Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/348 E. 2021/76 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/348
KARAR NO : 2021/76

– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/424 ESAS SAYILI DOSYASI –

DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 28/03/2012
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin Türkiye otomobil aksesuarları sektörünün ve özellikle de oto koltuk kılıfı üretim ve pazarlanmasında en tanınmış ve önde gelen firmalardan biri olduğunu, müvekkili şirketinin gerek yurtiçindeki gerek yurtdışındaki üretim ve pazarlamasını tüketiciler arasında yüksek tanınmışlığa sahip TPMK nezdinde tescilli bulunan marka ve endüstriyel tasarımları ile gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketinin tüketici nezdinde rağbet ve tanınmışlığa sahip olan tescilli marka ve tasarımı ile ürettiği oto koltuk kılıfı nitelikli rünlerin bu tanınmışlık ve tüketici nezdinde ki itibarından haksız olarak üçüncü kişilerin yararlandığını, ürünlerinin üçüncü kişiler tarafından taklit edildiğini, müvekkilinin bu eylemler üzerine ikazına rağmen eylemlerin devam ettiğini, davalının fason olarak ürettirilip pazarladığı Oto koltuk kılıfı ürünün ilerleyen davalarda delil olarak kullanmak ve tedbiren durdurulması için Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… değişik iş sayılı dosyası ile iddialarının teyit edildiğini, karşı tarafın müvekkilinin tescilli tasarımdan doğan haklarını ihlal ettiği iddiasıyla müvekkili şirketi ürünlerinin haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini, önlenmesini ve men’ini, dava konusu ürünlerin davalıya ait yerlerde el konularak imhasını, müvekkilinin uğramış olduğu zararlara ilişkin 30.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini ve hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin, ürettiği ürünlerin davacının ürünlerinden tamamen farklı olduğunu, müvekkilinin, benzetme gibi bir kastının olmadığını, eğer olsaydı farklı bir marka adı ve logo değil de davacı ile marka adına benzer bir marka adı ve logo seçmesi gerekeceğini, …… D. İş nolu dosyada verilen tedbir kararına karşı itiraz beyanlarını aynen burada da tekrar ettiklerini, müvekkilinin tasarımlarının, davacı tasarımlarıyla benzerlik arz etmesinin nedeninin ürünün fonksiyonu gereği olduğunu, müvekkilinin yıllardır otomobil kılıfı pazarlama işi yapmakta olduğunu ve sektörde tanındığını, bu nedenle davacı yanın tanınmışlığından yararlanmaya ihtiyacının olmadığını, davacının tescilli tasarımlarının benzerlerinin davacının önce dünyanın pek çok yerinde üretilen ürünler olduğunu, yenilik unsuru taşımaması nedeniyle tasarımlarının hükümsüz kılınması gerektiğini, davacının tasarımlarının hükümsüzlüğüne ilişkin açmış oldukları Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. E. nolu davanın bulunduğunu, davacı yanın da zımni olarak ürünlerinin yenilik taşımadığını kabul ettiğini, davacı / yanın, müvekkilinin oto koltuk emtiası alanında faaliyet göstermediği iddialarının asılsız olduğunu ve müvekkilinin ticari unvanının dahi …… OTO olduğunu, savunarak işbu davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Birleşen 2019/424 Esas sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının Mahkememizin önce …… D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ve akabinde yine Mahkememizin 2019/348 Esas sayılı dosyası ile tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talepli dava açmış ise de, davalı adına …… (1.1) ve ……. (7.1) sayı ile tescilli tasarımların, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 56. Maddesi uyarınca yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini haiz olmadığını iddia ederek, davalı adına …… (1.1) ve ……. (7.1) sayı ile tescilli tasarımların yenilik unsuru içermemesi nedeniyle hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN CEVAP : Birleşen 2019/424 Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde benzer olduğu iddia edilen ürünler ile müvekkili adına tescilli tasarımları arasında ürünün yapısından kaynaklanan ve teknik zorunluluğa dayalı benzerlikten başka bir benzerlik bulunmadığını, müvekkili tasarımlarının yenilik niteliğine haiz olmadığı iddialarının da yersiz olduğunu ve davalının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini ve dosyanın Mahkememizin 2019/348 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl davada uyuşmazlık konusu, tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, tecavüze konu ürünlerin ve ürünlerin üretim ve tanıtımında kullanılan vasıtalara el konularak imhası ile verilecek hüküm özetinin ilanı ile maddi ve manevi tazminat, birleşen davadaki uyuşmazlık konusu ise, tasarımın hükümsüzlüğü taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumundan gelen kayıtlara göre dava konusu Oto Koltuk Kılıfı’nın davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 77 maddesi ile, tasarımın 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse, hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. bendinde ise, 64. maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi halinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınacağı ve kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şart olacağı hususları belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekilince davaya dayanak yapılan mahkememizin …… Değişik iş dosyasında mahallinde yapılan tespit sonucu aldırılan bilirkişi raporunda bilirkişi sonuç olarak, “Aleyhine tespit talep edilen iş yerinde, tespite konu ürünlerin satışının yapıldığını, tespit talep eden tarafa ait …… numaralı tescilli tasarım ile aleyhine tespit talep edilen …’ın iş yerine ait tespite konu araç koltuk kılıf tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıklarını, tespit talep eden tarafa ait ……. numaralı tescilli tasarım ile aleyhine tespit edilen tarafa ait iş yerinde tespite konu araç koltuk kılıfı tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıklarını” belirtmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 17/11/2020 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, “Davacı/karşı davalı tarafa ait …… (1) numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 18.04.2014 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığını, davacı/karşı davalı tarafa ait ……. (7) numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 07.02.2018 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığını, davacı/karşı davalı tarafa ait …… (1) ve ……. (7) numaralı tasarım tescilleri ile davalı/karşı davacı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları belirtilmiş, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları nedeniyle önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 04/02/2021 tarihli ek raporlarda, kök raporda belirtmiş oldukları görüş ve kanaatleri değiştirmeyi gerektirir herhangi bir hususunun mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamıyla uyumlu görülen bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle birleşen dosyadaki, hükümsüzlük davası yönünden, davacı/karşı davalı taraf adına tescilli …… (1) numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 18.04.2014 tarihi itibarı ile, yine davacı/karşı davalı taraf adına tescilli ……. (7) numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 07.02.2018 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı anlaşılmakla, birleşen davanın kabulüyle, dava konusu tasarımların hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl dosya yönünden ise, hükümsüzlük baştan beri sonuç doğuracağından, davacı tarafça dayanılan tasarım tescilleri hükümsüz kılınmakla, herhangi bir hak bahşetmeyeceğinden, keza hükümsüz kılınan tasarım nedeniyle haksız rekabet de söz konusu olmayacağından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DOSYA YÖNÜNDEN :
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Mahkememizin bu dosyasıyla bağlantılı …… Değişik İş sayılı dosyasında konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 683,10 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, 623,80 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince tecavüz ve haksız rekabet tespiti talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/424 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜDEN;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ……(1) ve ……. (7) nolu tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 59,30 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı ve 111,50 TL tebligat-tezkere olmak üzere toplam 200,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
D-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır