Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/406 E. 2021/221 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/406
KARAR NO : 2021/221

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkini
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, ABD menşeili müvekkili şirketin, tüm dünyada erişime açık olan https://www….com internet adresi üzerinden pek çok ünlü giyim markasını bir araya getirerek bunların satışını yapan ve tüm dünyaya gönderim sağlayan portal bir pazar yerinin/alışveriş sitesinin sahibi olduğunu, “……” markası altında özellikle giyim, ayakkabı, çanta, gözlük, takı ve kıyafet aksesuarlarının pazarlaması ve satışını yaptığını, 2014 yılından bu yana ülkemiz dahil pek çok ülkeye internet üzerinden erişim ile ürün satışı yaptığını, müvekkiline ait www…….com alan adının 27.02.2011 tarihinde oluşturulduğunu, müvekkili tarafından ülkemizde …… numarası ile tescil başvurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin “…….” markasının davalı tarafça haksız olarak TPMK nezdinde tescil ettirildiğini, davalı adına tescilli ……. tescil numaralı “……..” ve …… tescil numaralı “……” ibareli markaların, müvekkili marka tasarımı ve stili ile aynı olduğunu, davalının bu markayı sosyal medya hesapları, ürünleri ve etiketlerinde müvekkiline ait markada kullanılan özel biçim ve karakterleri aynen kullandığını, davalıya ait ….. sayılı “……. “markasında yer alan “……”, yani “kadın” kelimesinin, 25. sınıfta yer alan ürünler için cinse etiketlenmiş bir kelime olduğunu, markasal algılanamayacağını, müvekkilinin “….. ” markası üzerinde öncelik hakkı bulunduğunu, davalı adına tescilli iki markada da müvekkilinin öncelik hakkı bulunduğunu ve davalı eylemlerinin müvekkilinin tescilli tasarımlarından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına olan ……. tescil numaralı “…….” ibareli marka ile …… tescil numaralı “……” ibareli markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin uzun yıllardır giyim sektöründe bulunduğunu, 2010 yılında kendi markası “……” ibaresini tasarladığını, tecrübelerini kendi üretimi olan bir marka altında devam ettirme kararı aldığını, müvekkilinin bahse konu tescilli markalarının kullanımının, tescil tarihinden çok önce olduğunu, “…….” markasının giderek marka değerinin oluşmaya başlaması üzerine müvekkili tarafından 22.02.2016 tarihinde TPMK nezdinde başvurusu yapılarak tescil ettirildiğini, müvekkili lehine daha önce aynı marka ve sınıfta tescil bulunması sebebiyle, davacının 25. sınıfta tescil talebinin müvekkilinin itirazı üzerine reddedildiğini, müvekkilinin tescilli “………” markasını, bizzat kendi düşünsel ürünü olarak tescil tarihinden çok önce kafasında tasarladığını ve markayı tasarlarken davacıdan öykünmediğini, giyim sektöründe yıllardır bulunan davalının “………” kelimesini “…… ” ve “……” kelimelerinin birleşimi olarak tasarladığını, modanın en gelişmiş olduğu ülkelerden birinin İtalya olduğunu ve “…….” ibaresinin günlük hayatta bir akımın takipçisi anlamında kullanıldığını, “……’in aynı zamanda markanın yerliliğine de vurgu yapmak amacıyla İstanbul ilinin bir kısaltması olarak da düşünüldüğünü, bahsi geçen satış portalında satışa sunulan ürünlerin, davacının kendi üretimi olmayıp, tamamen farklı satıcılar tarafından satışa sunulan ürünler olduğunu, müvekkilinin markaları ile tamamen kendi üretimini yapmakta ve bu ürünleri pazarlamakta olduğunu, taraf markalarının marka sınıfları göz önünde bulundurulduğunda, tamamen farklı amaçlara hizmet ettiklerini, karıştırılma ihtimali bulunmadığını ve müvekkilinin haksız yarar sağladığından bahsedilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına kayıtlı …… tescil numaralı “……” ibareli marka ile ……. tescil numaralı “…….” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ……. tescil numaralı “………” ibareli marka ile, …… tescil numaralı “……” ibareli markanın davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.

Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi raporunu ve itiraz üzerine ek raporunu ibraz etmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve bilirkişi rapor ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından hükümsüzlüğü talep edilen davalı markaları, davacının “………” markasını 35. sınıfta online mağazacılık hizmetinde 25. sınıf emtiaları kapsar şekilde Türkiye’de kullanmaya başlamasından ve marka üzerinde gerçek hak sahipliği elde etmesinden sonra davalının …. nolu markasının “………” şeklinde, ……. nolu davalı markasında ise, “………” ibaresinin “……” şeklinde tescil ettirdiği, davacının eski tarihli kullanımlarının “………” şeklinde olduğu, buna göre, davalının 2017 tarihli markasındaki “………” ibaresi ve davacının dilekçelerinde görsellerine yer verdiği davalı kullanımlarındaki aynı ibarenin, yazım stili bakımından birebir davacının eski tarihli fiili marka kullanımı ile aynı olduğu, davalı yanın bu markaların ikisini de 25. sınıftaki ürünler kapsamında tescil ettirmiş olup, kendi ürettiği ürünler üzerinde kullanarak satışlarını sağladığı, davacının, davalı markalarının tescilli oldukları 25. sınıf emtiaları kapsar şekilde 35. sınıfta online mağazacılık hizmetinde faaliyet gösterdiği, 25. sınıf ile bu sınıfı kapsayan 35. sınıftaki mağazacılık hizmetinin benzer olarak kabulü gerektiği, davacının “………” hizmet markasının, davalı markasının koruma tarihinden önce farklı markalı ürünlerin ülkemizdeki tüketicilere ulaştırılmasında söz konusu olan faturalarda kullanıldığı, davacının, davalı markalarının koruma tarihinden çok önce tahsis edilen alan adında, ……. sosyal medya platformalarında da dava konusu markayı, sınır aşan nitelikteki (ülkemizden de erişilebilen) bu mecralarda aktif ve yoğun bir şekilde kullandığı, davalının basiretli bir tacir gibi sınır aşan nitelikteki davacı marka kullanımından haberdar olduğu gerektiği ve davacının dava konusu “………” markası üzerinde önceye dayalı kullanım yoluyla gerçek hak sahipliği elde ettiği, davalının aynı ibareyi esas unsur olarak içeren …… ve …… tescil numaralı markaların hükümsüzlüğü iddiasında gerçek hak sahipliğine dayanabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı markalarının esas unsuru davacının üzerinde gerçek hak sahibi olduğu markanın esas unsuru ile aynı olup, “………” ibaresidir. Davalının marka kullanımlarının ve tescillerinin yazım stili bakımından bire bir davacının eski tarihli fiili marka kullanımı ile aynıdır. Davalı markalarının koruma tarihinden çok önce davacı tarafça tahsis edilen alan adında, …… sosyal medya platformalarında da dava konusu markayı, sınır aşan nitelikteki (ülkemizden de erişilebilen) bu mecralarda aktif ve yoğun bir şekilde kullandığı ve davalının bundan haberdar olduğu, sırf davacı kullanımlarının bilinirliğinden yararlanmak amacıyla tescilleri yaptırdığı ve tescil de kötü niyetli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır . Bu itibarla davanın kabulü ile dava konusu markanın tescilli olduğu bütün mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
-Davalı adına tescilli …… ve …… tescil nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 14,90 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı, 183,50 TL tebligat-tezkere masrafı ve 1.0000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.272,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır