Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/321 E. 2019/365 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/321
KARAR NO : 2019/365

DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 30/10/2019
Mahkememizde görülen işbu davada dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin uzun yıllardır kuyumcukent kompleksinde kuyumculuk sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketçe yaratılan “….” ibaresinin 23/02/2016 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından marka olarak ….. marka numarası ile tescil edildiğini ve “….” ibaresinin de 27/03/2007 yılında tescil edildiğini, bu markayı işyerlerinde, reklam panolarında, tabela ve tanıtım dergilerinde reklam vasıtasıyla kullandığını, gerek kaliteli ürünleri gerekse de iş disiplini ile faaliyet gösterdiğini, davalı tarafın müvekkili şirket ile aynı iş yeri merkezinin içerisinde ve yine aynı iştigal alanı olan kuyumculuk sektöründe faaliyet gösterdiğini, aleyhine tespit istenilen şirketin “….” ibaresini kendi reklam vasıtalarında haksız bir biçimde kullandığını, müvekkili şirketin markasına açıkça bir tecavüz teşkil ettiğini, davalının tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil eden fiillerinin müvekkilini büyük bir zarara uğrattığını ve halen devam eden hukuka aykırı fiiller nedeni ile daha çok zarara uğrama tehlikesi altında bulunduğunu, bu nedenle davacının telafisi imkansız zararlara uğramaması adına ihtiyati tedbir kararı verilerek davalının marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulmasına ve önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Mahkememizce 17/10/2019 tarihli tensip tutanağı gereğince davacı vekiline 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıkları Arabuluculuk Kanun 18/A maddesi uyarınca arabulucu tarafından onaylanmış arabuluculuk tutanağının bir örneğinin 1 hafta kesin süre içerisinde ibraz edilmesi, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtaratının yapıldığı, davacı vekilince 28/10/2019 tarihli dilekçe ile arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, dava şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca, TTK’nın 4. Maddesi ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Dava, davacı adına kayıtlı tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin olup, TTK’nın 4. Maddesinde ticari davalar düzenlenmiştir. Tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın niteliğine göre dava, TTK 4 maddesi anlamında ticari davalardandır. Dosyanın tetkikinden, davacı yanın dava şartı olarak kabul edilen ve yukarıda belirtilen yasa gereğince arabulucuya gitmeden işbu davanın açıldığı, bu itibarla davacı vekiline muhtıra tebliği edilerek, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabalucu tarafından onaylanmış bir örneğinin ibrazı, aksi halde davanın usulden reddine karar verileceği ihtar edilmiş, davacı vekili 28/10/2019 tarihli dilekçesi ile arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, dava şartının yerine getirilmediğini beyan etmiş olup davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.30/10/2019

Katip …

Hakim …