Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/132 E. 2021/291 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/132
KARAR NO : 2021/291

DAVA : Markaya Tecavüzün Men ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 13/06/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde …. tescil numaralı “….” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalılardan …’in bütün hak ve yetkileri müvekkiline ait olan “…” markası adı altında üretilen … dezenfektan ürünlerini ve tescilli marka olan “…” ismini de izinsiz olarak kullandığını, ürettiğini, diğer davalı …. A.Ş aracılığıyla satışa sunduğunu, her iki davalının mezkur marka ve ürünü izinsiz kullanarak, aynısını veya belirgin bir şekilde benzerini yaptığını, satış için piyasaya sürdüğünü ve davalıların söz konusu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu iddia ederek, tecavüzün men ve ref’ini, tecavüz teşkil eden ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan makinelere el konularak imhasını, www……com adresindeki satış işleminin durdurulmasını, kaldırılmasını ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …. Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin internet üzerinden oluşturduğu www……com sayfasında kullanıcılar arasında kuruğu iletişim ağı ile alıcı ve satıcıların yaptıkları alışverişlerde iletişim hizmetlerini sağlayan ve güvenli ödeme sistemi sunan bir firma olduğunu, siteye üye kullanıcılar tarafından satılan hiçbir ürünün satışı, pazarlaması, reklamı, ithalatı, üretimi ve dağıtımının müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğini, davacının iddialarının aksine, müvekkili şirketine işbu davanın ikame edilme tarihine kadar hak ihlali olduğuna dair herhangi bir bildirimde bulunmadığını, site üzerinden diğer kullanıcılar tarafından yapılan satışlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak, öncelikle müvekkili aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … cevap dilekçesi ile, hakkında açılmış olan dava ile ilgili yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini, satışa çıkarmış olduğu ürünün üretimi ve imalatını kesinlikle yapmadığını, bu ürünü dava dışı … Tekstil Malzemeleri San.Tic.Ltd.Şti. firmasından faturalı olarak satın aldığını, aldığı bu ürünlerin üzerine belli miktarlarda kar ekleyip …. sitesi üzerinden hesap açıp satışa sunduğunu, aldığı ürünlerin marka ihlaline sebep verdiğini bilmediğini, İl Sağlık Müdürlüğünden gelen tebligatla birlikte satışa sunduğu ürünlerin marka ihlali olduğunu öğrendiğini ve bu bildirim üzerine ürünleri ilandan kaldırdığını belirterek, aleyhinde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüzün men ve ref’i, tecavüz teşkil eden ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan makinelere el konularak, imhası ile www…..com adresindeki satış işleminin durdurulması, kaldırılması ve verilecek hüküm özetinini ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … tescil numaralı “…” ibareli markanın 05, 31 ve 44. sınıflarda 11/01/2012 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Dava dilekçesindeki delil tespiti talebi üzerine, davalı …’in dava dilekçesinde belirtilen adresinde ve internet ortamında inceleme yapılıp, markadan doğan haklara tecavüz olup olmadığı yönünden resen seçilen marka uzmanı bilirkişi marifetiyle yapılan tespit sonucu hazırlanan 06/08/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, öncelikle www…..com uzantılı alan adının …. San.ve Tic.A.Ş’ye ait olduğu, ancak söz konusu alan adı üzerinde davacıya ait …. tescil numaralı “….” ibareli markaya ilişkir herhangi bir ürüne rastlanılmadığı, davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu ve www…..com uzantılı alan adı üzerine yapıldığı bildirilen kullanımlara ilişkin sayfalardakı URL’lerin okunamaması nedeni ile ilgili URL’ler ile sorgulama yapılamadığı, davalı şahsın kendisine ait olduğu bildirilen adreste bulunamadığı, bu nedenle tespit talep edenin taleplerinin gereğinin yerine getirilemediği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup, bilirkişi hazırlamış olduğu 01/12/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, …. tescil numaralı “…” görselini ihtiva eden şekil markasının, Mal Ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 05 / 31 / 44
sınıflarında davacı yan adına tescilli olduğu,
davalı şirket … San.ve Tic.A.Ş. Bakımından dava öncesinde “uyar / kaldır” modeli işletilmediğinden ve dava
sırasında herhangi bir yayın mevcut olmadığından, ilgili firmaya husumet yöneltilemeyeceği,
dosya münderecatı incelendiğinde, davalı yanın davacı yana ait ….
tescil numaralı “…” görselinde yer alan “… ” ibaresini ihtiva eden markayı taşımakta olan bir kısım ürünleri dava dışı ….. Tekstil Malzemeleri San.Tic.Ltd.Şti.’den fatura mukabilinde satın alarak ticari faaliyete konu ettiği yönünde beyanlarda
bulunduğu, ancak davalı yanın kullanımında olan ilgili ürünlerin, davacı ya da davacının yetkilendirdiği kişi ya da firmalar tarafından kamuya arz edilmiş olan orijinal ürünler olup olmadığının dosya münderecatından anlaşılmasının teknik olarak mümkün olmadığı, davalı yanın kullanımında olan ilgili ürünlerin, orijinal ürünler olması halinde markanın tükenmesi ilkesi gereği herhangi bir tecavüzü havi kullanımdan bahsedilemeyeceği, davalı yanın kullanımından olan ilgili ürünlerin orijinal ürünler olmaması
halinde ise ilgili marka ile yapılan kullanımların davacı yana ait markaya tecavüz teşkil eder mahiyette olduğunun kabul edilebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; …. tescil numaralı “…” görselini ihtiva eden şekil markasının, Mal Ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 05 / 31 / 44
sınıflarında davacı yan adına tescilli olduğu, gerçek kişi davalının bu ibareyi taşıyan ürünleri fatura ile dava dışı şirketten satın alarak davalı şirket tarafından işletilen internet sitesi(sanal pazar yeri) üzerinden satışa sunduğu, dava tarihi itibariyle bu kullanıma son verildiği anlaşılmıştır. Davalı şirket 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Güncellenmesi Hakkında Kanun’un 2/1-d maddesi anlamında “aracı hizmet sağlayıcı” konumundadır. Aynı Kanunun 9/1 maddesi uyarınca aracı hizmet sağlayıcılarının üçüncü kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek yükümlülüğü bulunmamaktadır. 5654 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun gereği bir aykırılık tespit edildiğinde, öncelikle ilgili aracı hizmet sağlayıcıdan bu içeriğin kaldırılmasının talep edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça öncelikle bu uyarı yapılmamış ve davadan önce de davalı şirket tarafından ihlal teşkil ettiği belirtilen içerik kaldırılmıştır. Bu itibarla somut uyuşmazlıkta dava öncesinde “uyar / kaldır” modeli işletilmediğinden ve dava sırasında herhangi bir yayın mevcut olmadığından, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden, davacının bu davalıya yönelik davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının davalı …’e yönelik davasına gelince;
dosya münderecatı incelendiğinde, davalı yanın davacı yana ait …. tescil numaralı “…” görselinde yer alan “… ” ibaresini ihtiva eden markayı taşımakta olan bir kısım ürünleri dava dışı … Tekstil Malzemeleri San.Tic.Ltd.Şti.’den fatura mukabilinde satın alarak ticari faaliyete konu ettiği , ancak davalı yanın kullanımında olan ilgili ürünlerin, davacı ya da davacının yetkilendirdiği kişi ya da firmalar tarafından kamuya arz edilmiş olan orijinal ürünler olup olmadığının dosya münderecatından anlaşılmasının teknik olarak mümkün olmaması, davalı yanın kullanımında olan ilgili ürünlerin, orijinal ürünler olmasının muhtemel olması karşısında markanın tükenmesi ilkesi gereği herhangi bir tecavüzü havi kullanımdan bahsedilemeyeceğinden, davacının bu davaya yönelik davasının da reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine yönelik davasının pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine,
2-Davacının davalı …’e yönelik davasının esas yönünden reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 4,90 TL bakiye karar harcının, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak vekili bulunan davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
7-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davalı … A.Ş. vekili ve davalı …’in yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır