Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/86 E. 2020/305 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/86
KARAR NO : 2020/305

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/12/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şahıs adına 25 ve 35. sınıflarda tescilli ……… sayılı “………” markasının hükümsüzlüğü talepli olarak açılan Bakırköy ……. FSHHM’nin ……… Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verdiğini, 11.01.2017 tarihinde kararın taraflarınca istinaf edildiğini, müvekkili markalarının asli unsurunun “……… ” ibaresi olduğunu, davalı adına tescilli ve dava konusu olan ……… nolu markanın ise “………” olduğunu, bu markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunduğunu, “İ” harfinin büyük harfle yazıldığına göre Türkçe karakterde olduğunu ve aynı anlamlara geldiğini, davalı tarafın “…… ” ibaresinin hizmetin kalitesine ve niteliğine vurgu yaptığını, bu yönden ayırt edicilik sağlamadığını, davalı markasının da asli ve ayırt edici unsurunun “……….” olduğunu, 25. ve 35. sınıflar yönünden sınıfsal ayniyet bulunduğunu ve ortalama bir tüketicinin bu iki markayı karıştırabileceğini, iki markanın birbiriyle bağlantılı olduğunun algılanabileceğini, bu gerekçeler ile davalarının kabul edildiğini ve “………” markasının hükümsüzlüğüne karar verildiğini, bu davanın devam etme sürecinde davalıya 35. sınıfın tüm alt grupları dahil mağazacılık hizmetleri yönünden ise 1-34 arası düzenlenen tüm malların satış hizmetleri tescil başvurusunun dava konusu ……… sayılı “………” markası ile tescil edildiğini, “………” ve “……….” markalarının iltibas yarattığı hususunun kesinleşmesi ile Mahkeme kararının ……… sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar vermesi gerektiğini, ortalama tüketicinin, hükümsüzlüğü talep olunan davalı markalarında yer alan küçük farklılıkları hatırlamadığını, müvekkili şirketin “……….”, “……..”, “………..” markaları dikkate alındığında “………” ibarelerinin müvekkili şirketin seri markalarından biri olarak algılanacağını, dava konusu …….. sayılı marka 35. Sınıfta düzenlenen emtialar için tescil edilmek istendiğini, müvekkil şirkete ait “……….” markalarının da 35. sınıfta tescil edilmiş olduğunu iddia ederek, davalı adına ……… sayı ile tescilli “………” markasının hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline ait olan “………” markasının hükümsüzlüğünü talep ederek dava açıldığını, Bakırköy …….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi huzurunda görülen ……… E., …….. K. sayılı dosyada 09.08.2016 tarihli alınan üç kişilik heyetten oluşan ve konularında uzman bilirkişi raporuyla da davacının haksız ve mesnetsiz iddialarının çürütüldüğünü, raporda markaların bütünsel olarak değerlendirildiğini ve davacının markasının Türkçe kelime “……….” anlamına geldiğini, müvekkili markasının ise İngilizce kelime “……….” (dosya, belge) anlamına geldiğini, iki markanın bu nedenle okunuşunda farklılığın olduğunu, müvekkili markasındaki logoda yıldız sembolünün star kelimesine vurguda bulunduğunu, iki markanın bütünsel algısı karıştırma ihtimalini doğurmadığını, tüketicinin davacının ürününü almak isterken müvekkili ürününü almasının ve markalar arası bağlantı olduğunu düşünmesinin ve müvekkili ürünün davacı markasının bir devamı olduğunu zannetmesinin mümkün olmadığını ve müvekkilinin bundan haksız yararlanmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına ……… sayı ile tescilli “………” markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ……… sayılı “……… ” ibareli markanın, 35. sınıfta 05/10/2015 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 28/09/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalıya ait ……… tescil nolu markanın, davacıya ait markalarla benzer olması, aynı mal/hizmetleri kapsaması ve aynı zamanda markaların belirtilen bu ilişki nedeniyle ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin de bulunması nedeniyle, SMK’nın 6/1 uyarınca 35. sınıf açısından hükümsüzlüğüne ilişkin şartların mevcut olduğu ve davalı markasının tescilinde kötüniyetin bulunup bulunmadığı hususunda ise takdirin Mahkemede olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu görülen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ; en eskisi 29/02/2000 başvuru tarihli olmak üzere “……….” esas unsurlu markaların davacı adına tescilli olduğu 05/10/2015 başvuru tarihli “………” markasının ise davalı adına tescilli olduğu ayrıntıları bilirkişi raporunda belirtildiği üzere markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlikler mevcut olup, markaların bir bütün olarak bıraktıkları genel izlenime bakıldığında davacı markaları ile seri marka olduğu algısı yaratacak şekilde karışıklığa sebep olacağı ve dolayısıyla SMK 6/1 maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Kapatılan Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyasında görülen davada davalı adına olan ……… tescil nolu “………” markasının İstanbul ……… BAM Hukuk Dairesinin …….. Esas……… Karar sayılı kararı ile tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiş ve bu karar Yargıtay ……. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiş olmakla bu davanın yargılaması görülürken davalının yeniden aynı marka için tescil başvurusunda bulunmuş olması, davacı markalarının bilinirliği, markanın piyasadaki konumu ve tarafların faaliyet alanları da dikkate alındığında davalı tescilinin TMK’nun 2 maddesi anlamında kötü niyetli olduğu ve böylece SMK 6/9 maddesi anlamında kötü niyet sebebiyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davacının davasının tümden kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ……… tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı, 86,00 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.174,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2020

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim ……..
e-imzalıdır