Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/74 E. 2021/32 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/74
KARAR NO : 2021/32

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 25/02/2019

– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/191 ESAS SAYILI DOSYASI –
DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca ünlü “…….” markasının tek sahibi olduğunu, dünyada ev temizliği ve hijyen denince akla ilk gelen markalardan birinin “…….” olduğunu, müvekkili adına TPMK nedzinde tescilli “…….” markasının ülkemizde ve dünyada tanınmış marka statüsünde olduğunu, müvekkilinin “…….” markalı elektrikli küçük ev aletleri kategorisindeki ürünlerin imalatçısı, ithalatçısı ve satıcısı olduğunu, ancak hal böyle iken davalının, müvekkili markası ile benzer ve iltibas yaratacak nitelikte “…….” adlı markayı kendi ürünlerinde, …… sayfasında ve internet sitesinde muhtelif şekillerle kullandığını, davalının kendi üretimi olduğu tahmin edilen ürünlerin üzerinde, broşürlerinde, afişlerinde http://www……com – https://www……com/….. adlı internet sitesinde ve sair alanlarda “…….” adlı markayı kullandığının tespit edildiğini, …… adlı sosyal medya sitesinde “…….” markalı ürünlerin reklamını yapan davalının, ütü masası, çamaşır kurutmalığı ve sinek öldürücü cihazların boy boy fotoğrafını kamu ile paylaşarak reklam yaptığını, hali hazırda ticaretini yaptığı işin reklamını da sosyal medyada duyurmakta ve haksız kazanç sağlamakta olduğunu, dosyaya sunulan …… paylaşımlarından bu hususun açık şekilde görülmekte olduğunu, davalının söz konusu eylemlerinin ayrıca Mahkememizin …… D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini ve bu durumun müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, davalının davacı adına tescilli “…….” esas unsurlu markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, ref’ini, davalının ……. markasını taşıyan ürün, cihaz , afiş, kartvizit, reklam malzemeleri ve broşürlerine el konularak imhasına, davalının “…….”markasının kullanmasını ve piyasaya ürün arzının durdurulmasını, davalı adına olan www………..com adlı web sitesine Türkiye’den erişimin engellenmesini, davalı adına olan htttps://www……com/……. hesabından “…….” ibaresini taşıyan tüm görsellerin çıkarılmasını, aksi takdirde erişimin engellenmesini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde ….. sayı ile tescilli “…….” ibareli markanın sahibi olduğunu, dolayısı ile müvekkili kullanımının tescile dayalı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin haksız kullanımda bulunduğu iddialarının yerinde olmadığını, Mahkememizin ……. D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının da tek taraflı olarak, yalnızca tespit talep edenin beyanları doğrultusunda ve karşı tarafa hiçbir söz hakkı verilmeden ve deliller toplanmadan verildiği için hatalı olduğunu ve bu nedenle verilen tedbir kararının da kaldırılması gerektiğini ve davacı yanın markaya tecavüz ve haksız rekabet taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Mahkememizin ……. Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca ünlü “…….” markasının tek sahibi olduğunu, müvekkili şirketin, kurulduğu tarihten bugüne kadar müşteri memnuniyetini esas laan çalışmaları ile teknolojideki hızlı değişim ve gelişmeleri takip etmek suretiyle sektöründe haklı bir ün ve geniş bir müşteri çevresi kazandığını, müvekkilinin ……. markasını 2010 tarihinde tümüyle satın alarak Türkiye ve dünyada küresel bir markanın sahibi olduğunu, müvekkilinin TPE nezdinde tescilli “…….” markasının sahibi olduğunu, işbu markanın Türkiye ve dünyada tanınmış marka statüsünde olduğunu, ayrıca müvekkiline ait ……. markası ile ….. yani dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programında destek alan markaları arasında olduğunu, davalıların 19/08/2015 tarihinde “…….” adlı markayı ……. tescil numarası ile 08,14,18,21,28 sınıflarında müştereken tescil ettirdiklerini, davalılar tarafından tescil edilen markanın beyaz zemin üzerine baş harfi büyük olmak suretiyle lacivert harflerle “…….” yazılı bir logoya sahip olduğunu, davalılardan …’ın “…….” adlı markayı kendi ürünlerinde, …… sayfasında ve internet sitesinde muhtelif şekillerle kullanmakta olduğunu, bu durumda ortada “……” logolu ……. tescil nolu tescilli marka ile “…….” logolu haksız şekilde kullanılan iki ayrı marka bulunduğunu, davalının marka kullanımları sebebi ile taraflarınca Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde delil tespiti talebi ile ……. değişik iş sayılı davası ikame edildiğini ve bilirkişinin 26/01/2019 tarihli raporunu tanzim ettiğini, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 25.maddesine göre …… tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin tazminat talepleri sebebiyle zorunlu arabulucuya başvurduğunu, ancak görüşme sonunda anlaşma sağlanamadığını, davalıların eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet olduğunu, bu hususlara ilişkin Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile haksız rekabetin ve tecavüzün tespiti, men’i, ref’i ve sair taleplerinin olduğunu, tüm bu nedenlerle işbu davanın usul ekonomisi ilkesi gereği Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalılar adına tescilli ……. tescli numaralı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, 1.000,00 TL maddi tazminat, 20.000,00 TL manevi tazminat ve 20.000,00 TL itibar tazminatının ticari temerrüt faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın dava dilekçesinde beyan ettiği üzere davacı tarafça aynı hususlara ilişkin mahkemenin ……. esas sayılı dosyası ile görülmekte olan bir dosya daha olduğunu, bu sebeple davanın derdestlik yönünden usulden reddinin gerektiğini, müvekkiline ait ……. tescil numaralı marka için 20/11/2012 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, ……. ibareli bu markanın 19/08/2015 tarihinde tescil edildiğini, müvekkilinin davacının kendilerine ait olduğunu iddia ettiği ……. markasının kullanımının tescile dayalı olup, müvekkilinin söz konusu tescilli markasını ilgili sınıf ve emtialarda tescile dayalı olarak kullanageldiğini, davacının iddialarının hiçbirini kabul etmediklerini, müvekkiline ait markanın başvurusunun 2012 yılında yapıldığını, yani davacının markalarından daha önceki bir tarihte müvekkilinin marka başvurusunda bulunduğunu, bu marka üzerinde bu anlamda da öncelikli ve gerçek anlamda hak sahibi olduğunu, dolayısı ile marka hakkına bir tecavüz eyleminin söz konusu ise davacı tarafın müvekkilinin tescilli markalarına tecavüz eyleminin gerçekleştirdiğini, hükümsüzlük talebine dair iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafın müvekkilinin markayı kullanmasına, yatırım yapmasına, markaya bağlı peştemaliye oluşturmasına sessiz kaldığını, değişik iş sayılı dosya ile ilgili olarak tek taraflı, yalnızca tespit talep edenin beyanları doğrultusunda karşı tarafa hiçbir söz hakkı verilmeden, delilleri toplanmadan, cevapları alınmadan verilen tedbir kararının ve alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olup zenginleşme amacı taşıdığını, davacının davasının öncelikle usulden reddine, mahkemece esasa girilecek olması halinde davacının davasının tüm talepleri yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i, davalıya ait www….com adlı web sitesine Türkiye’den erişimin engellenmesi ve verilecek hüküm özetinin ilanı, birleşen dava, markanın hükümsüzlüğü, maddi, manevi ve itibar tazminatı ile verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 10/02/2020 tarihli raporda sonuç olarak, davalının markasal kullanımının ve eylemlerinin, davacının “…….” asıl ibareli tescilli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olup, iltibasa neden olabileceği, bu nedenle de 6769 Sayılı SMK’nın 7/3-c ve 29/1-a gereğince marka hakkına tecavüz ve TTK’nın 55/1-a ve 4. Maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil edebileceği belirtilmiştir.
Birleşen Mahkememizin 2019/191 Esas sayılı dosyasında, ayrıca hükümsüzlük ve tazminat talepleri bulunduğundan, dosyada yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 28/11/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, taraf markalarının neredeyse birebir aynı olduğu, her iki tarafın markalarında da esaslı unsurun ……. ibaresi olduğu, dosyaya sunulan ……. D.İş sayılı dosyasına mübrez bilirkişi raporundan, markanın şeklinde “Sinek öldürücü, ütü masası ve çamaşır kurutmalığı” için kullanıldığı, bu metalardan sinek öldürücü elektrikli cihazlar 09. sınıfın kapsamına girdiğinden davacı adına tescilli marka emtia kapsamında kaldığı, bu nedenle 09. mınıftaki emtia bakımından davacı tarafın marka haklarının ihlal edildiği, davacının hükümsüzlük taleplerinin SMK 25 delaletiyle SMK 5, SMK 6/1, 6/4 ve 6/5 hükümlerine dayandığı, davalı markası ile aynı sınıflarda tescilli …… tescil numaralı markanın davalı markasından daha önce tarihli olduğu, davacı tarafa ait diğer markaların davalı markasından sonraki tarihte başvurusunun yapılmış olduğu, tescil sınıfları ve tescil tarihleri dikkate alındığında SMK 5 anlamında hükümsüzlük gerekçesi bulunmadığı, SMK 6/1 uyarınca ileri sürülebilecek tek markanın davacı adına tescilli …… tescil numaralı marka olduğu, bu marka ile davalı markasının 08. Sınıfta hayvan tüyü kırpma makinesi, 21. Sınıfta ev tipi filtreleri içerdiği, bu emtiaların davalı markası emtialarıyla örtüşmemekle birlikte markaların aynı ibareyi içermesi ve ilgili sınıfta olmaları nedeniyle 08 ve 21. Sınıflarda hükümsüzlük gerekçesi olabileceği, davalı markasının SMK 6/1 uyarınca 08 ve 21. Sınıftaki mallar için hükümsüz kılınabileceği, davacı markasının markanın tanınmışlık başvurusunun 09.11.2012 olmakla davalı markasından daha önceki bir tarihte olduğu bunun yanında dosyaya sunulan delillerin de özellikle 21. sınıftaki mallar bakımından davacı markasının çok ciddi bir kullanıma ve tanınmışlığa sahip olduğunu gösterdiği, bu nedenle 21. Sınıfın tamamı bakımından davalı markasının SMK 6/4 ve 6/5 uyarınca hükümsüz kılınabileceği, dosyaya sunulan raporlarda davalı markasının tescilli şekli yerine “…….” olarak kullanıldığı, davacı markalarının DÜZ YAZI şeklinde olduğu, düz yazı şeklinde başvurusu yapılan markaların genel olarak farklı yazı karakterleri ie de markasını kullanabileceği kabul edildiği, belirli bir logo ile başvurulan markaların da bu logoyu korumaları ve kullanmaları beklendiği nazara alındığında, davalı tarafın kendi logosunu olduğu gibi kullanması gerektiği halde “…….” şeklindeki kullanımın davacı tarafa ait (TESCİL TARİHLERİ VE TESCİL SINIFLARI AYRI TUTULMAK ÜZERE) “…….”, “………” ve “…….” ibareli markalar ile karıştırılmaya yol açabileceği, davalı tarafın kendi tescilli logosu varken -birebir davacı markası ile aynı olmasa da- farklı bir tertip tarzı ile markayı kullanması ve bu markanın da davacı markalarına yaklaşmasının haksız rekabet teşkil edebileceği, davacı şirketin mali verilerinin tetkikinde; 09.11.2012 tarihli başvuru üzerine, TPE tarafından 10.09.2013 tarih ve …… sayılı yazı ile tanınmış marka olduğu bildirilmiş olan, davacı şirket adına tescilli “…….” ibareli markanın, davalılar adına tescilli …… no’lu markanın koruma tarihi olan 20.11.2012 tarihi öncesinde ve sonrasında herkes tarafından yaygın olarak bilinen tanınmış marka kapsamında olduğu kanaatine varıldığı, elektrikli ev aletleri imalat ve satış işi ile uğraştığı görülen davacı şirketin, fatura düzenlemeye başladığı 2010 yılı Nisan ayı ile 30.05.2019 dava tarihi arasındaki döneme ait satış faturalarının tetkikinde; davaya konu olan ütü masası, çamaşır kurutmalığı ve sinek öldürücü cihaz imalatı ve satışı yapmadığının tespit edildiği, davalıların ticari işletmelerinin bulunmadığı ve tacir olmadıkları beyan edilerek, defter, kayıt, fatura vs. ibraz edilmemesi nedeniyle, davacının lisans bedeli tercihine göre maddi tazminat hesabı yapılamadığı, bu nedenle, maddi tazminat miktarının TBK 50 ve 51 çerçevesinde takdirinin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Asıl dava yönünden dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu görülen bilirkişi raporuna göre; önceki tarihli “…….” ibareli markanın dosya kapsamı deliller, işletme hacmi, yurt içi ve yurt dışı tescilleri, TPMK kayıtları ve bilirkişi raporuna göre tanınmış marka statüsünde olduğu, davalının davacı markasının tanınmışlığından istifade için internet ortamında “…….” markası altında ütü masası, çamaşır kurutmalığı ve sinek öldürücü cihaz satış ve pazarlamasının yapıldığı, davalının bu markasal kullanımının ve eylemlerinin, davacının “…….” asıl ibareli tescilli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olup, iltibasa neden olabileceği, bu nedenle de 6769 Sayılı SMK’nın 7/3-c ve 29/1-a gereğince marka hakkına tecavüz ve TTK’nın 55/1-a ve 4. Maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil edeceğinden davanın kabulü gerekmiştir.
Birleşen mahkememizin 2019/191 Esas sayılı dosyası yönünden ise ; davacı markasının davalılar adına tescilli ……. no’lu markanın koruma tarihi olan 20.11.2012 tarihi öncesinde ve sonrasında herkes tarafından yaygın olarak bilinen tanınmış marka kapsamında olduğu, davalıların aynı ibareyi tesadüfen seçmelerinin mümkün olmadığı, davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlamak amacıyla bu tescili yaptırdıkları, haklı bir sebeplerinin bulunmadığı, herhangi bir ticari kayıtları olmadan kayıt dışı olarak ” …….” markası taşıyan ütü masası, çamaşır kurutmalığı ve sinek öldürücü cihaz satış ve pazarlamasının yaptıkları bu haliyle SMK 6/5 maddesi anlamında tüm emtia sınıfları yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmakla hükümsüzlüğe ilişin davanın kabulü gerekmiştir. Davacının tazminat taleplerine gelince; bilirkişi raporunda değinildiği üzere davalıların herhangi bir ticari defterleri bulunmaması üzerine hesaplama yapılamamış olup, davacı markasının tanınmışlık düzeyi, davalıların yukarıda değinilen eyleminin niteliği gözetilerek davacı yararına taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL tazminat takdir edilmiştir. Yine davalıların ürünleri davacı markası düzeyinde olmayıp, dosyaya ibraz edilen tüketici şikayetlerinin sırf bu nedenle davacı tarafa iletildiği gözetilerek davacı yararına 20.000,00 TL itibar tazminatı takdir edilmiştir. Davalıların yukarıda değinilen eylemleri aynı zamanda davacının markadan doğan manevi haklarını ihlal ettiğinden ,tarafların ekonomik durumu, markanın kullanım biçimi ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 20.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dosya yönünden davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli “…….” esas unsurlu markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, men’ine, ref’ine davalının ……. markasını taşıyan ürün, cihaz , afiş, kartvizit, reklam malzemeleri ve broşürlerine el konularak imhasına, davalının “…….”markasının kullanmasını ve piyasaya ürün arzının durdurulmasına,
Davalı adına olan www.e-……com adlı web sitesine Türkiye’den erişimin engellenmesine,
Davalı adına olan htttps://www……com/…. hesabından “…….” ibaresini taşıyan tüm görsellerin çıkarılmasına, aksi takdirde erişimin engellenmesine, hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak Türkiye çapında yayınlanan trajı en yüksek bir gazete ile ilamına,

2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 59,30 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı, 348,40 TL tebligat-tezkere ve 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.437,20 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
1-Birleşen mahkememizin ……. Esas sayılı dosyası yönünden davacının davasının KABULÜNE,
Davalılar adına olan …… tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
Toplam 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi ve 20.000,00 TL itibar tazminatını dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca ilana yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.800,71 TL ilam harcından, 700,18 TL peşin harcın mahsubu ile, 2100,53 bakiye karar harcının, davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince itibar tazminatı yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 744,58 TL dava ilk masrafı ve 101,90 TL tebligat-tezkere masrafı olmak üzere toplam 846,48 TL yargılama giderin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
C-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
D-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır