Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/91 E. 2020/82 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/91 Esas
KARAR NO : 2020/82

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2019
KARAR TARİHİ : 13/03/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin hazır giyim sektöründe tanına ve bilinen bir şirket olduğunu, … ve … markaları ile bir marka kimliği oluşturulduğunu, … ve … çatısı altında ünlü tasarımcılarla çalıştığını, TPMK nezdinde …. tescil numaralı …, …. tescil numaralı …., …. tescil numaralı … , …tescil numaralı …, … tescil numaralı … … , … tescil numaralı …, …. tescil numaralı …. markalarının davacı tarafına tescilli olarak korunduğunu, … esas unsurlu … tescil numaralı tanınmış markasının olduğunu, davalı yana ait …. markası ile davacı markaları arasında ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik olduğunu, SMK 25/1, SMK 5 ve 6’daki şartların gerçekleşmiş olduğunu, … ibaresini aynı zamanda davacı tarafın ticaret unvanı olması nedeniyle bu bakımdan da korunması gerektiğini ifade ederek, TPMK nezdinde … kod numaralı …. ibareli markanın hükümsüzlüğüne, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davacı ve müvekkilinin markalarının birbirinden farklı olduğunu, davacı markalarının … müvekkili markasının ise … olduğu, davacı markalarının giyim sektörü ile ilgili olarak 25 ve 35. Sınıfları kapsamakta iken müvekkiline ait markanın davacı marka tescil sınıfları ile bağlantısı bulunmayan mutfak ürünleri alanında yani 21. Sınıfta tescilli olduğunu, hükümsüzlük taleplerinin dayanağının bulunmadığını, davacı tarafa ait … markasının tanınmışlığının ancak sektörel bazda olabileceğini, müvekkili adına tescilli marka ile … markası arasında görsel ve işitsel olarak farkların bulunduğunu, … ve … markalarının kapsamının 21. Sınıfta yer alan mutfak ekipmanlarına kadar genişletilemeyeceğini, markaların karıştırılma ihtimali ile ilgili olarak hiçbir somut delil bulunmadığını, …. markasının davalı adına tescilli markaların devamı olduğunu, markada esaslı unsurun … ibaresi olmakla müvekkili adına …. tescil numarası ile korunmakta olan … markasının devam markası sayılması gerektiğini, müvekkilinin SMK 6/6 gereği …. ibaresi üzerinde hak sahibi olduğunu, müvekkili tarafın ticaret unvanında … ibaresini ihtiva etmekle davalının kendi ticaret unvanını tescil ettirme amacı taşıdığını ifade ederek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında tüm deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya tespit edilen uyuşmazlık( davalı adına tescilli markanın hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığı ) konusunda rapor tanzim etmek üzere dosya bir marka uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi hazırlamış olduğu 25.02.2019 havale tarihli raporundan özetle; davacı taraf adına … tescil numarası ile korunmakla olan … markasının 14.11.2017 tarihinden itibaren tanınmış marka olarak korunduğunu, davacı markasında yer alan … ibaresi ile … ibaresinin her iki markanın da kişi ismi olarak algılanıyor olması … ve … kelimeleri arasındaki anlam farkının markalar arasındaki benzerlik karşılaştırmasında ana fikri değiştirecek bir katkıda bulunmaması nedeniyle markaların işitsel ve kelime unsurları bakımından aynı veya benzer olarak algılanacağını, davacı taraf adına tescilli … ibaresinin anlamsal, işitsel ve görsel olarak davalı adına tescilli …. markası ile benzer olarak algılanmayacağını, iltibas bulunmadığını, … ve davalı tarafa ait … markalarında yer alan kelime unsurunun birebir aynılık derecesinde benzediğini, görsel unsurlar bakımından da … ve … markalarının benzer olarak algılanacağını, davacı tarafça sunulan deliller itibariyle … markasının davacı adına 2000 yılından bu yana tescilli olarak kullanıldığını, markanın ilgili sektör olan 25. Sınıfta bilinen bir marka olduğunu, ancak davacı tarafa ait … markasının tanınmış marka olarak tescil edilmemiş olduğunu, davacı markasının geniş bir halk kesimi tarafından bilindiğini, … ibareli marka ile … ibareli markanın bir arada var olmasının SMK 6/5 anlamında daha önceden tescil edilen markanın elde etmiş olduğu bilinirliği ive itibarı zedeler nitelikte olacağını bu nedenle SMK 6/5 anlamında davalı markasının başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın davacı markası ile iltibasa neden olabileceği hususlarını bildirmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; ilgili bilirkişi raporunun yetersizliği ve barındırdığı çelişkiler de göz önüne alınarak hükme esas alınmamasını ve dosyanın yeni bir uzman bilirkişiye tevdini talep etmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; Müvekkili şirketinin adına kayıtlı bulunan … markasının, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 24.11.2010 tarihinde …. kod numaralı kararı ile tanınmış marka olarak kabul edildiğini, bilirkişinin müvekkiline ait … markasının tanınmış marka olarak tescilli oladığı yönündeki görüşünün hatalı olduğunu, TPMK nezdinde … kod numaralı … ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalının markalarının hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda davacının markasının esas unsurunun ” … ” olması sebebiyle davacı ve davalı markaları arasında kıyaslama yapılmış ve bilirkişinin … ve davalı tarafa ait … markalarında yer alan kelime unsurunun birebir aynılık derecesinde benzediğini ve iltibasa sebebiyet verebileceği yönündeki tespitine mahkememizce de aynen iştirak edilmiştir. Zira davacı tarafa ve hükümsüzlük talebine konu davalı tarafa ait markaların asli ve ayırd edici unsuru olan “…” ibaresi ile “… ” ibaresi ayniyet derecesinde benzerdir. Taraf markalarının işitsel ve kelime kıyaslamasında davalının “… ” markası ile davacıya ait ….kod numaralı tanınmış markasının son derece benzer unsurlar içerdiği hakimliğimizce de mütalaa edilmiştir. Burada, ortalama tüketici nezdinde benzerlik yüksek orandadır ve bu nedenle mal ve/veya hizmetler arasındaki düşük orandaki benzerlik halinde bile karıştırma ihtimalinden söz edilmesi gerekecektir. Ayrıca dosyaya celbedilen TPMK’nun ilgili “…” markasının tanınmış marka olarak tesciline ilişkin kararı ışığında yapılan değerlendirmede de; davacıya ait markanın tescilli olmadığı sınıflar yönünden de korunması gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda 25 ve 35. Sınıfta tescilli davacı “… ” esas unsurlu markası ile davalıya ait “… ” markaları aynı sınıfta olmasalar bile davacının markasının tanınmış marka olması sebebiyle benzerlik ve karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ İLE, davalı yana ait … tescil numaralı “… ” markasının hükümsüzlüğüne sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 138,70 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 1.027,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/03/2020

Katip …

Hakim …