Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/374 E. 2021/214 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/374
KARAR NO : 2021/214

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Men’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin uzun süredir …… adı altında eğitim ve yayıncılık yapmakta olup, bu alanda ülkemizin en önemli kurumlarından biri olduğunu, “…….” ibaresinin ………. tescil numaralı ile müvekkili adına tescilli olduğunu, davalı şirket ile 25/04/2018 tarihinde “…….” ve “……..” ibareli markaların isim, yayın ve otomasyon sistemlerinin kullanılmasına dair sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin 25/04/2019 tarihinde sona erdiğini, davalı ile akdedilen sözleşme süresinin dolması ve davalının ödemeleri yapmayarak sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmenin kendiliğinden sona ermiş olmasına rağmen, davalı şirketin sözleşmeye aykırı olarak müvekkiline ait isim ve yayınları kullanmaya devam ettiğini, bu durum üzerine Noter vasıtasıyla “fesihten sonra “…….” marka ve logolusunun kullanılmamasını” içeren ihtarname keşide ettiklerini, Siverek ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… Değişik İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, yapılan tespit sonucu hazırlanan raporda söz konusu kullanımın tespit edildiğini ve davalının eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasından doğan hakları ihlal ettiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına tecavüzün tespitini, durdurulmasını, men’ini ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin Siverek ilçesinde tanınan bir şirket olduğunu, üç farklı okul ve bir kamu personeli seçme sınavına hazırlık kursu olmak üzere dört adet eğitim kurumuna sahip olduğunu, bu nedenle müvekkilinin davacının nüfuzundan faydalanmaya çalıştığı iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin davacı tarafından gönderilen ihtarnameden çok önce dava konusu marka ve logoyu kullanmayı bıraktığını, kendi marka ve logolarını kullanmaya başladığını, davacıya ait marka ve logoların, müvekkili tarafından kullanılmadığının sabit olduğunu, ayrıca davacı logo ve markaları ile müvekkilinin marka ve logolarının benzeşmediğini, davacıya ait logoların farklı renkler ve şekilli unsurlarından oluştuğunu, markaların görsel ve kelime anlamının müvekkiline ait marka ve logolarla hiçbir benzerliğinin bulunmadığını, müvekkili logosunun renkli olduğunu ve “…….” yazısından bağımsız unsurları içerdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, men’i, maddi tazminat ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …….. tescil numaralı “…… ” ibareli, ………. tescil numaralı “…….” ve …… tescil numaralı “……… yayıncılık” ibareli markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Davaya dayanak yapılan Siverek ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… Değişik İş sayılı dosyasında, mahallinde yapılan keşif ve sonrasında hazırlanan raporda bilirkişi sonuç olarak, tüketicilerin nezdinde, zihninde tespit isteyen şirketten “……”, “…….” hizmet satın aldıkları fikrinin oluşturacağını, aleyhine tespit istenen iş yeri sahibinin tespit isteyen işrkete ait markayı yenilik ve ayrıt edicilik unsuru olmaksızın kullandığını, potansiyel ortalama tüketici kitlesi tarafından iltibasa yol açacağını, karşı taraf fiillerinin marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Siverek Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, davalı şirkete ait 2019 yılı ticari defterleri incelenmek suretiyle, 10/06/2019-18/11/2019 tarihleri arasında davacı adına olan markanın katkısı da gözetilerek, SMK 151/2-b maddesi gereği davalının bu marka kullanımı nedeniyle elde ettiği net kazancı gösterir rapor tanzimi istenilmiş olup, hazırlanan raporda sonuç olarak, dosyada sunulmuş olan yevmiye defteri açılış ve kapanışı usulüne uygun olup delil niteliği taşıdığı, yevmiye defteri kayıtlarına göre, …… Eğitim Yayın Basın Pazarlama San.ve Tic.A.Ş ile …… Basın Yayın Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti arasında borç-alacak ilişkisinin bulunmadığının tespit edildiği, dosyada sunulmuş olan faturaların …….. Eğitim Yayın Basın Pazarlama San.ve Tic. A.Ş ile ilişiğinin olmadığı ve diğer gelir kaydı olarak yevmiye defterine işlenmiş faturaların dosyaya sunulmamasından dolayı …… Eğitim Yayın Basın Pazarlama San.ve Tic. A.Ş ile ilişiğinin olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi kök raporuna itirazları üzerine, dosya tekrardan talimatla Siverek …… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiş ve bilirkişi tarafından hazırlanan ek raporda sonuç olarak, davalı tarafın birden fazla okul işlettiği, 2019 yılı gelirinin 1.232.268,58 TL olduğu, yıl sonu giderinin ise 1.209.012,53 TL olduğu ve net karının 18.139,67 TL olduğu, bu gelirin 125.720,87 TL sinin …… Okulundan, 34.300,00 TL’sinin Deneme Test satısından olduğu ve kalan 1.072.260,65 TL’sinin ise özel eğitim hasılatı adı altında olup, kaynağının hangi okuldan olduğunun tespit edilemediği, taraflar arasında isim hakkı sözleşmesinin 2018 – 2019 dönemini kapsadığını, bu dönem sonrası için isim hakkına yönelik bir anlaşmanın olmadığı, davalı tarafın yevmiye kayıtlarında görülen dönem sonu karı dikkate alınarak markasal kullanım nedeniyle elde ettiği net kazancın dönem karının %20’si olan 3,627,93 TL olarak hesap edildiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; öncesinde taraflar arasında davacı adına tescilli markaların davalı tarafından kullanımına dair sözleşme bulunduğu, sözleşmenin sona ermesinden sonra davacı tarafça davalıya noter marifetiyle ihtarname gönderilerek marka kullanımının sonlandırılmasının istendiği, bu ihtarnamenin davalı tarafa 10/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğden sonra 11/07/2019 tarihinde Siverek …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… Değişik iş sayılı dosyasında yapılan tespite göre, davalının marka kullanımına son vermeyerek davacı adına tescilli “…….” ve “…… ” markaları kullanmaya devam ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, ihtarnameden sonra davalının markayı kullanması herhangi bir hakka dayalı olmadığından, davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğinden bu yöndeki davanın kabulü gerekmiştir. Davacının tazminat talebine gelince; ihlalin başlangıç tarihi 10/06/2019 tarihi olup, dava tarihi olan 18/11/2019 tarihine kadar olan kullanımı haksız olup, tazminat gerektirir. Mahallinde ticari defterleri inceleyen bilirkişi raporuna göre de, davalı şirketin birden fazla okul işletip, farklı faaliyetleri bulunduğu ve bunların tamamının tek hesapta tutulduğu, haliyle marka kullanımından dolayı elde ettiği net kazancın tam olarak tespiti mümkün olmamıştır. Bu durumda TBK 50 ve 51 maddelerinin verdiği yetkiyle maddi tazminatın takdirinin mahkememizce yapılması gerekmiştir. Yukarıda değinilen ihlalin süresi, niteliği, taraflar arasındaki önceki sözleşmede belirtilen miktar, davalının cirosu ve karı değerlendirilerek, dava dilekçesinde talep edilen 5.000,00 TL maddi tazminat uygun görülerek bu tutar yönünden dava kabul edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli “…….” ve “…….” markalarından doğan haklarına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, men’ine,
-TBK 50 , 51 maddeleri uyarınca takdiren 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin ülke çapında yayınlanan trajı en yüksek bir gazete ile ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 341,55 TL ilam harcından, 85,39 TL peşin harcın mahsubu ile, 256,16 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 129,79 TL dava ilk masrafı, 250,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 1.000,00 TL talimat gideri olmak üzere toplam 1.379,79 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
7-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır