Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/240 E. 2021/213 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/240
KARAR NO : 2021/213

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin … tescil numaralı “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, müvekkilinin söz konusu markayı farklı sınıflar ve farklı mallar için tescil ettirmek ve kullanmak suretiyle bir seri marka oluşturduğunu, ancak hal böyle iken davalının, 18/06/2019 tarihinde “…” ibaresini 30. sınıf mal ve hizmetler grubunda tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, davalı yanın söz konusu markasının, müvekkilinin seri marka statüsündeki “…” markası ile iltibas oluşturduğunu, davalının … tescil numaralı “….” ibareli markasının, görsel ve fonetik olarak müvekkilinin markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalının müvekkili markası ile bir bütün olan şekilde birebir aynısını kullandığını, davalı yanın bu markayı kullanarak ürettiği ürünlerin tanıtımını yaptığını ve bu ürünleri piyasaya sürdüğünü, müvekkili tarafından İstanbul … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalıya ait tescilli markaların hükümsüzlüğü talepli dava açıldığını, dosyanın derdest olduğunu, ayrıca Hatay … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporu ile davalı markasının, müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına tecavüz niteliğinde olduğunun tespit edildiğini ve davalı yanın söz konusu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu iddia ederek, markaya tecavüzün tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin davacının iddia ettiği gibi marka veya tasarıma herhangi bir tecavüzünün söz konusu olmadığını, söz konusu olabilmesi için öncelikle müvekkilinin davacı marka ve ürünlerini tanıttığının ispat edilmesi gerektiğini, davacıya ait marka isminin kullandığı ürünlerin faaliyet alanı dikkate alındığında, gıda sektöründe herkes tarafından kullanılabilen kelimeler kategorisinde olduğunun aşikar olduğunu, davacı markasının herkesçe bilinen ve tanına markalar statüsünde olmadığını ve davacı yanın tecavüz iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı adına 2016/81853 sayı ile tescilli “…” ibareli markasına yönelik tecavüzün tespiti taleplidir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Hatay … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, resen seçilecek marka uzmanı bir bilirkişi marifetiyle, davalı işyerinde keşif icrası ile davalının ticari evrakı da incelenerek, davalının davacı marka haklarına bir tecavüzünün olup olmadığı yönünde rapor tanzimi istenilmiş olup, aldırılan bilirkişi raporunda sonuç olarak, dosyada bulunan ve Türk Patent Marka Kurumu tarafından verilen belgelere göre, davacı, Uluslararası Nice Sınıflandırması 29 ve 30 numaralı sınıflarda 10 yıl süreyle “…”, “… “, “…”, “… “, “… ” adlı markaların sahibi olarak göründüğünü, dosyada bulunan ve Türk Patent Marka Kurumu tarafından verilen belgelere göre, davacı, …,… ve … tescil numaralı tasarımların 5 yıl süreyle sahibi olarak göründüğünü, tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine ait olduğunu, davalı şirketin … Mah. …. Cad. No:… Antakya/Hatay adresinde bulunan … Gıda isimli işyerinde yapılan tespitte, dava konusu marka ve tasarımlara rastlanılmadığını, bu sebeple de davacının markası ile ilgili tecavüz olup olmadığı hakkında bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir.
Buna göre; davalının davacı marka haklarına tecavüz ettiğine dair ispata yeter herhangi bir delil ibraz edilemediği, davacı tarafça keşif deliline dayanılmış olmakla, mahallinde talimatla yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporuna göre de, tecavüzün varlığını gösterir herhangi bir somut delilin tespit edilemediği anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;

1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 4,90 TL bakiye karar harcının, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır