Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/234 E. 2021/161 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/234
KARAR NO : 2021/161

DAVA : FSEK – Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında 21/05/2019 tarihli “…” adlı film senaryosu yazım sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının bu sözleşme ile üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, müvekkili sözleşme ile kararlaşırılan senaryoyu süresinde hazır edilip davalıya gönderildiğini, 22/06/2019 tarihinde sözleşme bedeli taksiti olan 16.500,00 TL tutarın hesaba başta yatırılmadığını, sözleşmede bir hafta opsiyon tanındığı halde o süre de ihlal edildiğinden, cezai tazminat olan 50.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin defalarca davalıya ulaşmaya çalıştığını, ancak davalının hiçbir şekilde dönüş yapmadığını, bunun üzerine müvekkilinin noter aracılığıyla ihtar çektiğini, buna rağmen davalı yandan herhangi bir cevap alamadığını, davalının sözleşme maddelerini ihlal ettiğini ve sözleşme edinimlerini yerine getirmediğini iddia ederek, 16.500,00 TL hizmet bedeli ile sözleşme taahhüdünü yerine getirmemenin cezası olan 50.000,00 TL olmak üzere toplam 66.500,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili ile davacı arasında söz konusu sözleşmenin yapıldığını, müvekkilinin bahsi geçen filmin komedi tarzında olmasını, davacıya vermiş olduğu hikaye kapsamında bir senaryo yazılmasını istediğini, davacının ise müvekkilinin isteği dışında bir senaryo ortaya çıkardığını, davacıya gönderilen mailler ile neler istendiği, nerelerde yanlışlık olduğunun bildirildiğini, ancak davacının müvekkiline senaryoyu bu haliyle kabul ettirmeye çalıştığını, davacı yan müvekkilinin istemediği şekilde bir senaryo hazırladığı için, müvekkilinin davacıya ödemekle yükümlü bir borcu olmadığını ve davacı taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının sözleşme edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle, 16.500,00 TL hizmet bedeli ve 50.000,00 TL ceza-i şart olmak üzere toplam 66.500,00 TL tazminatın tahsili taleplidir. Taraflar arasında ihtilafsız sözleşme sureti ve ihtarname suretleri ibraz edilmiş, sözleşmeye konu senaryo nüshası ve mail yazışmaları ibraz edilmiş, bildirilen tanıklar dinlenmiştir.
Taraflar arasında ihtilafsız “… adlı film senaryosu yazım sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin tetkikinden, davacının bu sözleşmeyi yazar olarak, davalının ise yapımcı olarak imzaladığı, konusunun film senaryo yazımı olduğu, sözleşmenin c maddesi ile yazım süresinin avansa mukabil bir ay içinde senaryonun yazılmasının taahhüt edildiği, sözleşme toplam bedelinin 50.000,00 TL olup, 22/05/2019 tarihinde 16.500,00 TL’sinin davacının banka hesabına yatırılması, 22/06/2019 tarihinde yani senaryo yazım bitiminde 16.500,00 TL’nin banka hesabına ödenmesinin ve çekim bitiminde bakiye 17.000,00 TL’nin ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin üçüncü maddesinde yapımcının senaryo üzerinde değişiklik talep hakkının bulunduğunun belirtildiği, sözleşmenin d maddesi ile “taraflardan birisi taahhütlerini bir haftadan fazla geciktirirse geciktiren taraf diğer tarafa 50.000,00 TL tazminat ödemeyi kabul eder” şeklinde cezai şart düzenlendiği görülmüştür.
Dosya kapsamı deliller, ihtarname ve tanık beyanlarına göre; sözleşmenin imzalanmasından sonra davacının sözleşme kapsamında senaryoyu hazırlayıp davalıya gönderdiği, davalı tarafından sözleşmede öngörülen ilk 16.500,00 TL’nin davacıya ödendiği, davalının talebi doğrultusunda sözleşme kapsamında davacı tarafça senaryoda bir takım düzeltmeler yapılıp yeniden gönderildiği, davalının sözleşmede öngörülen 22/06/2019 tarihli 16.500,00 TL’lik ödemeyi davacıya yapmaması üzerine davacının ihtarname çekerek bu parayı ve cezai şart bedelini istediği, davalının senaryoyu beğenmediğini iddia ile bu parayı ödenmemesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı, davacı tarafça hazırlanan senaryonun taleplerini karşılamadığını iddia etmiş ve davalı tanıkları da senaryonun beğenilmediğini bildirmiş ise de, işin niteliği ve sözleşme gereği senaryonun davalı iş sahibi tarafından beğenilip beğenilmemesi hususu bedelini ödemek yönündeki borcunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının sözleşme gereği edimini getirdiğinin kabulü gerekmiştir. Sözleşmede öngörülen vadede 16.500,00 TL’lik sözleşme bedelinin ödenmediği hususu ihtilafsızdır. Bu itibarla ödenmeyen bu tutarın tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davacının cezai şart bedeline ilişkin talebine gelince, sözleşmenin d maddesi ile taraflardan birisinin taahhütlerini bir haftadan fazla geciktirmesi halinde diğer tarafa 50.000,00 TL cezai şart bedeli ödemesi öngörülmüştür.
TBK’nun 179 maddesi uyarınca “(1)Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.(2) Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. (3)Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.” Sözleşmedeki düzenlemeye göre davacının TBK 179/2 maddesi uyarınca davacının asıl borçla birlikte cezanın da ifasını istemesi mümkündür. Davalı sözleşmede öngörülen sürede ödeme yapmamış olmakla, davacı yararına ceza şartının da tahakkuk ettiğinin kabulü gerekmiştir. TBK’nun 182. maddesi uyarınca “(1)Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler. (2)Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez.(3) Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.” Asıl sözleşme bedeli kadar olan ceza koşulunun fahiş olduğunun kabulü ile, TBK 182/3 maddesi uyarınca ceza tutarından %50 oranında indirim yapılması gerekmiştir. Buna göre16.500,00 TL sözleşme bedeli ve 25.000,00 TL cezai şart bedeli olmak üzere toplam 41.500,00 TL yönünden davanın kabulü gerekmiştir. Fazlaya dair talep reddedilmiştir. Taleple bağlılık kuralı gereği faize hükmedilmemiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 16.500,00 TL sözleşme bedeli ve 25.000,00 TL ceza-i şart bedeli olmak üzere toplam 41.500,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.834,87 TL ilam harcından, peşin yatırılan 1.135,66 TL harcın mahsubu ile, 1.699,21 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davanın kısmen kabulü nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 6.195,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru ve 1.135,66 TL peşin olmak üzere toplam 1.390,06 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 250,00 TL harç dışındaki yargılama giderinden, davanın kabul-red oranına göre 168,69 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1,90 TL yargılama giderinden, davanın kabul-red oranına göre 0,61 TL’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır