Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/387 E. 2019/440 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/387 Esas
KARAR NO : 2019/440

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi-Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 06/12/2019
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı/karşı davalı vekili Mahkememizin ….. esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, Davacı vekili müvekkili şirketin plastik ürün üretim ve pazarlama faaliyeti sürdürdüğünü, müvekkili şirket tarafından dava konusu ürünü 08/02/2017 tarihinde ….. tescil numaralı tasarım tescil belgesi ile tasarımın şerh altına alındığını, davalı şirketin müvekkili şirkete ait tasarım tescilli ürünü ticari amaçla elinde bulundurup, üretimini yaparak satışa sunduğunu, müvekkili şirketin haberi olmadan yapılan bu eylemlerle 6769 sayılı Sınai Mülkiyeti Kanunu’nun 59.maddesine aykırılık teşkil ettiğini ve müvekkili şirketin tasarım haklarına tecavüz edildiğini, Bakırköy….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….. değişik iş, …. karar sayılı dosyası üzerinden davalının üretim satışa sunduğu ürün ve müvekkili şirketin üretmiş olduğu tescilli ürünün ayırt edilemeyecek şekilde aynı olduğunun tespit edildiğini, ticari olarak işyerinde satışını gerçekleştirmekte ve kazanç elde ettiğini, işbu nedenle müvekkili şirketin haklarının tecavüze uğraması nedeniyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149.maddesinde yer alan taleplerde bulunabileceğinin açıkça görüldüğünü, tüm bu nedenlerle davalının Koruma Kapsamındaki Tasarım Hakkına Tecavüzün Önlenmesi ve 554 sayılı KHK’dan ve 6769 sayılı kanundan kaynaklanan haklarına tecavüz olmak üzere haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin ve aynı görünüm özelliğine sahip tasarımları sergilemek, tanıtımını yapmak, icaba davet etmek suretiyle tecavüz ettiğinin tespitine, önlenmesine, davalı şirket tarafından halen devam eden tescilli ürünlere ilişkin üretimin durdurulmasına, piyasada davalı tarafından satışına devam edilen ürünlerin toplatılarak satışın önlenmesine, müvekkilinin olası kar kaybı ve haksız fiil neticesinde uğradığı sair zararlar dikkate alınarak daha sonra artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi, müvekkilinin bu süreçte uğradığı itibar kaybına ilişkin olarak 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA : Davalı/karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, davacı-karşı davalının dava dilekçesinde müvekkili şirketten 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebinde bulunduğunu, bu taleplerinin yerinde olmadığını, söz konusu talepler açısından TTK 5/A hükmü uyarınca zorunlu olmasına karşın arabuluculuğa başvuruda bulunmadığından, davacının maddi-manevi tazminat taleplerinin usulden reddi talebinin zorunlu olduğunu, müvekkiline ait ürünler ile davacı-karşı davalı tasarımının arasında bir benzerlik olmadığını, karşı dava yönünden 1980 yılında İstanbul ‘da kurulan müvekkili firmanın üretimine mutfak eşyaları ile başladığını, devamında sanayi ekipmanları, daha sonra bahçe mobilyaları üretimleriyle ürün yelpazesini geliştirdiklerini, davacı-karşı davalı tarafından esas davaya dayanak gösterilen tasarımların yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmadığını, tüm bu nedenlerle maddi ve manevi tazminat taleplerinin usulden reddine, açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile davacı-karşı davalı adına tescilli olan …. sayılı endüstriyel tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Davacı/karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile, kötüniyetli davalı/karşı davacının Türkiye’de sadece müvekkilinde bulunan makinaları kopyalamış ve izinsiz üretim yaptığını, müvekkiline ait ürünler ile davalıya ait ürünlerin birebir aynı olduğunu, müvekkiline ait ürünlerin yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olduğunu, karşı davacının sunmuş olduğu deliller çerçevesinde karşı davacının müvekkiline ait ürünü izinsiz kopyalarak haksız gelir elde ettiğinin açık olduğunu,karşı dava dilekçesinde emek ilkesine ihlal ettiğini dolaylı olarak ikrar ettiğini, karşı davacının tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne gerekçe gösterdiği kanun maddelirinin müvekkilini koruduğunu, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Mahkemimizin….. esas sayılı dosyası üzerinden 21/11/2019 tarihli karar ile dosyanın maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden tefrikine karar verilmiş ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca, TTK’nın 4. Maddesi ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Dava, davacı adına kayıtlı tescilsiz tasarıma konu ürünlere tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline ilişkin olup, TTK’nın 4. Maddesinde ticari davalar düzenlenmiştir. Tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın niteliğine göre dava, TTK 4 maddesi anlamında ticari davalardandır. Dosyanın tetkikinden, davacı yanın dava şartı olarak kabul edilen ve yukarıda belirtilen yasa gereğince arabulucuya gitmeden işbu davanın açıldığı, söz konusu dava şartının sonradan tamamlanabilir şekilde düzenlenmemesi ve her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi prensibi nedeniyle davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Peşin alınan 44,40 TL harçtan alınması gereken 14,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,60 TL harcın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.931,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 06/12/2019

Katip …

Hakim …