Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/242 E. 2020/335 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/242
KARAR NO : 2020/335

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/01/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “…” ibareli markasını hem Latince, hem de Arapça olarak Türk Patent ve Marka Kurumunda tescil ettirdiğini, tescil kapsamında 3. sınıfın bulunduğunu ve müvekkilinin 3. sınıf kapsamında bulunan temizlik maddeleri ve kozmetik ürünler sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ve davalının markalarının birebir aynı olduğunu, davalı tarafın kötü niyetle Arapça olarak yaptığı başvurusunun açıklamasına “….” olarak belirttiğini, ancak bu durumun Türk Patent ve Marka Kurumunu yanıltmak için yapıldığını, aslında yaptığı Arapça başvurunun karşılığının müvekkili markası ile birebir aynı olan “…” ibaresi olduğunu, bu marka üzerinde de müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu iddia ederek, davalıya ait ….sayılı markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının kullandığı “…” ve müvekkilinin kullandığı “….” ibarelerinin Türkçe karşılığının ne anlama geldiği hususunun tespit edilmediğini, her ne kadar markaların yazılışları birbirlerine yakın ise de, telafuzu ve anlamlarının ne olduğunun, hedef tüketici bakımından önemli olduğunu, davacı tarafın ihracatta bulunduğu … ve …’de yaşayan hedef tüketicide işbu markaların nasıl bir iltibasa sebep olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, müvekkilinin davacından önce markasını tescil ettirmiş olduğu ortada iken, davacının öncelik hakkı varmış gibi ve iltibasa sebebiyet verildiği yönünde rapor tanzim edilmiş olmasının objektiflikten uzak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davlı adına …. sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ile verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Davanın başta İstanbul Anadolu … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı, Mahkemenin 18/06/2020 Tarih, …. Esas ve … Karar sayılı yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın bu suretle Mahkememize intikal ettiği anlaşılmıştır.

Dosya yetkisiz Mahkemede iken aldırılan 11/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak özetle, taraf markalarının tescilli olduğu sınıflar bakımından aynı emtiaları kapsadığı, markaların görsel olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, her ne kadar davalı markası, davacı markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olsa da, davalı markasının başvuru ve koruma tarihinin davacı markasından önce olduğu, davacının gerçek hak sahipliği hususunda, davalı marka başvurusu yaparken Kuruma ibarenin “…” olduğunu beyan etmiş ise de, söz konusu ibarenin davacının iddia ettiği gibi “…” ibaresi mi olduğu, yoksa bu ibarenin davalının kuruma beyan ettiği “…” ibaresi mi olduğu hususunda dosyada herhangi bir delil veya Arapça dilinden yeminli tercüman beyanı bulunmamasından dolayı herhangi bir kanaat oluşmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda belirtilen eksikliğin giderilmesi amacıyla, davalıya ait … sayılı ve Arapça metin içeren markanın Türkçe karşılığının “…” mı, yoksa “…” mi olduğu konusunda Arapça Tercüman bilirkişiden rapor alınmış ve davalı adına tescilli markanın hakikatte “…” olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu eksiklik giderildikten sonra dosya tekrardan Marka Vekili bilirkişiye tevdi edilerek, kök raporda belirtilen hususun aydınlatılması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi hazırlamış olduğu 24/04/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak, kök rapordaki inceleme ve tespitlerin ek rapor için de geçerli olduğu, davalıya ait … sayılı markanın, Türk Patent Enstitüsü’ne “…” olarak bildirildiği, ancak Türkçe karşılığının “…” olduğu, davalı adına tescilli ve Türkçe karşılığı “…” ibareli marka ile davacıya ait … sayılı ve “…” ibareli markanın, ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açabileceği ve bu sebeple iltibasa sebebiyet verebileceği belirtilmiştir.
Buna göre; davacı adına önceki tarihli … sayılı ve “…” ibareli marka ve bunun arapça versiyonu olan … tescil nolu aynı ibareli marka ile davalı adına sonraki tescil tarihli olan …. sayılı markanın arapça yazılımının davacı markaları ile aynı olup, aynı emtia sınıflarında tescilli olduğu SMK 6/1 maddesi anlamında halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere araştırılma ihtimali bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalı adına olan dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ilana yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 18,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı, 76,85 TL tebligat-tezkere ve 950,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.098,65 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır