Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/256 E. 2022/56 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/256
KARAR NO : 2022/56

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirket tarafından
müvekkiline Bakırköy …….. Noterliği’nin …….. yevmiye numaralı 28.08.2020 tarihli
ihtarnamesinin keşide edilerek, davalının hak sahibi olduğu “…….. ” esas ibareli
markalardan doğan haklarına tecavüz teşkil eder nitelikteki her türlü kullanıma son
verilmesinin ihtaren bildirildiğini, müvekkilinin faaliyet gösterdiği sektörde 12 yılı aşkın uzmanlığa sahip olduğunu ve “…….” ibareli markaları ile şekerlemede Türkiye’nin yenilikçi
şirketlerinden biri olduğunu, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını, İngiltere’de
kurulu ve faaliyet gösterdiği yine “……” ibaresini taşıyan …… Ltd. adlı şirketi
bulunduğunu, müvekkilinin 2011 yılından
beri kullandığı “……..” ibareli markalarını 30 ve 35. sınıflarda kendisi adına TPMK nezdinde 2016 yılından bu yana tescil ettirdiğini, aynı zamanda uluslararası korumadan
yararlanmak adına markasını dünyanın pek çok yerinde de tescil ettirdiğini, müvekkilinin
“……..” ibareli ürünlerinin ambalaj tasarımlarını da özgünlüğünü korumak amacıyla
TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkiline ait “……..” ibareli marka ile
davalıya ait “……” ibareli markanın benzer olmadığını ve müvekkilinin markasının
tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratmadığını, taraf markalarının hem okunuşları,
hem de görselleri itibariyle farklı olduğunu ve bu nedenle ayırt edilemeyecek kadar benzer kabul edilmesinin
beklenemeyeceğini, ayrıca müvekkiline ait ambalaj tasarımlarının davalıya ait
ambalajlardan farklı olduğunu ve ürünlerine özel üretildiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli marka ve tasarım
haklarının davalının fikri ve sınai mülkiyet haklarını ihlal etmediğinin tespitini,
müvekkilinin markası dahilinde yapmış olduğu ticari faaliyetlerin davalı aleyhine haksız
rekabet teşkil etmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir.

CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 1995 yılında
sakız üretimiyle faaliyete başlayan müvekkilinin, ilerleyen yıllarda “……..” markası altında yumuşak
şeker üretimine başladığını, müvekkilinin Suudi Arabistan ve İngiltere’de satış yapmaya
başladığını, İngiltere’de yapılan bir araştırma sonucunda “……..” markalı bir ürününün yılın
yumuşak şekeri ödülünü aldığını, müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli çok sayıda
marka ve tasarımının bulunduğunu, davacının müvekkiline ait markaların tertip tarzını,
ambalaj tasarımları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ambalaj tasarımları ile birlikte
kullandığının tespiti üzerine kendisine ihtarname gönderildiğini, davacı markasının
müvekkilinin markası ile iltibasa sebep olduğunu, her iki markanın yuvarlak hatlı yazım stili
ile kırmızı renkle ve beyaz çerçeve ile yazıldığını, ikisinin de ” ……. ” harfleri ile bittiğini, işitsel
olarak da son derece benzer olduğunu, davacı yana ait “……..” ibaresi, kelime anlamı
olarak ayırt ediciliği düşük bir ibare olduğundan, görsel unsurları-tertip tarzı ile öne
çıktığını, İngilizce’de tatlı anlamına gelen “…….” kelimesinden türetilmiş olan ve pek çok
firma tarafından kullanılan yaygın bir ibare olduğunu, davacı markasının tertip tarzının
müvekkilinin uzun yıllardır kullandığı tescilli markalarının tertip tarzı ile ayırt edilemeyecek
derecede benzer olduğunu, bu durumun davacı markasının kelime unsurunun geri planda
kalmasına neden olduğunu ve tüketici nezdinde iltibasla sonuçlandığını savunarak, davanın reddini
istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının tescilli marka ve tasarım
haklarının davalının fikri ve sınai mülkiyet haklarını ihlal etmediğinin tespiti ve
davacının markası dahilinde yapmış olduğu ticari faaliyetlerin davalı aleyhine haksız
rekabet teşkil etmediğinin tespiti taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …….. tescil numaralı markaların, davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 02/06/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, tasarımcının seçenek özgürlüğü de dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler
neticesinde, tarafların “…….”, “…….” ve “…….” ürün ambalaj tasarımlarının genel
izlenimde farklı olarak, “…….” ürün ambalajlarının ise benzer olarak algılandıkları,
ihtilaf konusu ürün ambalajları üzerinde de (vurgulayıcı biçimde kullanılmış olan)
taraf markaları arasında iltibas bulunmadığı ve davacının davalı markasal
kullanımına yakınlaşma amacını taşıdığı yönünde sarih bir tespite de ulaşılmadığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine, itirazları karşılar ek rapor tanzimi için dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 04/01/2022 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davacının “……”, “…….” ve “……” ürün ambalajları ile davacı kullanımları arasında benzerlik
bulunmadığı, dolayısıyla iltibas suretiyle haksız rekabetin de söz konusu olmadığı yönündeki
görüşlerinin muhafaza edildiği, taraf markaları arasında iltibas bulunmadığına ilişkin değerlendirmeden dönülmesini
gerektiren bir durumun saptanmadığı, kök raporda, tarafların “………” ürün ambalajlarının benzerliği sebebiyle haksız rekabetin
olup olmadığı yönündeki takdirin mahkemeye ait olduğunun belirtildiği, detaylandırıldığında,
markaları farklı olsa ve marka hakkına tecavüz söz konusu olmasa da, ambalaj tasarımındaki
benzerlik sebebi ile ortaya çıkabilecek bir karıştırılma sebebiyle davacı ürününün davalı ürün
ambalajı ile TTK uyarınca haksız rekabete sebep olup olmayacağı hususundaki takdirinin mahkemeye ait
olduğu, aynı şekilde tescilsiz tasarım hakkına tecavüzün olmadığı bir halde TTK uyarınca haksız
rekabet hükümlerine göre korumanın olup olmayacağının da mahkemenin takdirinde olduğu, “…….” ürün ambalajının 13 Kasım 2015 tarihli paylaşımda aynen yer aldığı, 9 Temmuz 2016 tarihli paylaşımda “……..” ürün ambalajının sarı zemin yerine turuncu
zemin kullanılmış olması, “………” ibaresi yerine “……..” ibaresinin kullanılmış olması,
ibarenin sarı renkle değil de beyaz renkle yazılı olması dışında diğer unsurları yönünden aynı
olduğu, bu iki ürün ambalajı yönünden tescilsiz tasarıma SMK ile tanınan 3 yıllık sürenin
dolduğu, kök raporda belirttiğimiz ve işbu ek raporda muhafaza edilen tarafların “……..” ve “………”
ürün ambalajlarının farklı algılandığına, buna göre aralarında iltibasa yol açacak benzerlik
bulunmadığına dair kanaatleri Mahkemece kabul edilirse, davacı kullanımlarının haksız
rekabete yol açmadığı sonucuna ulaşılacağı, aksi kanaat halinde “……..” ürün ambalajında
açıklandığı gibi haksız rekabet (TTK) konusundaki takdirin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları, taraf beyanları ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraf şirketlerin benzer alanlarda faaliyette bulundukları ve aynı piyasaya ürün arz ettikleri, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi oluşturacak herhangi bir benzerlik bulunmadığı, davacının “…….”, “………” ve “……” ürün ambalajları ile davalı kullanımları arasında benzerlik
bulunmadığı, dolayısıyla iltibas suretiyle haksız rekabetin de söz konusu olmadığı anlaşılmakla bu marka ve tasarımlar yönünden davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ancak davacının tescilsiz “……..” isimli ambalaj kullanımının, davalı tarafça önceki tarihli olarak kullanılan “………. ” isimli ambalaj kullanımının benzerliği nedeniyle taraf ürünleri arasında karıştırılma ihtimali ve bu haliyle haksız rekabete sebep olduğu anlaşılmakla bu tasarım yönünden davanın reddi gerekmiştir. Taraf şirketler aynı sektörde faaliyette bulunmakta olup, davalı tarafça davadan önce dava konusu kullanımlara ilişkin ihtarname çekilmiş olması karşısında davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davacının adına tescilli marka ve yine adına tescilli tasarım kullanımlarının davalının herhangi bir fikri ve sınai mülkiyet hakkını ihlal etmediğine, yine haksız rekabet teşkil etmediğine,
Ancak davacının tescilsiz “…….” isimli ambalaj kullanımının, davalı tarafça kullanılan “……… ” isimli ambalaj kullanımının benzerliği nedeniyle haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 26,30 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

3-Davanın kısmen kabulü nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 250,00 TL tebligat – tezkere masrafı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.250,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 2.145,00 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 34,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 11,38 TL’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,

Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2022

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır