Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/330 E. 2021/57 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/330
KARAR NO : 2021/57

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2021
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin tekstil sektöründe “……” unvanı ile bilinen patentli markanın sahibi olarak …… Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti’nin ortakları olduklarını, markanın kullanımı ile ilgili olarak müvekillerinin 16/04/2012 tarihinde davalıların hissedarı olduğu …… Giyim San.ve Tic.A.Ş ile 10 yıllık süre için marka kullanımı ile ilgili lisans sözleşmesi imzaladıklarını, söz konusu sözleşme her ne kadar iki şirket arasında yapılmış ise de, sözleşme konusu tescilli “……” markasının kullamı için belirlenen marka kullanım bedelinin ödenmesinde, tüzel kişilerin değil, tüzel kişi ortakların şahsi sorumluluk üstlendiklerini, bu doğrultuda sözleşme alacaklısının şirketin ortakları olan müvekilleri, borçlunun ise davalının tüm hissedarları olan davalı şahıslar olduklarını, sözleşme uyarınca belirlenen aylık marka kullanım bedellerinin başlangıçta davalılarca düzenli olarak müvekillerine ödendiğini, ancak davalıların ilk beş yılın bitimine yaklaşık iki yıl kala noter kanalı ile sözleşmede ikinci beş yıllık dönem için kendilerine tanınan tek taraflı fesih hakkını kulanacaklarını bildirdiklerini ve sözleşmeyi feshederek kalan beş yılın ödemeleri için düzenleyip müvekillerine teslim ettikleri senetleri müvekillerinden geri aldıklarını, davalıların fesih ihbarından sonra sözleşme 16/05/2017 tarihinde sona ermesine rağmen, davalıların sözleşme konusu markayı, davalı şirketin işyerinde ve ticari faaliyetlerinde fiilen kullanmaya devam ettiklerini iddia ederek, sözleşmeden kaynaklanan haklarla ilgili uğranılan maddi zararın tazmini amacıyla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100.000 USD’nin tahsilini ve alacağa temerrüt tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesinde düzenlenen faiz oranının uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … ve … vekili cevap dilekçesi ile, davacıların “……” markası üzerinde herhangi bir tasarruf hakkı mevcut olmadığından, davada davacı sıfatlarının bulunmadığını, bir hakkı dava etme yetkisinin kural olarak o hakkın sahibine ait olduğunu, davaya konu marka ile ilgili her türlü hakkın münhasıran ……. Kot Ltd.Şti’ye ait olduğunu, ayrıca davalılar …, …, … ve …’ın davacıların imzaladıkları 16/04/2012 tarihli şirket hisse devir sözleşmesi ile dava dışı …… Kot Ltd.Şti.’nin toplam %50 hissesini devraldıklarını, aynı tarihte davalı gerçek kişilerin hissedarı olduğu davalı …… Giyim firması ile dava dışı ……. Kot Şirketi arasında 16/05/2012 tarihli bir lisans sözleşmesi akdedildiğini kullanımın da bu sözleşmeye dayalı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesi ile, “……” ibareli markaların dava dışı ……. Kot şirketi adına tescilli olduğunu, bu nedenle söz konusu markalar ile ilgili her türlü hakkın bu şirkete ait olduğunu, bu nedenle davacıların huzurdaki davayı açma yetkilerinin bulunmadığını, öncelikle davanın aktif husumetten reddi gerektiğini, ayrıca davalılar …, …, … ve …’ın davacıların imzaladıkları 16/04/2012 tarihli şirket hisse devir sözleşmesi ile dava dışı ….. Kot Ltd.Şti.’nin toplam %50 hissesini devraldıklarını, aynı tarihte davalı gerçek kişilerin hissedarı olduğu davalı …… Giyim firması ile dava dışı ……. Kot Şirketi arasında 16/05/2012 tarihli bir lisans sözleşmesi akdedildiğini kullanımın da bu sözleşmeye dayalı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 07/02/2019 Tarih, …… Esas ve …… Karar sayılı “Davacıların davasının aktif husumet yokluğu (dava şartı) sebebi ile usulden reddine” dair kararı, davacılar vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin 04/10/2019 Esas, …… Esas ve …… Karar sayılı ilamı ile, “Dava maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı yanın iddia ve talepleri “lisans Sözleşmesi” “şirket devir sözleşmesi” ve “protokol” başlıklı belgelere dayalıdır. Lisans sözleşmesinde ödemelerin gerçek kişilere yapılacağı yönünde 4. madde düzenlemesi vardır. Protokolün de tarafları hem şirket hem de şirketlerin tüm ortakları olmakla , uyuşmazlığın çözümünde tüm bu sözleşme ve protokollerin birlikte yorumlanması gerekecektir. Lisans sözleşmesinde lisans alan ve lisans veren şirket olsa da ödemeler ortaklara yapılacak şekilde düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle mali hak iddiası ile açılan bu davada davacıların aktif dava ehliyetinin olmadığı yönündeki dar yorum yerinde değildir. Mahkemece iki ayrı sözleşme ve bir protokol hükümleri birlikte değerlendirilip buna göre varsa davacıların şahsi hakları hakkında değerlendirme yapılıp davanın esasına girilmesi gerekirken usulden reddi doğru görülmediğinden kararın kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir” gerekçesi ile kaldırılarak dosya Mahkememize iade edilmiş olmakla ve Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılama yapılmıştır.
Dava dışı ……. Kot Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti ve davalı …… A.Ş.’nin ticari defterler ve kayıtları incelenmek suretiyle, tüm dosya kapsamı, sözleşmeler ve ihtarnameler ile değişik iş dosyasındaki rapor ile her bir davalının sorumluluğu da ayrı ayrı değerlendirilerek, davacının isteyebileceği tazminat tutarını gösterir rapor düzenlenmek üzere dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 28/09/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacıların …… Tekstil San.ve Tic.LTd.Şti. ile …… Giyim San.ve Tic.A.Ş. arasında imza edilmiş olan 16.04.2012 tarihli sözleşme bakımından “yararına sözleşme yapılan 3. kişi konumunda oldukları, ancak davalıların ilgili lisans sözleşmesini akdetmiş olan …… Tekstil San.ve Tic.LTd.Şti.’ye karşı ileri sürebileceği tüm savunmaları davacılara karşı da ileri sürebilecekleri, …… Tekstil San.ve Tic.LTd.Şti. ile …… Giyim San.ve Tic.A.Ş. arasında imza edilmiş olan 16.04.2012 tarihli lisans sözleşmesinin 6. Maddesi kapsamında usulüne uygun olarak fesih edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi’nin göz önünde bulundurulması kararını vermiş olduğu 2 sözleşme 1 protokolden en son tarihli olan protokolün 4. Maddesi ile davacıların bahse konu feshin geçerli olduğunu kabul ettikleri, tarafların karşılıklı nihai iradelerinin bu yönde olması sebebi ile ilgili sözleşmenin feshi nedeni ile davacı yanların mahrum kaldıklarını iddia ettikleri herhangi bir bedeli davalılardan talep edemeyecekleri, her ne kadar davalılardan … ve … ilgili lisans sözleşmesinde taraf olmasalar da, hem sözleşme konusu sair senetlerin (ve dahi ihtilaf konusu 102.000 USD bedelli 5 adet senedin) davalılar … ve … tarafından davacılara verilmiş olması, hem de tarafların ilgili sözleşmenin akabinde akdetmiş oldukları sözleşme ve protokol ile ilgili lisans sözleşmesinin davalılardan … ve … tarafından da imza edilmiş olması nedeni ile sözleşmenin ilgili hükmünün davalılar … ve … bakımından da geçerlilik kesbedeceği, Mahkemece ilgili lisans sözleşmesinin haklı olarak fesih edildiği kabul edilmez ise davalılar … ve …’ın davacılara 510.000,00 USD (Beşyüzonbin Amerikan Doları) ödeme yapmasının gerekeceği, davalıların, davacı şahısların hissedarları oldukları …… Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti. adına tescilli markaları (lisans sözleşmesinin feshinden sonra) kullanıp kullanmamaları, ilgili kullanımların haksız olup olmadığı, bahse konu kullanımların tecavüz teşkil edip etmediği ve davacıların bu kullanımlar nedeni ile davalılardan bir taleplerinin olup olamayacağı ise huzurda bulunan dava ile irdelenemediği, zira davacıların talepleri yukarıda da etraflı bir şekilde arz ve izah olunmaya çalışıldığı üzere neticeten “… sözleşmeden kaynaklanan haklarla ilgili uğranılan maddi zararın tazmini amacıyla – fazlaya ait haklarımız saklı kalmak kaydı ile- şimdilik 100.000 USD’nın tahsiline….” yönünde olduğu ve bildirilen hususu kapsamadığı belirtilmiştir.
Talep, dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere; taraflar arasındaki marka lisans sözleşmesinin feshinden sonra sözleşmeye dayalı olarak sözleşmede öngörülen bedelin tahsiline ilişkindir. Davacıların sözleşmenin feshinden sonra davalıların markaya tecavüz olarak değerlendirebileceği fiili kullanımlarından kaynaklı herhangi bir tazminat talebi bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacıların …… Tekstil San.ve Tic.LTd.Şti. ile …… Giyim San.ve Tic.A.Ş. arasında imza edilmiş olan 16.04.2012 tarihli sözleşme bakımından “yararına sözleşme yapılan 3. kişi konumunda oldukları, ancak davalıların ilgili lisans sözleşmesini akdetmiş olan …… Tekstil San.ve Tic.LTd.Şti.’ye karşı ileri sürebileceği tüm savunmaları davacılara karşı da ileri sürebilecekleri, …… Tekstil San.ve Tic.LTd.Şti. ile …… Giyim San.ve Tic.A.Ş. arasında imza edilmiş olan 16.04.2012 tarihli lisans sözleşmesinin 6. Maddesi kapsamında usulüne uygun olarak fesih edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi’nin göz önünde bulundurulması kararını vermiş olduğu 2 sözleşme 1 protokolden en son tarihli olan protokolün 4. Maddesi ile davacıların bahse konu feshin geçerli olduğunu kabul ettikleri, tarafların karşılıklı nihai iradelerinin bu yönde olduğu anlaşılmıştır.
Yüksek Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2020 tarih …… esas- …… karar sayılı ilamında belirtildiği üzere sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığına bakılmaksızın fesih halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125/son maddesi hükümünce taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulup, daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Olayımızda davacıların daha önce ifa ettikleri edimi geri istemeleri söz konusu olmayıp ,feshedilen sözleşme gereği bakiye lisans bedeli istemektedirler. Bu haliyle talepte bulunmaları mümkün olmadığından davacıların davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 7.650,72 TL peşin harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, 7.591,42 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince hesaplanan, red sebebine göre 55.300,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraf vekillerine tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.09/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır