Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/398 E. 2020/195 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/398
KARAR NO : 2020/195

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 10/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin T.C. Gençilk ve Spor Genel Müdürlüğü denetiminde faaliyet gösteren özerk bir spor federasyonu olduğunu, ……. savunma sanatlarının genel adı olduğunu, …. sporunun altında 2500′ e yakın stil olduğunu, ……. bu stillerden biri olduğunu, davalının müvekkiline Kadıköy ……. Noterliği vasıtasıyla ihtarname gönderdiğini, müvekkili federasyonun kuruluş tarihinin davalının ……. isimli markayı tescilinden önce olduğunu, davalının markasının müvekkilinin haklarına tecavüz teşkil ettiğini, ……. ya da …….’ nin ……. sporunun bir alt kolu ve müvekkilinin faaliyetleri arasında olduğunu, bu spor dalının dünya kültür mirasının bir parçası ve topluma mal olduğunu, …….. isminin marka olarak tescilinin mutlak ret sebebi olduğunu, davalı adına tescil edilen markanın 556 sayılı KHK’ deki düzenlemeye aykırı olduğunu, 556 sayılı KHK’ nın 7/h ve d bendi kapsamında olan marka tescilinin mutlak reddinin gerektiğini, davalı adına tescilli ….. başvuru numaralı ……. ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin ….. spor dalını değil ……. markasını kamuoyuna tanıttığını, yaydığını ve …… sayı ile TPE nezdinde tescil ettirdiğini, 556 sayılı KHK’ nın 7/h ve d maddelerinin müvekkilinin tescilli markasının hükümsüzlüğüne dayanak olamayacağını, ……. markasını tanıtan ve yayanın müvekkili olduğunu, tasarruf hakkını usulüne uygun şekilde kazandığını, bu markanın müvekkili tarafından tanıtılan bir spor dalı olduğunu, davacının hukuka ve usule aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 12/11/20105 Tarih, ….. Esas ve …… Karar sayılı kararı ile, “Her ne kadar davacı taraf hükümsüzlük talebinde bulunmuşsa da davalı tarafa ait markanın tescilli sınıfında engel teşkil edecek bir husus tespit edilemediğinden yerinde olmayan talebin ve davanın reddine, davacı tarafın son celsedeki talebinin ihtarın geçersiz sayılmasına yönelik dava konusu tespitin ön inceleme aşamasında yapılmış olup, ön incelemede geçerli olan talep dışında başka bir konuda karar verilmesine yer olmadığına” dair karar, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 07/02/2018 Tarih, ….. Esas, …….. Karar sayılı ilamı ile, “Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir” gerekçesi ile mahkememiz kararı onanmış, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine ise Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 30/10/2019 Tarih, ……. Esas ve ……. Karar sayılı ilamı ile bu kez, “Mahkemece verilen karar ile hükmün Dairemizce onanmasına ilişkin ilamın, usul ve yasaya uygun olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair sebepler yönünden karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Dava, mutlak ret nedenleriyle markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı KHK’nın 7/1-d maddesi uyarınca “Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren” marka başvurularının TPMK tarafından mutlak ret nedeniyle reddi gerekmektedir. Bununla birlikte bir şekilde marka tescil edilmiş ise KHK’nın 42/1.maddesi uyarınca bu husus hükümsüzlük davasına da konu edilebilecektir. Somut olayda, davacı …, marka başvurusuna konu “…….” ibaresinin …… sporunun bir alt kolu ve bir savunma spor sanatının adı olduğunu, bu itibarla marka olarak kimsenin tekeline verilemeyeceğini ileri sürdüğü, Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan ve hükme de esas kılınan bilirkişi heyeti raporunda da başvuru konusu ibarenin bir spor dalının adı olduğu belirlenmiş, ancak belirli bir meslek, ticaret veya sanat grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan bir isim olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bununla birlikte, özgün bir spor dalı olan “…….” ibaresini, davalının marka tescil kapsamında yer alan 41.sınıftaki “ Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri” yönünden KHK’nın 7/1-d maddesinde ifade edildiği gibi “ticaret alanında herkes tarafından kullanılabilecek olan” işaretlerden olduğu, diğer bir anlatımla bu spor dalını konu alan sempozyum, seminer vs. düzenleme, dergi, kitap vs. yayınlama, film, radyo-tv yapımlarına konu edebilme imkanının kimsenin tekeline bırakılamayacak işaretlerden olduğunun kabulü ile anılan hizmetler yönünden davanın kısmen kabulü gerekirken hatalı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacı tarafın karar düzeltme istemlerinin kabulü ile, Dairemizin 07.02.2018 tarih, ….. E-…… K. sayılı onama ilamının kaldırılarak asıl davada verilen kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına” karar verilerek dosya Mahkememize iade olunmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak bu doğrultuda yeniden yargılama yapılmıştır. Buna göre dosya kapsamı deliller ve uyulan bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde; özgün bir spor dalı olan “…….” ibaresini, davalının marka tescil kapsamında yer alan 41.sınıftaki “ Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (…… iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri” yönünden KHK’nın 7/1-d maddesinde ifade edildiği gibi “ticaret alanında herkes tarafından kullanılabilecek olan” işaretlerden olduğu, diğer bir anlatımla bu spor dalını konu alan sempozyum, seminer vs. düzenleme, dergi, kitap vs. yayınlama, film, radyo-tv yapımlarına konu edebilme imkanının kimsenin tekeline bırakılamayacak işaretlerden olduğunun kabulü ile anılan hizmetler yönünden davanın kısmen kabulü ile hükümsüzlüğe karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalı adına tescilli ……. tescil numaralı “…….” ibareli markanın sadece tescilli olduğu 41.sınıftaki “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri” yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, sair emtialar yönünden davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile, 29,20 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL peşin ve 25,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 50,40 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 235,90 TL tebligat-tezkere ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.035,90 TL yargılama giderinin, davanın kısmen kabulü nedeniyle 1.017,95 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin, davanın kısmen reddi sebebiyle 50,00 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
9-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır