Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/46
KARAR NO : 2020/123
DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2020
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, 1925 yılında İtalya’da kurulan müvekkilinin, dünyaca ünlü moda tasarımcısı …… tarafından “……” markasının geliştirildiğini, müvekkilinin dünyaca ünlü …… şirketler grubunun içinde yer aldığını, müvekkiline ait “……” markasının dünya çapında tanınmış olduğunu, ancak hal böyle iken davalının kötüniyetli olarak “……” markasını müvekkilinin hak sahibi olduğu 12. sınıfta tescil ettirmeye çalıştığını, davalı adına tescil edilen “……..” markasının SMK 5/1-Ç, 6/1, 6/4 ve 6/5 maddelerine aykırı olarak tescil edildiğini, SMK M.25 uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, davalının “……” ibareli markasının müvekkillerine ait “……” ibareli markanın birebir aynısı ve aynı tür sınıflarda tescilli olduğunu, davalının ürünlerinin …… bebek ürünleri gibi müvekkillerine ait ürünler olarak algılanacağını, dava konusu markalar kapsamındaki ürünler üzerinde müvekkillerinin gerçek hak sahipliğinin bulunduğunu, tanınmış bir marka olan “……” markasının aynısı veya benzerinin gerek 12. sınıfta, gerekse de farklı ürün ve hizmet sınıflarında tescilinin hukuka aykırı olduğunu, aynı sektörde faaliyet gösteren tacirin tanınmış markanın varlığını bilmesi gerektiğini iddia ederek, davalının …. sayılı “……” markasının 12. Sınıfta yer alan emtia grupları açısından hükümsüzlüğünü ve sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 1976 yılından beri bebek-çocuk araç gereçlerinin üretimini ve satışını yaptığını, müvekkilinin ……. tescil numaralı “……” markasının sahibi olduğunu, davacıya ait “……” markasının sadece giyim, tekstil, çanta, parfüm, deri ürünleri, aksesuar ile ilgili sınıflarda Türk Patent nezdinde tescilli olduğunu, Türkiye’de ve dünyada 12. sınıfta tescilli hiçbir markasının bulunmadığını, “…… ” ve “……” markasının birbirinden farklı olduğunu ve markaların bütün olarak incelenmesi gerektiğini ve “……” markasının Türkiye’de tanınmış bir marka olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …… sayı ile tescilli “……” markasının, 12. sınıfta yer alan tüm mallar yönünden hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı “……” ibareli markanın, 12. Sınıfta 09/03/2017 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu ve “……” esas unsurlu birçok markanın muhtelif sınıflarda davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. Maddesi ile, birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır. Böyle bir markanın iptalinin istenmesi için tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekecektir. Birlik ülkeleri, kullanmanın yasaklanması talebinin yapılması için gerekli süreyi tanıyabilirler. Kötü niyetli tescil edilen veya kullanılan markaların kullanımının yasaklanmasını veya iptalini istemek için süre tespit edilemeyeceği belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 29/07/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafın “……” ibareli markalarının tanınmış marka olduğu, davalı yana ait “……” markasının davacı adına tescilli “……” hakim unsurlu markalara iltibas yaratacak nitelikte olduğu ve 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca davalı markasının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu belirtilmiştir.
Davalı vekilinin rapora itirazları nedeniyle aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi hazırlamış olduğu 18/02/2020 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davalı adına tescilli “……” ibareli …… kod numaralı markanın, davacı yan adına tescilli “……” esas unsurlu markalar ile benzerlik arz ettiği ve iltibas oluşturacak nitelikte olduğu, davacı yanın “……” ibareli markasının tanınmış marka olduğu SMK’nın6/5. Maddesi gereğince davalı adına tescilli …… kod numaralı ‘’……’’ ibareli markanın hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davacı yan adına tescilli ….. sayılı marka ile …… sayılı markaların davalı adına tescilli …… kod numaralı ‘’……’’ marka ile benzer olduğu ve benzer sınıflar bakımından tescile konu edildiği, söz konusu markalar ile nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceği değerlendirilen davalı adına tescilli …… sayılı markanın SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davalı tarafın yapmış olduğu itirazlar çerçevesinde yapılan ayrıntılı incelemeler çerçevesinde, kök raporda belirtilen görüşleri değiştirmeyi gerektirir bir hususun var olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporuna göre davacının bir çok sınıfta önceden tescilli “……” esas unsurlu markanın sahibi olup dosyadaki delillere göre bu markanın tanınmış markalardan olduğu, davalı adına tescilli “……” ibareli …… numaralı markanın, davacı yan adına tescilli “……” esas unsurlu markalar ile benzerlik arz ettiği ve iltibas oluşturacak nitelikte olduğu, SMK’nın6/5. Maddesi gereğince davalı adına tescilli …… kod numaralı ‘’……’’ ibareli markanın hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davacı yan adına tescilli ….. sayılı marka ile …… sayılı markaların davalı adına tescilli …… kod numaralı ‘’……’’ marka ile benzer olduğu ve benzer sınıflar bakımından tescile konu edildiği, söz konusu markalar ile nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceği anlaşılmakla davalı adına tescilli …… sayılı markanın SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca hükümsüzlüğüne, karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …… tescil nolu markanın tescilli olduğu 12. sınıftaki tüm mallar yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 18,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı, 233,50 TL tebligat-tezkere ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.005,30 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.07/07/2020
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır