Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/150 E. 2021/257 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/150
KARAR NO : 2021/257

DAVA : Tasarıma Tecavüzün Önlenmesi, Men’i, Maddi – Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin uzun yıllardır vakum plastik alanında faaliyet gösterdiğini, özellikle motorlu araç aksesuarları üretimi konusunda ciddi emek sarf ettiğini, müvekkilinin TPMK nezdinde ….. tescil numarası ile tescilli “…….” tasarımının sahibi olduğunu, müvekkilinin söz konusu tasarımı yüksek kaliteli malzemeler kullanarak ürettiğini, yaptığı ortaklıklarla haklı bir üne kavuştuğunu ve ilgili üründe kullanılan “……” markası ile bilinen ve aranan bir ürün haline de geldiğini, müvekkilinin tescilli tasarımı ile üretim ve pazarlama faaliyetlerine devam ederek kendisine iyi bir pazar payı da oluşturduğunu, ancak hal böyle iken, müvekkili gibi otomobil aksesuarları üzerine faaliyet gösteren davalının, müvekkiline ait tescilli tasarımı birebir taklit ederek üretim ve satışını yaptığını öğrendiklerini, bunun üzerine 18/11/2019 tarihinde davalı ürününü fatura karşılığı satın aldıklarını, ürün satın alınırken davalının telefonla arandığını, davalı firma personelinin söz konusu ürünün müvekkilinin “……” markalı ürün olduğunu söylediğini, akabinde Mahkememizin ….. Değişik İş sayılı dosyasında delil tespiti ikame edildiğini, davalı şirket tarafından üretilen ürünlerin müvekkili tarafından üretilen tescilli portbagaj ürünlerinin iltibas oluşturabilecek derecede benzer olduğunu, kilit ile menteşelerinin dahi birebir kopyası olduğunu, davalının taklit ürünü ile müvekkilinin ürününün neredeyse yarı fiyatına sattığını ve haksız kazanç elde ettiğini, ayrıca, davalı ürününde kullanılan malzemenin çok kalitesiz ve dayanıksız olup, davalının piyasaya müvekkilinin markalı ürünü olduğu iddiasıyla pazarlamasının müvekkilinin piyasadaki itibarını geri çevrilemez biçimde zedelediğini ve müvekkilinin satışlarını ciddi biçimde etkilediğini ve davalının ürettiği taklit ürünün, müvekkili şirketin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabete sebebiyet verdiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli tasarımına yönelik tecavüzün önlenmesini, men’ini, tasarım tescili koruma kapsamındaki davalı ürünleri ile bu ürünlere ait her türlü reklam ve basılı evraka el konulmasını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik HMK’nın 107. Maddesine göre fiili kayıp olarak 500 TL, 6769 sayılı SMK’nun 151/2-b maddesine göre yoksun kalınan kazanç olarak 500 TL olmak üzere toplam 1000 TL maddi tazminatın, 150/2 hükmüne göre hesaplanacak 500 TL tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/10/2021 tarihli dilekçesi ile, 500,00 TL olan maddi tazminat talebini 4.031,01 TL’ye artırarak harcını yatırmıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak davalı yan cevap dilekçesi sunulmamış ise de, davalı vekili Av. … ek bilirkişi raporuna beyan dilekçesi ile, davalı nezdinde yapılan incelemelerde, davalının söz konusu ürünü “…….” markası ile sattığına yönelik bir tespite ek rapor kapsamında yapılan incelemede de rastlanmadığını, bu itibarla işbu davacı şirket tarafından muhafaza edilmekte olduğu beyan edilen portbagaj ürününün sahte üretim “……” markasına ait olduğu yönündeki beyanın gerçeklerden uzak olduğunu ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, tasarım tesciline tecavüzün önlenmesi, men’ini, tecavüz teşkil eden ürünler ile bu ürünlere ait her türlü reklam ve basılı evraka el konulması, maddi-manevi tazminat, itibar tazminatı ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….. sayılı “…….” ürün adlı tasarım tescil belgesinin, 31/07/2018 tarihinden itibaren 5 yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davaya dayanak Mahkememizin …… Değişik İş sayılı dosyasında, bilirkişi vasıtasıyla mahallinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda sonuç olarak, “Aleyhine tespit talep edilen iş yerinde tespite konu ürünlerin kalıbının bulunduğunun tespit edildiği ve tespite konu ürünlerin üretiminin yapıldığı, tespite konu ürünlerin satışının yapılmak üzere ambalajlı ve üst üste dizili olarak depolandığı, tespit talep eden tarafa ait ….. numaralı tescilli tasarım ile aleyhine tespit talep edilen iş yerine ait tespite konu “…….” ürünleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıkları” bildirilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
Davacı vekilince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 26/03/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafa ait ….. numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple ayniyet derecesinde benzer olarak algılandıkları, davalının iş yerinde mali yönden ticari defterler üzerinde yapılan incelemede; çok fazla ürün çeşidi olmasından dolayı stok takibi yapılmayan davalı şirketin defter kayıtlarında, dava konusu araç üstü portpagaj satışına ve kaydına rastlanmamış olup, davalı şirket ortağı ve sahibi …… tarafından, söz konusu ürünün üretiminin ve satışının 23.07.2019 – 10.04.2019 tarihleri arasında davalı şirket ile aynı adresteki binanın üst katında faaliyet gösteren …… ve ….. Ortaklığı’nca yapılmış olduğunun beyan edildiği, dava dışı …… ve ….. Adi Ortaklığı’nın işe başlama ve işi terk etmesi ile ilgili belgeler üzerinde yapılan incelemede, “….. Ürünlerin İmalatı” konusunda faaliyet göstermek üzere, davalı şirket ile aynı adreste 23.07.2019 tarihinde işe başlandığı, 30.03.2020 tarihinde iş yerinin terk edilmiş ve 10.04.2020 tarihinde Güngören Vergi Dairesi’nden kapanışının yapılmış olduğu, davalının iş yerinde yapılan incelemede tespit olunan ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı maddi tazminat hesabı yapılamamış olduğundan, davacı tasarımının ….. tescil tarihinden 26.06.2020 dava tarihine kadar süre ile sınırlı olmak kaydı ile, davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının tespit edilemediği, davacının itibar tazminatına hakkı olup olmadığının fiziki inceleme yapılmadan anlaşılamayacağı, ayrıca davacı, davalı ürününün kendi (davacı) markası ile piyasaya sunulduğunu belirtmişse de, davalının söz konusu ürünü “……” markası ile sattığına yönelik bir tespite de ulaşılamadığı, itibar kaybı olduğuna karar verilecek olması halinde dahi, ürüne ilişkin imalat bilgi ve belgeleri bulunmadığından, maddi tazminat hesabında olduğu gibi davacı adına tescilli tasarımın …. tescil tarihinden 26.06.2020 dava tarihine kadar süre ile sınırlı olmak kaydı ile, davacının isteyebileceği itibar tazminatı tutarının hesap edilemeyeceği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 14/07/2021 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davacı adına tescilli ….. tescil numaralı tasarımın …. tescil tarihinden 26.06.2020 dava tarihine kadar olan süre içerisinde, SMK 151/2-b maddesi; “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” gereğince, davacının isteyebileceği maddi tazminat miktarının 4.031,01 TL olarak hesap edildiği, ancak satılan mamul mallara ilişkin ürün bazında maliyet hesabı yapılmadığından, imalat birim fiyatı tespit edilemeyen portbagajın maliyeti, tüm ürünlerin maliyetinin net satışlar içindeki payına göre hesap edilmiş olduğundan, 4.031,01 TL olarak hesap edilen maddi tazminat miktarının artırılması veya eksiltilmesi hususunda takdirinin Mahkemeye ait olduğu, kök raporda, davalı şirket ortağının aynı adresteki adi ortaklığına ilişkin açıklamanın, davacının beyanı üzerine bilgi mahiyetinde olması amacını taşıdığı, söz konusu adi ortaklığa ait defter kayıtları incelenmemiş olduğundan, dava konusu ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, davacı şirket tarafından muhafaza edilmekte olduğu beyan olunan sahte portbagaj ürününün incelenmesi ve değerlendirilmesi konusunda heyette uzman bilirkişi bulunmadığından, itibar tazminatı yönünden herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, ek rapor kapsamında yapılan incelemede de davalının söz konusu ürünü (davacının) “……” markası ile sattığına yönelik bir bilgiye rastlanmadığı, davacı tanığının beyanının Mahkeme’nin takdirinde olduğu, Ayrıca itibar kaybı olduğuna karar verilecek olması halinde dahi ürüne ilişkin imalat bilgi ve belgeleri bulunmadığından, davacı adına tescilli tasarımın ….. tescil tarihinden 26.06.2020 dava tarihine kadar süre ile sınırlı olmak kaydı ile, davacının isteyebileceği itibar tazminatı tutarının hesap edilemeyeceği, kök raporda ulaşılan, davacı tarafa ait ….. tescil numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple ayniyet derecesinde benzer olarak algılandıkları belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu ile ek rapor birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça davacı adına tescilli tasarım ile ayırt edilemeyecek derece de benzerinin imal edilip, piyasaya sunulduğu anlaşılmakla, davalının bu eylemi 6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi anlamında davacının tasarım tescilinden doğan haklarını ihlal ettiğinden, tecavüze dair davanın kabulü gerekmiştir. Davacının SMK 151/2-b maddesi uyarınca olan maddi tazminat seçeneğine göre, dava tarihi itibariyle isteyebileceği maddi tazminat tutarının 4.031,01 TL olduğu anlaşılmakla, bu tutar yönünden maddi tazminat talebi kabul edilmiştir. Davalının eylemi, aynı zamanda davacının tasarım tescilinden doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, tarafların ekonomik durumu, ihlalin niteliği ve süresi ile manevi tazminatın amacı gözetilerek, davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir.
Davacının itibar tazminatı talebine gelince; Yüksek Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 05/05/2016 tarih ve ….. Esas….. Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; “… itibarı kavramı, … ile inşa edilen imajı ifade etmektedir. Zira imaj ve güven oluşturmanın bir maliyeti vardır. İtibar zararı ise inşa edilen veya edilmekte olan imajın zedelenmesi nedeniyle doğan zarardır. İtibar tazminatı belirlenirken, bir taraftan imaj inşası için gerçekleştirilen giderlerden hareket ederek zararın giderilmesi için yapılması gereken (reklam kampanyası gibi) giderleri dikkate almalı, diğer taraftan da itibar kaybının manevi yönünü göz önünde tutulmalıdır.” Somut uyuşmazlıkta, davalının kötü üretim ve pazarlama yaptığı hususu ispatlanamadığı gibi, davacının tasarım imajının zedelendiği hususu da ispatlanamamıştır. Keza , bozulan imajın düzeltilmesi için herhangi bir masraf yapılması gerektiği de ispatlanamamıştır. Bu itibarla, itibar tazminatına yönelik talebin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
-Davalının davacı adına tescilli ….. tescil nolu tasarımdan doğan haklarına tecavüzün önlenmesine ve men’ine, bu tasarım tescili koruma kapsamındaki davalı ürünleri ile, bu ürünlere ait her türlü reklam ve basılı evraka el konulmasına,
-Toplam 4.031,01 TL maddi tazminat ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin REDDİNE,
-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan karşılanarak hüküm özetinin trajı en yüksek gazetelerden biri ile ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 616,90 TL ilam harcından, 196,40 TL peşin harç ile 70,00 TL tamamlama harcının toplamı 266,40 TL harcın mahsubu ile, 350,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat talebi nedeniyle hesaplanan 4.031,01 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat talebi nedeniyle hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat talebi nedeniyle hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen itibar tazminatı talebi nedeniyle hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 320,80 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan, 247,50 TL tebligat- tezkere masrafı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.247,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 2.679,18 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
10-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
11-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.25/11/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır