Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/20 E. 2021/193 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/20
KARAR NO : 2021/193

DAVA : İtibar, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketinin TPMK nezdinde ….. tescil numaralı “…….” ibareli, kozmetikler için kutulu tasarımının belirleyici tüm tasarımı ve ibarelerinin münhasır ve kesin hak sahibi olduğunu, müvekkilinin kozmetik sektöründe tescilli birçok tasarım ve markası bulunduğunu, müvekkili adına tescilli ve korunmakta olan “…….” ibareli markanın ve …… tescil numaralı “…….” kutusu tasarımının, davalı firma ve yetkilileri tarafından davalı firmanın faaliyette olduğu ….. Mah. …… Cad. No:1 Sivas adresinde satılmakta olduğunu, davalı firma tarafından müvekkilinin tescilli tasarım ve markasının haksız ve hukuksuz bir şekilde kullanıldığını, davalı tarafın müvekkilinin büyük emek ve mesai harcayarak maruf hale getirdiği marka ve tasarımlarından haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davalı firma tarafından 50.000 adet müvekkilinin tescilli “…… ” dava dışı üçüncü bir firmaya ürettirip bu ürünleri yurt dışına gönderdiğini, davalının bu eylemlerinin müvekkilini maddi ve manevi büyük zararlara uğradığını iddia ederek, şimdilik 10.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi ve 20.000,00 TL itibar tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkili adına tescilli …… tescil nolu tasarım ile “…….” markasından doğan haklarını ihlal eden davalıya ait her türlü tabela, levha, afiş, ilan , katalog ve ürünler ile bu ürünleri üretmeye yarayan kalıplara el konularak imhası ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin Avrupa Patent Ofisi marka sicilinde tescilli “…….” ibareli markanın, …… tescil numaralı kozmetikler için kutu tasarımı bulunan “……” fason üretim şirketi olarak Sivas ilinde faaliyette bulunduğunu, “……”nın başta Hollanda olmak üzere 24 ülkede “……. ” ibareli markanın tesciline sahip olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de fason üretim şirketi olarak üretmiş olduğu ürünleri, doğrudan Hollanda’da bulunan …… isimli yurtdışı firmasına ihraç ettiğini, müvekkilinin üretmiş olduğu ürünlerin yurt içinde ticaretinin yapılmadığını, müvekkilinin davacı şirkete ait olan marka ve tasarımlarının taklidi yaparak ticaretini yapmamakta olduğunu, marka ve tasarım hakkı “……” isimli şirkete ait olan ürünleri fason üretim şirketi olarak yurt içinde üretip yurt dışına ihracını gerçekleştirdiğini ve dolayısıyla davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, müvekkili aleyhine açılan haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacı markasına ve tasarımına tecavüzü nedeniyle maddi, manevi ve itibar tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili, tasarım ve marka hakkını ihlal eden her türlü tanıtım malzemesi ile bu ürünleri üretmeye yarayan kalıpların imhası ile verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, dava konusu ……. tescil nolu “…….” ibareli markanın 19/07/2010 tarihinden itibaren kozmetik ürünlerini de kapsar şekilde tescilli olup yenilendiği, …… tescil numaralı tasarımın da, 02/03/2017 tarihinden itibaren 5 yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 14/06/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafa ait TPMK nezdinde …… numara ile tescilli tasarım ile davalı tarafa ait ürün görsellerinin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratılan genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek derecede benzer algılandıklarını, davacının TPMK nezdinde ……. numara ile tescilli “…….” lafzi markasının 3. sınıftaki tescili kapsamında kozmetik ürünleri bulunduğunu, incelenen ürünlerin saç şekillendiricisi olmakla, davacı markasının tescili kapsamında olduğunu, davalı marka kullanımının davacı markası ile karıştırılma ihtimaline sebep olacak derecede benzerlik arz ettiğini ve davalı beyanına göre marka sadece ihracatta kullanılmışsa bile, markanın ihracat amacıyla kullanılmasının, işareti taşıyan malın ihraç edilmesinin de marka kullanımı olup ihlal oluşturacağı belirtilmiştir.
Sivas Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak, “…….” markası kullanılarak, elde edilen ciroyu gösterir rapor tanzimi istenilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde, ticari defterlerin TTK hükümleri gereği kendi lehine delil olma vasfına haiz olduğunu, davaya konu “…….” marka üründen, 2018 – 17/01/2020 tarihine kadar 39.936 adet ürün satıldığı ve bu satıştan 172.972,80 TL ciro elde edildiği belirtilmiştir.
Sivas Asliye Hukuk Mahkemesi’nden gelen mali müşavir bilirkişi raporu da değerlendirilerek, davacının lisans seçeneğine göre isteyebileceği maddi tazminat tutarını gösterir önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 16/07/2021 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, yapılan mali inceleme neticesinde, davalının dava konusu markalı üründen 2018 – 17/01/2020 tarihine kadar 39.936 adet satış yaptığı ve bu satıştan 172.972,80 TL ciro elde ettiğinin tespit edildiği, Mahkemece davalı eylemenin davacı markasına tecavüz teşkil ettiğine karar verilmesi halinde, eldeki mali veriyle maddi tazminatın, davalı cirosunun %5-6’sı gibi bir oran üzerinden hesap edilebileceği belirtilmiştir.
Buna göre; davalının davacı marka ve tasarımı ile ayırt edilemeyecek kadar benzeri ürünlerin ambalajını kullanmak suretiyle imalat yapıp, yurt dışına ihracat yaptığı, bu eylemin davacı adına tescilli tasarım ve marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalının yurt dışında tescilli markaya dayalı olarak ihracat amaçlı imalat yaptıklarını savunmasına tescilin ülkeselliği prensibi ve SMK’nun 29 maddesinin atfıyla aynı yasanın 7/3-c bendi karşısında değer verilemeyeceği anlaşılmakla, davacının tecavüze ilişkin davasının kabulü gerekmiştir.
Davacının maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; lisans bedeline göre olan seçeneğe göre, bilirkişi raporunda değinildiği üzere marka ve tasarımın bilinirlik düzeyinin az olması, herhangi bir lisans sözleşmesinin sunulmamış olması karşısında istenebilecek tazminatın davalının bu ürünlerden elde ettiği cironun %5-6′ sı oranında olabileceği, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuna göre de elde edilen cironun 172.972,80 TL olup, bunun %5’inin 10.378,36 TL olduğu görülmekle, taleple bağlılık kuralı gereği 10.000,00 TL yönünden maddi tazminat talebi kabul edilmiştir. Davalının yukarıda değinilen eylemi davacının marka ve tasarım tescilinden doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği, sayısı, süresi ve tarafların ekonomik durumu ile manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 20.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir.
Davacının itibar tazminatı talebine gelince; Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05/05/2016 tarih ve 2015/8175 Esas- 2016/5114 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; “Markanın itibarı kavramı, marka ile inşa edilen imajı ifade etmektedir. Zira imaj ve güven oluşturmanın bir maliyeti vardır. İtibar zararı ise inşa edilen veya edilmekte olan imajın zedelenmesi nedeniyle doğan zarardır. İtibar tazminatı belirlenirken, bir taraftan imaj inşası için gerçekleştirilen giderlerden hareket ederek zararın giderilmesi için yapılması gereken (reklam kampanyası gibi) giderleri dikkate almalı, diğer taraftan da itibar kaybının manevi yönünü göz önünde tutulmalıdır.” Somut uyuşmazlıkta, davalının kötü üretim ve pazarlama yaptığı hususu ispatlanamadığı gibi, davacının marka ve tasarım imajının zedelendiği hususu da ispatlanamamıştır. Keza , bozulan imajın düzeltilmesi için herhangi bir masraf yapılması gerektiği de ispatlanamadığından, itibar tazminatına dair talebin reddi gerekmiştr. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
-Davalının davacı adına tescilli …… tescil nolu tasarım ve “…….” esas unsurlu markadan doğan haklarına tecavüzü nedeniyle 10.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat ile itibar tazminatı talebinin reddine,
-Davacı adına tescilli …… tecsil nolu tasarımdan doğan haklarını ihlal eden ve “…….” markasından doğan haklarını ihlal eden davalıya ait her türlü tabela, levha, afiş, ilan, katalog ve ürünler ile bu ürünleri üretmeye yarayan kalıplara el konularak imhasına,
-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıya ait olmak üzere Türkiye çapında yayınlanan trajı en yüksek üç gazetenini birinde ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.049,30 TL ilam harcından, 1.024,65 TL peşin harcın mahsubu ile, 1.024,65 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen itibar tazminatı talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.024,65 TL peşin ve 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.079,05 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 661,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 3.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.161,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 2.080,50 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgililerine iadesine,
10-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021 Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır