Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/128 E. 2021/165 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/128
KARAR NO : 2021/165

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi,
Durdurulması
DAVA TARİHİ : 09/06/2020

– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2020/215 ESAS SAYILI DOSYASI –

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, “……” markasınının TPMK nezdinde düz yazı olarak ……… tescil numarasıyla, “……+ŞEKİL” görsel ve logosunu da …… tescil numarasıyla müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin faaliyet alanın kişisel bakım ve temizlik ürünleri olduğunu, müvekkili markasının bu sektörde tanınarak ayırt edici hale geldiğini, müvekkili ürünlerinin satışı yapıldığı noktalarda tüketicilerden gelen bildirim ve şikayetler üzerine yapılan araştırmada, davalı şirketin müvekkilinin tescilli “……” markasını ve görsel tescili taklit ettiğini, bir harf değiştirilerek markayı “……” olarak aynı yazı karakterlerinde kullandığını, ayırt edilemeyecek derecede benzer ve iltibas tehlikesi oluşturacak şekilde aynı sektör ve ürünlerde kullandığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya noter aracılığıyla ihtarname keşide edildiğini, ancak herhangi bir cevap alınamadığını, bunun üzerine işbu davaya delil teşkil etmek amacıyla tecavüze konu ürünlerin üretiminin yapıldığı yer olan Gaziantep ilinde, Gaziantep ……. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davalı fabrikasında delil tespiti yapıldığını, davalının müvekkilinin markasının bilinirliğinden yararlanma gayesi güttüğünü, davalının tüm bu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, markaya tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, müvekkiline ait markaya tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde kullanılan münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, markayı taşıyan kartvizit, fatura, tabela vb.her türlü baskılı görsel materyale el konulmasını, el konulan ürünlerin ve araçların üzerinde bulunan markaların silinmesini, aksi halde imhasını ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 16/06/2020 tarihli ara kararı gereğince, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden dosya tefrik edilerek başka bir esasa kaydedilmiş olup, diğer talepler yönünden yargılamaya bu dosyadan devamına karar verilmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin asli markasının “……. ” olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır bu marka üzerinden birçok ürün ürettiği ve bu ürünleri piyasaya sürdüğünü, müvekkilinin belli bir saygınlığın ve tanınmışlığının olduğunu, bunun üzerine asıl markası “……… ” ile birçok dezenfektan ürün markalarında kullanılan “……. ” ibaresini birleştirmiş ve ortaya “……” markasının çıktığını, dünyada bunun gibi birçok örnek olduğunu, müvekkilinin somut olayda “……” ibaresinin kullanılmasında haklı sebeplerinin mevcut olduğunu, müvekkili markası ile davacı markası arasında şişe şekil farkı ve logo üzerinde kılıç, yazı karakterleri ve sair şekilde farklılıklar mevcut olduğunu, davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak, müvekkili aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen Mahkememizin …… Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “……” markasının TPE nezdinde ………, …… tescil numarası ile tescil ettirildiğini, kişisel bakım ve temizlik ürünlerin satışını yaptığını, davalı şirketin müvekkilinin tescilli “……” markasını ve görsel tescilinin taklit ettiğini, bir harf değiştirerek markayı “……” olarak aynı yazı karakterinde kullandığı gibi bununla yetinmeyerek daha a önemlisi tescilsiz bir biçimde müvekkilinin marka ve ürün üzerinde kullandığı logo görselini tüketici nezdinde ayırt edilemeyecek derecede benzer ve iltibas tehlikesi oluşturacak şekilde aynı sektör ve ürünlerde kullandığının tespit edildiğini iddia ederek öncelikle aralarında bağlantı bulunması nedeni ile davanın mahkememizin ……. Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine, devamında müvekkili adına tescilli olan “……” ve şekil markasına tecavüz ve haksız kullanım nedeniyle müvekkilinin maruz kaldığı zararlar yönünden 6769 sayılı Kanun’un 150. ve 151. Maddeleri gereğince 50.000,00 TL manevi tazminat ile sonradan artırılmak kaydıyla dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/04/2021 tarihli dilekçesi ile, birleşen dosyadaki talebi olan 10.000,00 TL maddi tazminatı ıslah ederek, 1.354.663,25 TL’ye artırıp harcını yatırmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava, davalının davacının markasına tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin tespiti, önlenmesi, durdurulması, tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan araçlar ile tanıtım materyallerine el konulması, imhası, verilecek hüküm özetinin ilanı, birleşen dava ise, maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir. Aynı kanunun 155. Maddesi uyarınca “Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez.”
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan,……… tescil numaralı “……” esas unsurlu markanın 3 ve 5. Sınıflarda, …… tescil nolu “……” esas unsurlu markanın ise 3, 5, 16 ve 21. Sınıflarda ve ……. tescil nolu “……” esas usnurlu markanın 2, 10 , 35 ve 37. Sınıflarda davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Sonraki tarihli ……. tescil nolu “……” esas unsurlu markanın ise 3 ve 5. Sınıflarda davalı adına tescilli olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından davaya dayanak yapılan Gaziantep ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. değişik iş sayılı dosyası celp edilmiş olup, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak, “Tespit isteyene ait TPMK nezdinde ………, ……. ve …… numaralı “……” esas unsurlu markalarının olduğu, markalarda asli unsur olarak “……” ibaresinin geçtiği, aleyhine tespit istenilene ait ……. numaralı “……” markasının 24/05/2016 tarihinde başvurusunun yapılmış olduğu 16/06/2017 tarihinde tescillenmiş olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın fiili kullanımlarının hangi tarihten bu yana olduğuna dair dosyada bilgi, belge olmadığı, aleyhine tespit istenen ve sosyal medya hesabındaki paylaşımlarında kullanılmış olduğu ve de 12/05/2020 tarihinde tespit mahallinde elde edilen dezenfektan yüzey temizleyicisi ürünler üzerinde “……” ibaresi düzyazı tescili olmasına rağmen “……” ibaresinin mavi renkteki harflerin kenarına beyaz gölgelendirme yapılmış olduğu, bu şekildeki kullanım dikkate alındığında tespit isteyen taraf ……. Kimya’ya ait TPMK nezdinde tescilli …… sayı ile tescilli “……” esas unsurlu markaları açısından tescilli olduğu sınıflarda dikkate alındığında, ortalama bilinç seviyesine sahip tüketici nezdinde bütünsel algılamamada benzer olduğu, iltibasa yol açabileceği” belirtilmiştir.
Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak, bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince yaptırılan bilirkişi raporunda sonuç olarak, davalı kullanımının kendi tescili kapsamında olmayıp, davacının marka tesciline yakınlaştırma suretiyle kullanıldığı, davalı firma tarafından dava dosyası içerisine sunulan 2019 ve 2019 yılları kurumlar vergisi beyannameleri ile 30/09/2020 üçüncü dönem geçici vergi beyannameleri üzerinden brüt satış karlılığı üzerinden yapılan inceleme ve hesaplamalar göre, davalı firmanın “……” marka ürün satışından kaynaklı olarak 1.354.663,23 TL karlılığı bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller birlikte değerlendirildiğinde; ……… tescil numaralı “……” esas unsurlu marka nedeniyle davacının önceki tarihli hak sahibi olduğu, davalı adına …… tescil nolu “……” esas unsurlu düz yazı şeklindeki sonraki tarihli marka mevcut ise de , SMK 155 maddesi de gözetildiğinde davacı markasından sadece bir harfinin değiştirilerek ve ayrıca davacı markalarına yakınlaştırarak iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer şekilde aynı emtia sınıfında kullanılması, ticari faaliyette bulunup, ürün satış pazarlaması vs. yapılması şeklindeki davalı eylemi SMK 29 maddesi anlamında davacının markadan doğan haklarına tecavüz ve aynı zamanda TTK 54 ve devamı maddeleri anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinden asıl dosya yönünden davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen mahkememizin …… esas sayılı dosyasında yapılan değerlendirmede; davalının yukarıda değinilen eylemi davacının markadan doğan haklarına ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğinden, davacının SMK 150 ve 151 maddeleri uyarınca tazminat istemesi mümkündür. Davacı maddi tazminat seçeneğini SMK 151/2-b bendine göre sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç yönünden kullanmıştır. Talimatla alınan bilirkişi raporunda davalının “……” markalı ürünler nedeniyle elde ettiği net kazanç tutarının 1.354.663,23 TL olduğu belirtilmiştir. SMK’nun 151/3 maddesi uyarınca yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur. Bu itibarla net kazancın tamamının marka kaynaklı olduğunun ve tamamının marka sahibine ödenmesi yasanın amacına ve tazminatın karşılığının gerçek zarar olması ilkesine uygun düşmeyecektir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 51 maddesinde “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirler.” Aynı kanunun 52. Maddesinde “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.”hükmü yer almaktadır. Bu noktada esas olan davaya konu üründen elde edilen karın ne kadarının marka sayesinde gerçekleştiğinin tespitidir. Dosya kapsamında incelenen süreçler, dava konusu markanın bilinirlik düzeyinin az oluşu, piyasadaki rekabet koşulları dikkate alındığında, elde edilen karın ne kadarının marka sayesinde olduğunun tespiti mümkün değildir. Ayrıca, elde edilen kazancın tamamının davacıya ödenmesi TBK 52 maddesi anlamında davalının ekonomik olarak mahvına sebep olacağından, davacı yararına 100.000,00 TL maddi tazminat takdir edilmiştir.
Davalının yukarıda değinilen eylemleri aynı zamanda davacının markadan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği, süresi, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 25.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ESAS DOSYA YÖNÜNDEN :
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli “……” esas unsurlu ……… ve …… tescil nolu markalardan bir harfin değiştirilmek ve benzer görsellerle “……” ibaresi ile aynı emtia gruplarında ürün imal edip, satışa arz etme şeklindeki eyleminin davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, tecavüz teşkil eden ürün ambalajları, şişe, kutu ve saire ile markayı taşıyan kartvizit, tabela ve her türlü görsel materyale el konularak markaların silinmesi mümkün ise silinmesine, mümkün değil ise bunların imhasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 1.024,65 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, fazla alınan 965,35 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru ve iade edilen harçtan kalan 59,30 TL peşin olmak üzere toplam 113,70 TL dava ilk masrafı, 286,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.399,70 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin Türkiye genelinde yayınlanan trajı en yüksek gazetelerinden birinde ilanına,
7-Bu dosyada tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
B-BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2020/215 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN :
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, toplam 100.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya dair talebin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 1.024,65 TL peşin harç ile 22.965,00 TL ıslah harcının toplamı olan 23.989,65 TL harçtan,alınması gerekli 8.538,75 TL ilam harcının mahsubu ile, fazla alınan 15.450,90 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/3 maddesi gereğince reddedilen maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru, 1.024,65 TL peşin ve 22.965,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 24.044,05 TL harç giderinden, iade olunan 15.450,90 TL harcın mahsubu ile, 8.593,15 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-)Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgililerine iadesine,
D) Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır