010 olduğu, 01.01.2017 tarihli ek muvafakatname ile söz konusu lisans sözleşmesinde yer alan …… sayılı markanın başvuru tarihinin 07.10.2009 olduğu, …….. kod numaralı görselini ihtiva eden markanın başvuru tarihinin 16.06.2016 olduğu, ….. sayılı ibareli markanın başvuru tarihinin 26.12.2014 olduğu, ……. kod numaralı markanın başvuru tarihinin 29.06.2016 olduğu, dolayısıyla davacıların hak sahibi olduğu markaların önceki tarihli olup, tescilli marka kapsamında eskiye dayalı hak sahibi olan davacı yanların ilgili markalara yönelik olarak gerçekleştirdikleri kullanımlarının sonraki başvuru tarihli davalı adına tescilli markaya tecavüz teşkil etmeyeceği, davalının hal böyleyken davacılara çektiği ihtarname ile kendi markasına tecavüz iddiasında bulunup hukuki girişimlerde bulunduğu, bu nedenle davacıların menfi tespit davasını açmakta hukuki yararlarının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak davacıların menfi tespite ilişkin talebi yönünden davanın kabulü gerekmiştir.
Davacıların davalı adına tescilli ……… kod numaralı markanın hükümsüzlüğe ilişkin talepleri yönünden yapılan değerlendirmede; önceki tarihli …… tescil nolu şekil markası,…… tescil nolu “……” markası ve …….. tescil nolu “…….. ” davacı markaları ile sonraki tarihli ……… tescil nolu “…….. ” ibareli markanın özellikle “…… ” işareti ile birlikte kullanılacak “……. ” ibaresinin önceki tarihli davacı markaları ile aynı renk ve benzer yazı karakterleri ile oluşturulduğu dikkate alındığında taraf markaları arasında iltibasa sebebiyet verecek derecede benzerliğin mevcut olduğu, “…….. ” ibareli markanın davacı markaları ile iltibasa sebebiyet verme riskinin ortadan kaldırmadığı, davalı markasının davacı markalarının seri markası olduğu izlenimini uyandıracağı ve nihai tüketici nezdinde aynı işletmesel kökenden geldiği izlenimi uyandıracağı bu nedenle SMK 6/1 kapsamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yine, davalının davacı markasına benzer markayı adına tescil edildikten sonra …… d.iş sayılı dosyasında alınan raporda tespit edildiği üzere sahibinden.com sitesi üzerinden satışa çıkarılmış olması sebebiyle yedekleme amacıyla tescile konu etiğinin yine bu değişik iş dosyasındaki raporda belirtildiği üzere, tescilli halinden farklılaştırılarak davacı markasına benzer şekilde kullanmasının davacı yanın markasına bulunduğu sektörde kazandırdığı ayırt edicilik gücünden yararlanma amacını taşıdığı ve bu haliyle tescilin kötü niyetli olduğu ve SMK 6/9 kapsamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Sair hükümsüzlük sebepleri gerçekleşmemiştir. Buna göre, davacıların hükümsüzlüğe dair davasının SMK 6/1 ve 6/9 maddesi kapsamında kabulü ile hükümsüzlüğe karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının KABULÜNE, davacıların “……..” şeklindeki markasal kullanımlarının davalı adına tescil edilmiş bulunan ……. tescil nolu marka haklarına tecavüz oluşturmadığının tespitine,
2-Davalı adına tescilli ….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 26,30 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince menfi tespit davası yönünden hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL dava ilk masrafı, 184,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.292,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır