Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/65 E. 2019/219 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/65
KARAR NO : 2019/219

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 09/01/2012
KARAR TARİHİ : 18/06/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/06/2019
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğu, tanınmış “…. ” markasının TPE nezdinde 18, 25. sınıfta …. no ile 35. sınıfta …. no ile tescilli olduğunu, bu ibarenin aynı zamanda davacının ticaret ünvanı olduğunu, davalının ise 09, 14.sınıflarda tescilli “….” ibareli …. nolu ve 09.sınıfta tescilli “….” ibareli … nolu markalarının bulunduğunu beyanla, iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet vakıalarına dayalı olarak, davalının markalarının 556 sayılı KHK.’nın 7, 8, 35, 42. mad., M.K.’nun 2.mad., Paris Sözleşmesi’nin 1 mükerrer 6. mad. ve 6102 sayılı TTK.’nın 55 ve devamı mad. uyarınca hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, yabancılık teminatı itirazında bulunup, markalar arasında iltibas ve bağlantı bulunmadığını, farklı sınıflarda tescil edildiğini, davacının gerçek ve öncelikli hak sahibi olmadığını, davacının markasının tanınmış marka olmadığını ve tescilin iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy …. FSHHM’nin 19/10/2016 tarih, ….Esas ve …. Karar sayılı kararı ile, “Davalı adına TPE de tescilli …. tescil nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine” dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/10/2018 tarih,….Esas ve ….Karar sayılı ilamı ile, “Mahkemece bozma öncesi kararda, taraf markalarının esas unsurları ve yazılışlarının birebir aynı olduğu, bu nedenle markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu kabul edilerek örtüşen emtialar yönünden davanın kabulüne, davacı markalarının tanınmışlığının tespit edilememesi nedeniyle farklı sınıflar yönünden hükümsüzlük davasının kısmen reddine karar verilmiş, kararda ayrıca, 556 sayılı KHK’nın 42. maddesinde sayılan hükümsüzlük sebepleri arasında yer almadığından kötü niyet iddiasının hükümsüzlük davasında uygulama alanı bulunmadığı ifade edilmiştir. Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamında ise, davacı yanın sair temyiz itirazları reddedilerek, sadece, kötü niyete ilişkin mahkeme gerekçesi bozma konusu yapılmış, kötü niyet iddiasının her uyuşmazlığın kendine has özellikleri dikkate alınarak bir hükümsüzlük sebebi olarak değerlendirilmesi gerektiği hususlarına işaret edilmiştir. Davacı markalarının tanınmışlığının ispat edilemediğine ilişkin önceki karar bu kısım itibariyle kesinleştiğine göre bozmaya uyularak oluşan usuli müktesep hakkın varlığına rağmen, davacı markasının tanınmış olduğu ve bu hususun davalının kötü niyetine işaret ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu sebeple davalı yararına bozulması gerekmiştir” gerekçesi ile bozularak, Bakırköy … FSHHM’nin kapatılması nedeniyle Mahkememize iade olunmakla, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma doğrultusunda yeniden yargılama yapılmıştır.
HMK’nın 31 maddesi uyarınca, Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davalı vekilinden davalının adına tescilli markaları ne şekilde kullandığı sorulmuş, son duruşma celsesindeki cevabında, müvekkilinin markaları bizzat kullanmadığını, ancak lisans vererek kullandığını bildirmiştir. Taraf markaları arasındaki iltibasın varlığı, önceki karar ve Yargıtay ilamları ile sabittir. Uyuşmazlık, davalı tescilinin kötü niyetli olup olmadığı ve bu nedenle tescilli olduğu tüm emtialar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Bozma ilamında işaret edildiği üzere, davacı markasının tanınmış marka olmadığı hususu davalı yararına usuli müktesep hak teşkil etmektedir. Ancak, bilimsel ve yargı içtihatlarında belirtildiği üzere, markanın tanınmış olması, kabul edilen kötü niyet karinesi nedeniyle ispat kolaylığı sağlamakta ise de, tanınmış olmayan bir markanın da sırf haksız yararlanma amacıyla ve makul bir açıklaması olmadan tescil ettirilmesi de, esasen kötü niyetli bir tescil olarak kabul edilmektedir. Bu gibi hallerde, genellikle sözcük unsurundan başka, şekil, logo, harf ve yazım karakteri, renkler gibi unsurlar dahi kopyalanarak ve bazen de yurt dışında bir işletmenin ticaret unvanı gibi marka olarak tescil ettirildiğinden, tescilin kötü niyetli olduğunun ispatı da güç olmamaktadır. (Bakınız Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku 4. Bası, S. 940 vd). Olayımızda da, davalının adına tescil ettirdiği marka, davacının yurt dışındaki ticaret unvanı olup, tescildeki yazım ve karakter birebir aynıdır. Ayrıca davalı bu markayı herhangi bir emtia veya hizmette kullanmakta, sırf üçüncü kişilere lisans vermek amacıyla adına tescil ettirmiş olup, yedekleme amacında olduğunun da kabulü gerekmiştir. Bu durumda, davalı tescilinin kötü niyetli olup, davanın kabulü ile, markaların tescilli olduğu tüm sınıf ve emtialar bakımından hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ….ve….tescil nolu markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 21,15 TL peşin harcın mahsubu ile, 23,25 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 42,30 TL dava ilk masrafı, 381,00 TL tebligat-tezkere ve 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.523,30 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.18/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır