Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/431 E. 2020/27 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/431 Esas
KARAR NO : 2020/27

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/06/2013
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
Davacı vekili tarıafından davalı aleyhine açılan FSEK ( Maddi ve manevi tazminat) davasının Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 25/03/2019 tarih ….. Esas ….. karar sayılı ilamıyla bozularak gelmekle mahkememizde yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; profesyonel oyuncu ve manken olduğunu, 2005 yılında davalılardan ….. Film ile sadece 2005 yılı için ve internette yayınlanmak üzere 1.000,00 TL bedelle diğer davalı için hazırlanacak reklam filminde oynamak hususunda sözlü anlaşmaya varıldığını, ancak bu reklam filminin 7 yıldır ve halen TV kanallarında yayınlanmaya devam ettiğini, mali haklarını davalılara yazılı olarak devretmediği halde icracı sanatçı olarak mali hakların kendisine ödenmediğini, FSEK kapsamında eser niteliğindeki reklam filminin icracı sanatçı sıfatıyla komşu hak sahibi olduğunu ileri sürerek, rayiç ücretin 3 katına kadar olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, ücretlerin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29.09.2014 harç tarihli dilekçesi ile maddi tazminat istemini 2.000,00 TL artırarak toplam 3.000,00 TL’na çıkartmıştır.
Davacı asil 19.11.2013 tarihli celsedeki imzalı beyanında; manevi tazminat talebini geri aldığını bildirmiş, davalılar vekilleri de geri almaya muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir.
CEVAP : Davalı ……. Matbaacılık Medya İletişim Hizmetleri San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı def’i ve husumet itirazında bulunup, dava konusu reklam filmi için müvekkili ile davacı arasında yapılmış herhangi bir sözlü veya yazılı anlaşma bulunmadığını, anlaşmanın reklamcılar ile oyuncular arasında yapıldığını, diğer davalı ile müvekkili arasında reklam yapılması hususunda sözlü bir anlaşmanın olduğunu, anlaşma çerçevesinde 100.000,00 TL + KDV ödendiğini, tazminat taleplerinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Tasfiye Halinde ….. Film Yapımcılık, Reklamcılık ve Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. vekili beyan dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, kararın temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 01.06.2015 tarih ….. Esas …… kararı ile “hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı davacı vekilince dava konusu reklam filminin 2005 yılında bir yıllık gösterim karşılığında ücret ödenerek çekildiği, söz konusu reklam filminin 2006-2013 yılları arasında bedel ödenmeksizin ve davacının rızası dışında televizyon kanallarında gösterildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında müzekkere cevapları uyarınca sadece 2 yıllık izinsiz gösterimin ispat edildiği kabul edilerek tazminatın hesaplandığı bununla birlikte medya takip merkezlerinde sorulmak suretiyle 2006-2011 yıllarına ilişkin izinsiz gösterimlerinde tespit edilebileceği belirtilerek ciddi itirazlarda bulunulmuştur, mahkemece bu itirazlar doğrultusunda bir araştırma yapılmadığı gibi araştırma yapılmama nedenleride karar gerekçesinde izah edilmemiştir,bu durum karşısında davacı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporlarına yönelik ciddi itirazlarını karşılayacak biçimde araştırma yapılıp elde edilecek bilgiler uyarınca bilirkişilerden ek rapor veya oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak işin esasına ilişkin karar verilmesi gerekirken” şekilinde bozulmuştur.
Dosyamız ile birleştirilen Bakırköy …… FSHHM nin …… Esas sayılı dosyasında davacı internette yayınlanmak üzere ….. Film Ltd. Şti ile yaptığı sözleşmeye aykırı olarak reklam filminin 7 yıldır yayınlanmaya devam ettiğini, icracı sanatçı olarak 2006-2013 yılları arasında 12.000,00 TL Telif tazminatının ve ilk davada geri alınan 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargıtayın bozma ilamı doğrultusunda davacının delilinde belirtilen ……. Merkezine yazılan müzekkere cevabında reklam filminin yayınlandığı tarihler tespit edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ……. Merkezi tarafından gönderilen yazı ve ekinde CD incelendiğinde davacının rol aldığı reklam filminin 2006-2011 yılları arasında çeşitli TV kanallarında yayınlandığı, davacının 2005 yılından sonra ispat ettiği yayın yılları 2006-2013 yılları olup, bu 8 yıl için bedel talep hakkı bulunduğunu, 2005 yılı için 1.000,00 TL oyunculuk bedeli aldığını beyan ettğinden sonraki her yıl için gösteri ilk ödenen ücretin %50 olacığından davacınıon 2006-2013 yılları arasında her yıl için 500,00 TL olmaküzere 4.000,00 TL talep etme hakkı bulunduğu, FSEK 68.madde çerçevesinde bu bedelin 3 katı talep etme hakkı olduğu belirtilmiştir.
Davacı dava dilekçesi ile 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinde bulunmuş, daha sonra 29.04.2014 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 2.000,00 TL artırarak 3.000,00 TL’ye çıkartmıştır. Davacı esas davada manevi tazminata ilişkin talebini geri almış ise de, birleştirilen davada 5.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı maddi ve manevi tazminatyönünden açılan ek davaya ilişkin zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de, zaman aşımı yönünden FSEK, BK’na atıfta bulunmuş olup, 10 yıllık zaman aşımı süresine tabdir. Haksız fiilin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıllık süre geçmemiş olduğundan zaman aşımına ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce 27/03/2017 tarih, ….. esas ve ….. karar sayılı kararıyla davalılar asıl dava yönünden 3.000,00 TL telif tazminatı, birleştirilen dava yönünden 9.000,00 TL telif tazminatı ve 5.000,00 TL manevi tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş olup davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 25/03/2019 tarih …… Esas …. karar sayılı ilamıyla dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ek davada talep edilen manevi tazminatın 818 sayılı BK’nın 60/2.maddesine göre ceza zamanaşamına tabi bulunmasına göre, davalı … Gazetecilik Ltd. Şti.vekilinin asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik vekalet ücreti takdiri hususu haricinde sair temyiz itirazları yerinde olmadığı, ancak birleşen davada davacı yanca 12.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği, mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek, davacı lehine 9.000,00 TL maddi tazminata hükmedildiği, bu durumda mahkemece reddedilen tutar üzerinden temyiz eden davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta hüküm tesis edilmemesin doğru görülmediğinden bahisle karar bozularak mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Bozma ilamı ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; birleşen dosyada reddedilen maddi tazminat üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olduğundan karar tarihi olan 27/03/2017 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.mdsi hükmü nazara alınarak birleşen dosya davalı vekili lehine 2.860,00 TL vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Ana dosya ve birleşen dosya yönünden sair hususların Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2019 tarih, ….. esas, …. sayılı ve aynı dairenin 05/11/2019 tarih, ….. esas, …. karar sayılı ilamları ile kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Birleşen davada reddedilen maddi tazminat üzerinden hesaplanan (A.A.Ü.T’nin 13.mdsi hükmü nazara alınarak) 2.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Ana dosya ve birleşen dosya yönünden sair hususların Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 25/03/2019 tarih, …. esas, …. sayılı ve aynı dairenin 05/11/2019 tarih, …. esas, … karar sayılı ilamları ile kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tarafın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay Hukuk Dairesi nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2020

Katip …

Hakim …