Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/320 E. 2021/114 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/320
KARAR NO : 2021/114

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/02/2016
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1952 yılından beri “……” marka ve ticaret unvanı ile Türkiye ve birçok ülkede baklava, lokum, pasta, kurabiye, sütlü tatlı gibi gıda ürünleri üretimi ve pazarlamasını yapan bir firma olduğunu, müvekkilinin “……” markasını meşhur hale getirdiğini ve ……. tescil numaraları ile TPMK nezdinde tescillediğini, davalının müvekkilinin hizmet verdiği sektörde kullandığı “……” markasının benzerini tüketiciler nezdinde iltibasa yol açacak şeklide aynı sektörde “……. ” markası ile faaliyette bulunduğunu, bunun üzerine müvekkili tarafından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i talebi ile davalı aleyhine dava açıldığını, davalı yanın müvekkilinin gıda sektöründeki başarasından “……” markasının yıllardır kullanılması ve bu kullanımın yarattığı ünden ve tüketiciye verdiği güvenden faydalandığını, hiçbir yatırım yapmadan faydalanarak haksız kazanç elde ettiğini, davalı yanına eylemlerini müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabeti nedeniyle ekonomik zararı olduğunu, müvekkilinin markasının da zarar gördüğünü iddia ederek, 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/08/2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini, 58.208,00 TL’ye artırıp harcını yatırmışttır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak dava ile ilgili herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır. Bilahare kendisini vekil ile temsil ettirmiştir. Duruşmaya katılan davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/02/2017 Tarih, ……. Esas ve ……. Karar sayılı kararı ile, “Davanın kısmen kabulüne, 10.00,00 TL maddi ve 10.00,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” dair verilen karar, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin 27/09/2019 Tarih, ……. Esas ve …… Karar sayılı kararı ile, “Davacı vekilinin, davalının Bakırköy ……. FSHHM’nin 22.06.2015 tarihli, ……. E.-….. K.sayılı kararıyla; markaya tecavüzün sabit olduğunu beyanla maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verdiği, davacı vekilinin mahkeme kararının alınan bilirkişi raporundaki tespite aykırı olduğunu, ıslah ile artırdıkları 58.208 TL üzerinden davanın kabulü gerektiğini beyanla istinaf başvurusunda bulunduğu, davacı vekilinin tazminatın 556 sayılı KHK 62/2-c maddesine göre hesaplanmasını talep ettiği, dosyaya 01.10.2012 tarihli Franchise Sözleşmesine emsal olarak sunduğu bilirkişi raporunda; sözleşmenin 6.9 maddesindeki 20.000 USD Franchise bedeli dayanak alınmışsa da, sözleşmenin 5 yıl süreli olduğu, bu bedelin giriş bedeli olup, koşullarının marka lisans kullanım hakkından farklı olduğu, mahkemenin emsal araştırması yapmadığı, markaya tecavüz dosyasının dosya içerisine alınarak ihlalin niteliği ve süresinin araştırılmadığı, eksik inceleme ve yeterli olmayan bilirkişi raporu ile hüküm kurulduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına” karar verilerek, o tarihte Bakırköy …… FSHHM’nin kapatılması nedeniyle dosya Mahkememize iade olunmakla, Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen doğrultuda yargılama yapılmıştır.
BAM kararı uyarınca, dosyada bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 01/10/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacının İTO kapsamında 2.496,916,35 TL yıllık lisans bedeli talep edilebileceği, hak ihlal süresinin tespit edilemediği, hesaplanan yıllık lisans bedelinin davalının 2014 net satışlarının 15 katına, 2015 satışlarının ise 2.5 katına isabet ettiği ve davalının cirosunun ve net karının üstünde olduğu ve davalının bir önceki bilirkişi raporuna itirazı doğrultusunda üç ayrı işletmenin cirosunun hesaplanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı nedeniyle, önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 09/04/2021 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davacının İTO kapsamında birinci yöntemin hak ihlal sürelerine göre 1.422,900,96 TL lisans bedeli talep edilebileceği, davacının İTO kapsamında ikinci yöntemin hak ihlal sürelerine göre 841.427,01 TL lisans bedeli talep edilebileceği, davacı tarafından sunulan bayilik sözleşmesi baz alınarak yapılan bilirkişi raporuna, İstinaf Mahkemesi tarafından bu bedelin giriş bedeli olup, koşullarının marka lisans kullanım hakkından farklı olduğu yönündeki bozma kararından dolayı hesaplamaya baz alınamadığı, davalının kök rapordaki itirazlarına yönelik dosyaya sunulan bir evrak olmadığından, itirazlarına yönelik başkaca tespit yapılamadığı ve hesaplamanın yıllık lisans bedelinin davalının cirosunun ve net karının üstünde olduğu belirtmiştir.
Mahkememizin …… Esas – …… Karar sayılı kararının tetkikinden aynı davacı tarafından aynı davalı aleyhine marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’ ve ref’i istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davalının davacı adına tescilli markalarla iltibas olacak şekilde “……” markasını tabela olarak kullanması sebebiyle tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve giderilmesine karar verildiği, kararın 01/10/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı vekili marka haklarına tecavüz nedeniyle SMK 151/2-c bendi uyarınca lisansa göre maddi tazminat talep etmektedir. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı gerçek kişi tacir olup işletme hesabı defteri tutmakta olup birden fazla işletmeye ait tüm hesaplar aynı defterde tutulmaktadır. Bu haliyle davalının dava konusu markanın kullanıldığı işletme dışında elde ettiği kazancın ne kadar, marka kullanılması ile elde edilen kazancın ne kadar olduğu yönünden bir hesaplama yapılamamıştır. Emsal lisans sözleşmesi temin edilemediğinden bilirkişi heyeti İTO tarafından bildirilen cironun %15’i üzerinden lisans bedelini iki seçenekli ihlal süresine göre hesaplamışlardır. Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesinden iade dönmesinden önceki aldırılan bilirkişi raporunda davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarı 58.208,00 TL olarak bildirilmiştir. Davacı vekili de bu rapora itiraz etmeyerek, bu rapor üzerinden talebini ıslah etmiştir. 14/11/2016 tarihli duruşma celsesinde de aynen “bilirkişi raporu usule uygundur, bu nedenle rapor gibi karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur. Buna göre ikinci bilirkişi rapor ve ek raporunda tespit edilen tazminat tutarı fazla ise de davacı vekilinin önceki rapora herhangi bir itirazı olmaması ve raporu kabulü şeklindeki beyanı davalı yararına usulü müktesep hak teşkil ettiğinden davacının maddi tazminat talebi 58.208,00 TL üzerinden kabul edilmiştir. Davalının yukarıda değinilen eylemleri aynı zamanda davacının markadan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği ve süresi, tarafların ekonomik durumu gözetilerek davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, 58.208,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 4.659,28 TL ilam harcından, 341,55 TL peşin harç ile, 825,00 TL ıslah harcının mahsubu ile, 3.492,73 TL bakiye karara harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 8.367,04 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 370,75 TL dava ilk masrafı, 825,00 TL ıslah harcı, 274,90 TL tebligat-tezkere masrafı, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.070,65 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır