Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/51 E. 2019/366 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/51
KARAR NO : 2019/366

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2019
KARAR TARİHİ : 31/10/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkiline ait …. tescil numaralı ve al-marwah ibareli markanın 22.06.2016 tarihinde 25. Ve 35.sınıflarda tescil edildiğini, müvekkilinin tekstil alanında faaliyet gösterdiğini, tanınır ve bilinir bir markaya sahip olduğunu, davalının da “…..” ibareli ve …. numaralı markayı kendi adına 25. Ve 35. Sınıflarda tescil ettiridğinin tesadüfen öğrendiklerini, davalınnı müvekkileri ile aynı faaliyet alanında ve aynı müşteri çevresi ile çalışması nedeniyle müvekkillerine ait markayı biliyor olduğunu ve ilgili markayı kötüniyetli olarak kendi adına tescil etirdiğini, davalıya ait markanın, müvekkilerine ait marka ile iltibas oluşturacak nitelikte olduğunu, bu nedenlerle davalıya ait …. tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinni davalı şirket eyükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle, Müvekkiline ait marka ve davacıya ait markanıng örsel ve kavramsal olarak kolaylıkla ayırt edilebilmelerini sağlayacak düzeyde farklılıklar arz ettiklerini, markalar arasındaki farkın yalnızca bir-iki harf ya da şekil unsurundan oluştuğu durumlarda dahi markalardaki farklılıkların görsel, işitsel ve kavramsal olarak ayrılmasını sağlıyorsa markaların farklı olarak lagılanacağını, davacının markasının Mekke şehrinde yer alan hacıların ziyaret ettiği kutsal iki tepedenbirinin adı oludğunu, müvekkilerinin markasının ise “kadınlar” anlamına geldiğini, müvekkilinin markasının SMK m.6/1 hükmündeki şartları taşımadığını, dolayısıyla hükümsüzülğüne karar verilmesinin mümkün olmadığını,markalara rasaında hedef tüketici kitlesi nezdinde karıştırılma veya ilişkilendirme ihtimali bulunmadığını, davacının müvekkilinin marka başvurusundan yaklaşık 3 yıl sonra dava açtığını ancak müvekkillerinin herhangi bir itiraz gelmeyen tescilli markasını kullandığını, bu nedenle kötüniyetinden bahsedilemeyeceğini, davanın öncelikle yetkisizlik sebebiyle reddini, müvekkilinin markasınnı hükümsüzlük için kanunda aranan şartları taşımıyor olması sebebiyle davanın reddini ve yargılama gederleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’nan davaya konu marka tescil belgeleri ve ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm ve taraf iddiaları ışığında dosya davalı adına tescilli olan …. tescil nolu markanın davacı markası ile iltibas oluşturup oluşturmadığı, tescilin kötü niyetli olup olmadığı ve bu nedenlerle hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde inceleme yaparak rapor tanzim etmek üzer ebir marka uzmanı bilirkişisine tevdi olunmuş, bilirkişiler düzenlemiş oldukları 05/08/2019 havale tarihli raporu mahkemeye ibraz etmişlerdir.
Dava; Markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine yöneliktir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156/3 Maddesi gereğince, 3. kişiler tarafından sınayi mülkiyet hakkı sahibine karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinin olduğu, yetki itirazında bulunan davalı adresinin, dava dilekçesinde ve TPMK kayıtlarından da anlaşılacağı üzere Konak/İzmir de bulunduğu ve bu ilçenin Mahkememiz yetki alanı dışında kaldığı, İzmir Adliyesi yargı alanı içerisinde bulunduğu ve davalı vekilinin süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davalı vekilinin cevap dilekçesinde “yetkili mahkeme 6769 sayılı SMK’nin 156/5 hükmü kapsamında davalı müvekkilimizin yerleşim yeri mahkemesidir” şeklindeki beyanının HMK 19/2 anlamında yetkili mahkemeyi bildirmiş kabul edilmelidir. Zira dava dilekçesinde davalının yerleşim yeri “İzmir” olarak yer almakta ve dosya münderecatına göre tarafların ikametleri mahkememizce her zaman tesbit edilebilmektedir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine, SMK’nın 156/5 Maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle reddine, dosyanın talep halinde yetkili ve görevli İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-6100 sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi takdirde mhakememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
3-HMK’nun 20bmaddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesiene tevzi edilmek üzere İzmir Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2 maddesince bir karar verileceğinin ihtarına,
5-Harç, masraf ve vekalet ücretinin HNMK’nun 323/1-ğ ve 331/2 maddesi gereğince yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2019

Katip …

Hakim …