Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/103 E. 2020/280 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/103 Esas
KARAR NO : 2020/280

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/10/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketinin Türkiye genelinde 650 adet “…….” markası adı altında mağaza işletmekte olduğunu, 2001 yılında kurulan “….” Türkiye’de ayakkabı marketi sisteminin öncülüğünü yapan bir mağaza zinciri olduğunu, davalının ….. tescil numaralı markaların TPMK nezdinde 35, ve 41. Sınıflarda tescil ettirildiğini, söz konusu başvuruların tescil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirkete ait dava konusu “…. ” markasının tanınmış marka olarak tespit edildiğini beyan ederek, davaya konu ……. sayılı markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ….. adı altında faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, bu kapsamda Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarının orta ve üst düzey yöneticilerine iş alanındaki performanslarının artırılması ve gelişimi için eğitim ve danışmanlık hizmeti/ koçluk hizmeti başta olmak üzere ilişki ve süreç geliştirmenin yanı sıra, yönetimsel performans, gelecek palanlaması, integral liderlik karizması ve yaratıcılık ile parekende satış strateji simulasyonları konularında pek çok yerel ve uluslararası kuruma hizmet vermekte olduğunu, öncelikle dava yetkisiz mahkemede ikame edilmiş olup mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı yan markaları ile müvekkili markaları arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunmamakta olduğunu, müvekkiline ait markaların anlam itibariyle de davacı markaları ile farklı olup iltibas neden olacak nitelikte olmadığını, müvekkili markalarının hizmet markası olup davacı markaları ile faaliyet alanları itibariyle birbirinden tamamen farklı olduğunu beyan ederek, yetkiye yönelik itirazlarının kabulü ile öncelikle davanın yetkisizlik nedeni ile reddine, her halükarda haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında deliller toplanmış; davalı … davacı adına kayıtlı markalara ilişkin belgeler Türk Patent ve Marka Kurumundan celp olunmuştur.
Dava; Markaların hükümsüzlüğü ve haksız rekabet tespiti talebine yöneliktir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156/3 Maddesi gereğince, 3. kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibine karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinin olduğu, yetki itirazında bulunan davalı adresinin, dava dilekçesinde, Ticaret Odası kayıtları ve TPMK kayıtlarından da anlaşılacağı üzere Beşiktaş/İstanbul da bulunduğu ve bu ilçenin Mahkememiz yetki alanı dışında kaldığı, İstanbul(Çağlayan) Adliyesi yargı alanı içerisinde bulunduğu, davalı vekilinin süresinde yetki itirazında bulunurken yetkili mahkemeyi de usulüne uygun olarak bildirdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine, SMK’nın 156/5 Maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul(Çağlayan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde görevli ve yetkili İstanbul(Çağlayan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-6100 sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
3-HMK’nun 20b maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesiene tevzi edilmek üzere İstanbul (Çağlayan) Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2 maddesince bir karar verileceğinin ihtarına,
5-Harç, masraf ve vekalet ücretinin HMK’nun 323/1-ğ ve 331/2 maddesi gereğince yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır