Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/224 E. 2022/237 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/224
KARAR NO : 2022/237

DAVA : Markaya Tecavüzün Kaldırılması ve Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, TPMK nezdinde … ve … sayılar ile tescilli “…” ibareli markaların, 29, 35 ve 43. sınıflarda müvekkili adına tescilli olduğunu, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkilinin tescilli “…” ibareli markasını kullandığını, bu kullanımların tespit edilebilmesi amacıyla Afyonkarahisar …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasında delil tespiti ikame edildiğini, davalı tarafın markasal kullanımının devam ettiğini, davalı taraf ile yapılan görüşmelerin davalı tarafça sonuçsuz bırakıldığını ve davalı eylemlerinin müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli markasına yönelik tecavüzün kaldırılmasını, şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasa faizi ile davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/09/2022 tarihli dilekçesi ile, 10.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 1.100.000,00 TL tutarında artırarak, harcını yatırmıştır.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde “….” ibareli marka tescilinin bulunduğunu, müvekkili şirket ile davacının markası arasında tüketiciyi yanıltacak yahut haksız rekabete neden olacak herhangi bir unsurun söz konusu olmadığını, taraf markalarının yazım olarak ve kullanılan sembol olarak da birbirlerinden bağımsız olduğunu, müvekkili şirketin Afyonkarahisar’da faaliyet gösterdiğini, davacının faaliyet alanı ile müvekkilinin faaliyet alanının tamamen birbirlerinden bağımsız olduğunu ve markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı eylemlerinin davacının “…” ibareli markasına yönelik tecavüzün kaldırılması, maddi ve manevi tazminat ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … ve … tescil numaralı “…” ibareli markaların, 29, 35 ve 43. sınıflarda davacı adına, … tescil numaralı “….” ibareli markanın ise davalı adına 30, 32, 41 ve 43 emtia sınıflarında bazı emtialar yönünden tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Davaya dayanak yapılan ve celp edilerek dosya arasına alınan Afyonkarasihar … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasında bilirkişi tarafından hazırlanan raporda sonuç olarak, “Aleyhinde tespit istenen … Tur.Oto.Gıda.İnş.Ltd.Şti’nin, Afyonkarahisar İli, … İlçe, … Mah. … Otoyolu 5.km adresinde bulunan iş yerinde sattığı mal ve hizmetlerden dolayı, davacıya ait … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “… ” ibareli markalarından kaynaklanan haklarını ihlal ettiği” bildirilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 03/03/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak,
davalının 2015/70202 “… ” markasının
43. sınıf kapsamında yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması” kısmında ve 29. Sınıf kapsamında tescil
koruması olmamasına rağmen tescil dışı kullanımının olduğu, değişik iş dosyasında tespit edilen
davalıya ait kullanımın gerçekleştiği yerin bir restoran olduğu, tespit yapılan restoranda davalının
sunduğu yiyecek sağlanması hizmetleri, et ve et ürünleri satışı, süt ürünleri satışı, bitkisel yağlar
satışı, lokum ve şekerleme satışı hizmetlerinin koruma kapsamında olmadığı,
…. “…” markasının 29. Sınıf kapsamında ve 43. Sınıf kapsamında yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması”
kısmında tescilli olduğu görülmekle birlikte, davalının fiili kullanımlarında markanın bağımsız
olarak değil, markası ile beraber kullanıldığı, söz konusu fiili kullanımda baskın,
öne çıkan ve vurgulanan kısmın …. tescil nolu markada yer alan … kısmı olduğu ve fiili kullanımın tescil dışı kullanım haline dönüştüğü,
… “… …” markasının ise 43. sınıf kapsamında
yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması” kısmında tescilli olmakla birlikte, davalının fiili
kullanımlarında “…” ibaresinin yer almadığı ve markada yer alan “…” ibaresinin
kullanılmamasının, davacı markalarında esas ve ayırtedici unsur olarak yer alan “…” ile
görsel, işitsel ve kavramsal olarak mevcut olan benzerlik nedeniyle tarafların emtialarının, faaliyet
alanlarının ve müşteri kitlesinin benzerliği hususu da dikkate alındığında, davacı markalarıyla
karıştırma riski doğuracağı ve bu açıdan markalar arasında bir ilişkilendirme, idari veya ekonomik bir bağ kurma ihtimalinin söz konusu olabileceği, dolayısıyla genel anlamda iltibasın oluşacağı, oluşacak iltibasın SMK m7 ve SMK m.29 uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil
edeceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine dosya, itirazları karşılar ek rapor tanzimi için önceki bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 01/07/2022 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davanın konusu markaya tecavüz olup, değerlendirmeler, davalının dosya içinde değişik iş
dosyasında tespit edilen “fiili kullanımları” ve mevcut Davalı marka tescillerinin sınıfları ve
görselleri üzerinden yapıldığı, tecavüz incelemesinin başka şekilde yapılmasının mümkün olmadığını, söz konusu “fiili
kullanımlar ve tescil kapsamları” değerlendirilerek kök raporda ulaşılan sonuçların tespit edildiğini, davacı vekili her ne kadar önceki yargılamada alınan kararlardan bahsetmekte ise de, ilgili
kararın davalının hali hazırda tescil kapsamında kalan sınıfların hükümsüzlüğü talebine ilişkin olduğu ve
beyanlara göre istinaf aşamasında olduğu, kesinleştiğine dair herhangi bir evrakında dosya içinde olmadığı, ayrıca, SMK m.155 gereğince “sonraki kullanımın tescile dayanmasının tecavüzü ortadan
kaldırmayacağı” ve “fiili davalı kullanımında markada yer alan “…” ibaresinin
kullanılmadığı” hususları dikkate alındığında kök raporda varılan sonuçlardan dönülmesini
gerektirir bir durum olmadığı bildirilmiştir.
Davacının SMK 151/2-b maddesi uyarınca maddi tazminat seçeneğini bildirmesi üzerine davalının yerleşim yeri itibariyle Afyon … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak, mahkememizce resen seçilen bilirkişiye davalı iş yerinde ticari defter ve kayıtları inceleme yetkisi de verilerek, dava tarihi olan 08/09/2020 tarihinden geriye doğru 2 yıllık dönemle sınırlı olmak üzere, davalının “…” adı ile işlettiği işletmede elde ettiği net kazancı gösterir rapor tanzimi istenilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda sonuç olarak, davalının vergi kanunlarınca tutmakla yükümlü olduğu 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait yasal defterlerinde yapılan incelemeye göre ticari defterlerinin tamamını eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutmuş olduğu, bu nedenle
davalının ticari defterlerinin HMK’nın 222. maddesi şartlarına göre delil olarak kabul edilebileceği kanaatine
varıldığı, Birinci Dönem (08.09.2018 – 31.12.2018) İşletme Karı : 984.033,40 TL,
İkinci Dönem (01.01.2019 – 31.12.2019) İşletme Karı : 2.568.487,68 TL,
Üçüncü Dönem (01.01.2020 – 08.09.2020) İşletme Karı : 2.680.657,58 TL
– TOPLAM NET KAR : 6.233.178,66 TL;
sonuç olarak, davalı … Turizm Otomotiv Petrol Gıda İnş.San.Tic.Ltd.Şti.’nin Afyonkarahisar ilinde “…” ismi ile işlettiği işletmesinden 08.09.2018 – 08.09.2020 Tarihleri arasında yapılan hesaplamalara göre
6.233.178,66 TL net kar elde ettiği belirtmiştir.
Davacı vekili bu rapor doğrultusunda, raporda belirtilen davalının marka kullanımı suretiyle elde ettiği kazancın en az %20’sinin marka kullanımından olduğunu beyanla maddi tazminat talebinin 1.100,000,00 TL olarak arttırmıştır.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu ile ek rapor birlikte değerlendirildiğinde;
davalının 2015/70202 “…” markasının
43. sınıf kapsamında yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması” kısmında ve 29. Sınıf kapsamında tescil koruması olmamasına rağmen tescil dışı kullanımının olduğu, değişik iş dosyasında tespit edilen
davalıya ait kullanımın gerçekleştiği yerin bir restoran olduğu, tespit yapılan restoranda davalının
sunduğu yiyecek sağlanması hizmetleri, et ve et ürünleri satışı, süt ürünleri satışı, bitkisel yağlar
satışı, lokum ve şekerleme satışı hizmetlerinin koruma kapsamında olmadığı,
…. “….” markasının 29. Sınıf kapsamında ve 43. Sınıf kapsamında yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması”
kısmında tescilli olduğu görülmekle birlikte, davalının fiili kullanımlarında markanın bağımsız
olarak değil, markası ile beraber kullanıldığı, söz konusu fiili kullanımda baskın,
öne çıkan ve vurgulanan kısmın …. tescil nolu markada yer alan … kısmı olduğu ve fiili kullanımın tescil dışı kullanım haline dönüştüğü,
… “… …” markasının ise 43. sınıf kapsamında
yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması” kısmında tescilli olmakla birlikte, davalının fiili
kullanımlarında “…” ibaresinin yer almadığı ve markada yer alan “…” ibaresinin
kullanılmamasının, davacı markalarında esas ve ayırtedici unsur olarak yer alan “…” ile
görsel, işitsel ve kavramsal olarak mevcut olan benzerlik nedeniyle tarafların emtialarının, faaliyet
alanlarının ve müşteri kitlesinin benzerliği hususu da dikkate alındığında, davacı markalarıyla
karıştırma riski doğuracağı ve bu açıdan markalar arasında bir ilişkilendirme, idari veya ekonomik bir bağ kurma ihtimalinin söz konusu olabileceği, dolayısıyla genel anlamda iltibasın oluşacağı, oluşacak iltibasın SMK m7 ve SMK m.29 uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği anlaşılmakla, davacının marka haklarına tecavüze ilişkin talebi yönünden davanın kabulü gerekmiştir.
Davalı vekili her ne kadar Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkememsinin … Esas sayılı dosyasında davacı tarafın markaya itirazlarını reddedildiğini belirtmiş ise de, bu dosyanını getirtilen suretinin tetkikinden itiraza konu … tescil başvuru numaralı markaya ilişkin olup, ihtilaflı sınıflar farklı olduğu gibi, bu marka başvurusunun “… …” ibareli olup, yukarıda değinildiği üzere davalının fiili kullanımının tescilinden farklı olarak “…” ibaresi kullanılmaksızın sadece davacının tescili olan “…” ibaresi olduğu görülmekle, bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Davacının maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tazminat tercihini SMK 151/2-b bendine göre davalının elde ettiği net kazançtan yana kullanmış olup, aldırılan bilirkişi raporuna göre davalının davacı marka koruması kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle
6.233.178,66 TL net kazanç elde ettiği, bu kazanca markanın etkisi gözetilerek davacının arttırım dilekçesi ile talep ettiği 1.100,000,00 TL tazminatın dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla, davacının maddi tazminat talebinin kabulü gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince, davalının eylemi davacının markadan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği ve süresi, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 20.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalının kendisine ait marka tescilinden farklı olarak davacı adına tescilli “…” ibareli markayı tescilli olduğu sınıflarda kullanmak suretiyle olan davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüzünün kaldırılmasına,
2-Toplam 1.100.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin günlük yayımlanan bir gazete ile ilanına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 76.507,20 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin ve 18.615,00 TL ıslah harcının toplamı 18.669,40 TL harcın mahsubu ile, 57.837,80 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 136.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL dava ilk masrafı, 18.615,00 TL ıslah harcı, 130,00 TL tebligat – tezkere masrafı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve Afyonkarahisar … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında yapılan 911,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 22.265,30 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır