Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/395 E. 2020/67 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/395 Esas
KARAR NO : 2020/67

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2013
KARAR TARİHİ : 04/03/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememizin dava dilekçesi ile, davalı tarafından müvekkilinin markalarının esas unsuru olan …. ibaresini içeren … sayılı …. DERSANELERİ ibareli markasının müvekkilinin markalarının tescilli olduğu 16 ve 41 sınıflarda tescil edildiğini, müvekkili tarafından …. markasının ticaret unvanı olarak tescil edildiği yıldan beri aralıksız olarak kullanıldığını, davalının markasının müvekkiline ait … ibareli markalar ve ticaret unvanı ile iltibas yarattığını, bu durumun müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı … şekilde maddi ve manevi zararlara uğramasına neden olduğunu, davalı adına TPE nezdinde tescilli … sayılı … DERSANELERİ ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 2005 yılından beri …. dersanesini aktif olarak kullandığını, bu isimle MEB’ den dersane açmak için ruhsat aldığını, 2007 yılından sonra ….dersaneleri ismini davacıdan önce kendi adına tescil ettirdiğini, halen de kullandığını, davacının daha sonra … Dershanesi ismini kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkilinden sonra tescil ettirmesine rağmen mahkeme yoluyla müvekkilinin elinden almak istediğini davacının kötü niyetli ve haksız kazanç peşinde olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Yargılama sonunda mahkememizin …. esas, …. karar sayılı ilamıyla davalı tarafın çok uzun süredir markayı kullandığı, taraflar arasında sözleşmelerde de markanın bu şekilde kullanımını davacı tarafın ses çıkarmadığı, davalı tarafın markayı kullanımında davacının haberdar olduğu dikkate alınarak sessiz kalmak suretiyle Medeni Kanunun 2 madde gereği sessiz kalma nedeniyle hak kaybı sebebi ile davanın reddine karar verilmiş, dosya davacı taraf tarafından temyiz edilmiş olmakla Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …. esas, …. sayılı bozma ilamında 556 sayılı KHK.nın 42/1 maddesi gereğince hükümsüzlük davalarının tescil tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde açılabileceği kabul edilmiş olup somut olayda hükümsüzlüğü istenen markanın 30.07.2008 tarihinde TPE de tescil edilmiş olup dava tarihi 11.07.2013 tarihinde 5 yıllık süre dolmadığından söz konusu olaya uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usulsüz olduğu beyan edilmiş, mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiş bozma ilamındaki gerekçeler ve yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak usulüne uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yeniden değerlendirme ve yargılama yapılmıştır.
Bozma sonrası dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “dershanecilik faaliyetinin … eğitim ve öğretim faaliyeti olmakla “eğitim ve öğretim hizmetleri” kapsamında mütalaa edileceği, davacı tarafın eğitim ve öğretim hizmetlerinde daha önce tescilli “….” markası ile davalı taraf markası arasında işletme düzeyinde bağlantı kurulması ihtimalinin söz konusu olduğu, bu itibarla davalının markasının iltibasa sebep olabileceği ve böyle olmakla birlikte ve şayet mahkemece işletme adı olan … işaretin kullanımının aynı zamanda hizmet markası olarak da kullanım teşkil edeceği yönündeki görüşlerine itibar edilecek olursa davacı tarafın huzurdaki hükümsüzlük ve sicilden terkin istemini ileri sürmek hakkını sessiz kalmak yoyluyla kaybettiğinin kabul edileceğini” tespit ve rapor etmişlerdir.
Alınan bilirkişi raporu ve celp edilen TPE kayıtları, tüm delillere göre davacının davasının kabulü ile davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine karar verilmiş olup, davalı tarafın temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 20/12/2017 tarih ve …. esas, … karar sayılı ilamıyla her iki markanın uzun yıllar birlikte ve birarada karıştırılmadan kullanıldığının anlaşılmış olması nedeniyle davalı markasının davacı markasından bağımsızlaşarak ayırt ediciliğini sağlamış olduğu halde mahkemece markaların karıştırılabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacı tarafın daha önce aynı markayla ticari ilişki kurduğu davalı tarafa karşı söz konusu bu davanın açılmış olmasının çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil edeceği ve TMK2.maddesine aykırı olacağından hükmün davalı taraf yararına bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin talebi üzerine dosya karar düzeltme talebi ile Yargıtay’a gönderilmiş, aynı dairenin 07/10/2019 tarih ve …esas, …. karar sayılı ilamıyla karar düzeltme isteğinin reddine karar verilerek dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyulan bozma ilamında işaret edildiği üzere davaya konu markaların uzun yıllar birlikte ve … arada karıştırılmadan kullanılmış olması dolayısıyla hükümsüzlüğü talep edilen davalı markasının, davacı markasından bağımsızlaşarak ayırd edicilik kazanmış olduğu; ayrıca davacının ticari ilişki kurduğu davalı tarafa MK md.2’ye aykırı olarak hükümsüzlük davası açmasının korunamayacağı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,(Bozmadan önce …. esas dosya üzerinden 28/11/2019 tarih ve ….harç sayılı makbuzla 407,19 TL harcın davalıdan tahsili için yazılan Harç Tahsil Müzekkeresinin işlem yapılmaksızın geri istenmesine, mahsup edilmiş ise davalıya geri ödenmesine, bu konuda ilgili Vergi Dairesine müzekkere yazılmasına)
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL vekalet ücreti takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2020

Katip …

Hakim …