Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/322 E. 2021/56 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/322
KARAR NO : 2021/56

DAVA : Unvan Terkini
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin …… Uluslararası Nakliyat ve Dış Tic. Ltd. Şti. olarak 02.02.1999 tarihinde kurulduğunu, faaliyet konusunun kara, deniz ve hava yolları ile yolcu ve sair her nevi taşımacılık işlerinin yürütülmesi olduğunu, ticaret unvanı içerisinde bulunan “……” ifadesini korumak suretiyle …… Lojistik A.Ş. şeklindeki ticaret unvanı altında anonim şirkete dönüştüğünü, kuruluşundan bu yana esas unsuru “……” ifadesi olan ticaret unvanını işletme adı ve marka olarak da kullandığını, 03.04.2007 tarihinde “……” ibaresini marka olarak tescil ettirip kullanmaya devam ettiğini; hal böyle iken, davalı şirketin, müvekkilinin yaklaşık 20 yıllık çalışması sonucunda devleştirdiği bu ismi 29.06.2018 tarihinde kullanmaya başladığını ve 05.07.2018 tarihinde TTSG’de ilan ettirdiğini, davalı şirketin faaliyet konusunun davacı şirketin faaliyet konusuyla yakınlık göstermek suretiyle müvekkilinin kullandığı ibarenin ayırt edilebilme unsurunu zedelediğini, müvekkilinin unvanının 1999 yılında davalının ise 2018 yılında tescil ettirildiğini, davalının www…….com internet sitesinde “…….” ibaresini unvan olarak kullandığını, müvekkilinin ticaret unvanı üzerinde öncelik hakkı bulunduğunu, davalının dava konusu ibareyi müvekkilinin haklarına tecavüz edecek şekilde marka olarak da kullandığını, iki marka arasında karıştırılma ihtimalinin yüksek olduğunu, bunun önlenmesi için davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen marka tecavüzünün devam ettiğini iddia ederek, davalı unvanından “…. ” ibaresinin terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirket yetkilisi olan …….’nın “…….” ismini daha önceki firmalarında da kullandığını, 03.03.2015 tarihinde ……. Ulaştırma Lojistik ve Dış Ticaret A.Ş. unvanlı firmayı kurduğunu, daha sonra bu firmayı devrettiğini, yine …….’nın 29.06.2018 tarihinde davalı konumunda bulunan ……. Uluslararası Tic. A.Ş.’yi kurduğunu, müvekkilinin asıl faaliyet alanının giyim sektörü olduğunu, ticaret unvanını faturalarda, işyeri tabelasında, internet sitesinde ve kanunen zorlu olan diğer alanlarda kullandığını, bunun haricinde “…….” ismini tek başına marka olarak kullanmadığını, işletme adı olarak kullandığı ismin “…….” olduğunu ve internet sitesinin de “www…….com” şeklinde olduğunu, ticaret unvanında bulunan “…….” ibaresinin yer aldığı ticari unvana sahip yüzlerce firmanın bulunduğunu, nitekim davacının kullanmakta olduğu “……” ismi ile internet ortamında yapılan sorgulama sonucu hiçbir arama sayfasında müvekkilinin ticari unvanında kullandığı “…….” isminin çıkmadığını, dolayısıyla internet ortamında yapılan sorgulama sonucu tarafların karıştırılmasına neden olacak hiçbir verinin ortaya çıkmadığını, “……” ve “…….” ibareleri arasında iltibas bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalıya ait ticaret unvanından “…….” ibaresinin terkini taleplidir.
İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından, davacı …’nin ……. sicil numarası ile sicile kayıtlı olduğu ve ana sözleşmesinin tescil tarihinin 02/02/1999 olduğu, davalı …’nin ……. sicil numarası ile sicile kayıtlı olduğu ve ana sözleşmesinin tescil tarihinin 29/06/2018 olduğu anlaşılmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı “……. Şekil” ibareli markanın, 37, 39 ve 42. Sınıflarda ilk defa 03/04/2007 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve 03/04/2017 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 50. Maddesi ile, usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkının sadece sahibine ait olduğu ve yine aynı kanunun 52. Maddesi ile, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebileceği belirtilmiştir.
Yine 6769 Sayılı SMK’nın 7/3-e maddesi çerçevesinde marka sahibinin, işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasının yasaklanmasını isteyebileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 31/12/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı yanın davalıdan daha önce ticaret siciline tescil edildiği ve kurulduğu, tarafların iştigal konularında örtüşmenin söz konusu olduğu, ayrıca davalı yanın “…….” ibaresini, davacı markasının ve unvanının tescilli olduğu alanda unvan kullanımı yanında, marka olarak da kullandığı, ticaret siciline tescilin aleni olması ve tescilin olumlu etkisi (iyi niyeti ortadan kaldırma fonksiyonu, bkz: TTK m.36/f.3) dikkate alındığında, davalının kendi unvanından önce tescil edilmiş, örtüşen faaliyet-iştigal alanını kapsayan davacı unvanını bilmesi gerektiği hususunun kabul edilebileceği, davacıya ait, davacının ana sözleşmesinin tescilli olduğu iştigal konularında 2007 yılından itibaren tescilli ve kullanılmakta olan “……” markasının bulunduğu da dikkate alındığında, esasen davalı tacirden, davacı markasından da haberdar olmasının beklenebileceği ve davacı ……’nin, kendisi adına aynı alanlarda marka olarak da tescilli “……” ibaresini vurgulayıcı unsur (unvanın eki) olarak ihtiva eden ticaret unvanına ve marka hakkına dayanarak, davalı …….’nin unvanından “…….” ibaresinin terkinini (kısmen terkin) talep edebileceği ve bu talebi ileri sürmekte uzun (haklı görülemeyecek) bir süre sessiz kaldığından bahsetmenin olanaklı olmadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamıyla uyumlu görülen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket unvanının davalı şirket unvanından önce ticaret siciline tescil edildiği ve kurulduğu, ayrıca …… sayılı “……” ibareli markanın, 37, 39 ve 42. Sınıflarda ilk defa 03/04/2007 tarihinde davacı adına tescil edildiği , tarafların iştigal konularında örtüşmenin söz konusu olduğu, ayrıca davalı yanın “…….” ibaresini, davacı markasının ve unvanının tescilli olduğu alanda unvan kullanımı yanında, marka olarak da kullandığı, ticaret siciline tescilin aleni olması ve tescilin olumlu etkisi dikkate alındığında, davalının kendi unvanından önce tescil edilmiş, örtüşen faaliyet-iştigal alanını kapsayan davacı unvanını bilmesi gerektiği hususunun kabul edilebileceği, davacıya ait, davacının ana sözleşmesinin tescilli olduğu iştigal konularında 2007 yılından itibaren tescilli ve kullanılmakta olan “……” markasının bulunduğu da dikkate alındığında, esasen davalı tacirden, davacı markasından da haberdar olmasının beklenebileceği ve davacı ……’nin, kendisi adına aynı alanlarda marka olarak da tescilli “……” ibaresini vurgulayıcı unsur (unvanın eki) olarak ihtiva eden ticaret unvanına ve marka hakkına dayanarak, davalı …….’nin unvanından “…….” ibaresinin terkinini (kısmen terkin) talep edebileceği ve bu talebi ileri sürmekte uzun (haklı görülemeyecek) bir süre sessiz kaldığından bahsetmenin olanaklı olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı …’nin ticaret unvanından “…….” ibaresinin çıkarılarak terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 59,30 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı, 115,00 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.203,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır