Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/365 E. 2020/294 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/365 Esas
KARAR NO : 2020/294

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin köklerinin 1985 yılına dayandığını ve dünyanın en tanınmış, güçlü moda markalarının sahibi olduğunu, müvekkili olan şirketin, 1996 yılından beri TÜRK PATENT nezdinde korunan birçok tanınmış markanın sahibi olduğunu, müvekkili olan şirketin sahibi olduğu “…..” esas unsurlu markalarının tanınmış markalar olduğunun gerek TÜRK PATENT nezdindeki marka tescilleri gerekse de yargı kararları uyarınca sabit olduğunu, davalı yanın, müvekkiline ait markalar ile birebir aynen esas unsuru içeren “…….” markasını, kendi markalarını aktif kullanımda oldukları 25. Sınıfta …… kod numarası ile kötü niyetli tescil ettirdiğini, davalı yan aleyhine bilirkişi marifetiyle tespit işlemi yapıldığını ve yapılan inceleme neticesinde davalıya ait işyerinde Müvekkiline ait markaları ihtiva eden taklit ürünlerin tespit edildiğini, davalı tarafından yapılan marka başvurusunun, müvekkilinin markasının tanınmış marka olması nedeni ile kötü niyetli olduğunu, iş bu gerekçelerle, davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı yanın tecavüz teşkil eder eylemlerinin tespiti ve önlenmesine ve davalı yanın eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğininn tespiti, men’i, ref’ine ve haksız rekabetten doğan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalı aleyhine verilecek mahkeme kararının Türkiye’nin bütününde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere 15 gün ara ile iki kere yayınlanmasına, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi hususlarını iddia ve talep etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait markanın 2013 yılından beri tescilli olarak kullanıldığını, müvekkiline ait markanın “……” anlamına geldiğini, davacıya ait “…..” markasının, Müvekkiline ait “……. ” markası ile hiçbir şekilde iltibas oluşturmadığını, davacı yanın, 5 yıllık dava zaman aşımını geçirdikten sonra iş bu davayı açtığını, davacı yan ile müvekkilinin farklı müşteri kitlelerine hitap ettiklerini, iş bu gerekçelerle, söz konusu huzurdaki davanın reddi ile masraf ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında tüm deliller toplanmış: Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya davalıya ait …… tescil numaralı markanın davacıya ait tanınmış markalar ile benzerlik, iltibas, karşıtırılma ihtimali, kötüniyet sebepleri ile hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı markası ve kullanımları dolayısyda davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, hükümsüzluk davasının hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere dosya bir marka vekili bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 07.10.2020 havale tarihli raporunda özetle;”Davacı yana ait davaya mesnet ….. hakim unsurlu markaların, dava konusu …… kod numaralı …… ibareli markanın tescil müracaatına konu edildiği tarihte, “TANINMIŞ” olduğu, davacı yana ait ….. hakim unsurlu markalar ile dava konusu …… kod numaralı …… ibareli görselini içerir markanın nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzer olduğu, davacı yana ait markaların ulaştığı tanınmışlık düzeyi ve davalı yanın davacı yanın ana iştigal alanında dava konusu markayı tescil başvurusuna konu etmesi nedeni ile davalı yanın ilgili marka tescil başvurusunu gerçekleştirdiği sırada kötüniyetli olduğunun değerlendirilebileceği, davalı yan adına tescilli konusu …… kod numaralı ……. ibareli görselini ihtiva eden markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu, davalı yanın tespit edilen kullanımlarının davacı yana ait markalara tecavüz teşkil ettiği, davacı yan ile haksız rekabete sebebiyet verdiği” hususlarını bildirmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle; markalar arasında iltibas varlığından söz edilebilmek için çok yönelik bir inceleme yapılması gerektiğini, ürünlerin gelir seviyesi orta-üst olan bir tüketicinin zaten satın alacağı markayı ve bu markaya ait fiyatları, nereden satın alacağını bilmekte olup tüketici olarak bu bilince sahip olduklarını, davacı tarafın huzurdaki davayı hak düşürücü süreler içerisinde ikame etmemiş olmasından bahisle huzurdaki davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin kötü niyetli olduğu yönündeki iddiaların kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle dosyanın yeniden itirazları yönünden inceleme yapılmak üzere tarafsız bir bilirkişi heyetine tevdine, mahkeme aksi kanaatte ise ek rapor için tekrardan bilirkişiye tevdine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalıya ait …… tescil numaralı markanın davacıya ait tanınmış markalar ile benzerlik, iltibas, karşıtırılma ihtimali, kötüniyet sebepleri ile hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı markası ve kullanımları dolayısyda davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine yöneliktir.
SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda davacı ve davalı markası arasında biçimsel kıyaslama yapılmış ve bilirkişinin görselini içerir markanın nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzer olduğu yönündeki tespitine mahkememizce de aynen iştirak edilmiş, davalı uhdesinde tespiti yapılan ürünlerin üzerinde yer alan (…….) markası ile davacının aynı emtiaların bulunduğu sınıflarda kayıtlı tanınmış (…..) hakim unsurlu markası arasında benzerlik bulunduğu, tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin gerçekleştiğinin kabulü gerektiği ve markaya tecavüzün koşullarının oluştuğu hukuki kanaatine varılmıştır.
Davalı vekili hernekadar sessiz kalma yolu ile hak kaybı iddiasında bulunmuş ise de; kanunun aradığı “sessiz kalmamanın” yalnızca dava ikame ederek olması gerekmediği, davacı işbu hükümsüzlük davasını açmadan önce 5 yıllık hak düşürücü süre dolmadan …. d.iş dosyası ile davalı aleyhine tespit talebinde bulunduğu, bu durumda davacının, davalı tesciline 5 yıllık süre boyunca sessiz kaldığının iddia edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Kaldı ki; kötüniyetli tescil halinde hakdüşürücü süre geçtikten sonra da hükümsüzlük talebinde bulunulabilir. Kötüniyet ile yapılan marka tescilinin sonucu ve anlamı, ticari dürüstlük kuralına aykırı olarak başkasının markasının ele geçirilmesi, ondan haksız olarak yararlanılmasıdır. Davalının tescilde kötüniyetli olup olmadığı, sektör şartları, mesleki kurallar, markaların bilinirliği, emtianın ayniyeti, reklam ve tanıtımların markalara etkisi, tesadüfi tescil savunmasının hayatın olağan akışına uyup uymadığı, gibi hususlar hep birlikte değerlendirilmek suretiyle taktir edilmelidir. Bu ilkeler ışığında taraf markaları ile davalı tescili değerlendirildiğinde; davalının …… tescil nolu markasının 23/07/2014 tarihinde başvurmuş 30.09.2014 tarihinde 25. numaralı sınıf emtiasında tescil edilmiştir. Davacıya ait “Davacıya ait “…..” esas unsurlu markalar ise söz konusu tarih itibarı ile tanınmış markalardır. Davalı tesadüfen benzerlik oluşturulamayacak özgün bir kelime olan davacının tanınmış markasını, ayniyet derecesinde benzer olarak tescil ettirmiştir. Bu nedenle davalı tescilinin kötüniyetli yapıldığı vicdani ve hukuki kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
2-Davalı yana ait …… tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü ile karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
3-Davalının davacı yana ait “…..” ve “…….” esas unsurlu tanınmış markalarından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, tecavüz oluşturan hükümsüzlüğe konu markayı taşıyan davalı yana ait ürünlerin piyasaya sürülmesinin, stoklanmasının ve bu markanın iş evrakları ve reklam malzemelerinde kullanılmasının men’ine,
4-Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafı davalı tarafça karşılanmak suretiyle ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
5-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilesine,
7-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 110,50 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 1.199,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır