Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/319 E. 2020/127 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/319 Esas
KARAR NO : 2020/127

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin TPMK’nda “….. markasının tüm mal ve hizmetlerinde inhisari olarak kullanma ürünlerini satma hakkının bulunduğunu, ancak davalılar gibi taklit ürünleri “……” markası adı altında hile yolu ile pazarlayan firmalardan dolayı markanın güvenilirliği ciddi şekilde zedelenmiş, müvekkilinin müşteri ağı aldatılarak, hem davalılar haksız şekilde maddi kazanç sağlamış hemde müvekkili şirketi maddi zarara uğrattığını, davalıların haksız şekilde mağazalarında kullanmakta ve markanın bilinirliğini kullanarak bundan haksız kazanç elde etmekte olduklarını iddia ederek, kullanımı davacı müvekkiline ait olan “……” markasının davalılar ….. ARITMA SİSTEMLERİ, … ve … tarafından kullanılmasının taklit ürünlerinin internet üzerinde davalının internet sitesinde de açıkça belirttiği admğını, dolayısıyla …’a husumet yöneltilemeyeceğini, tüm alacaklar yönünden zamanaşımı itirazları olduğunu, davacının sahibi olduğu iddia ettiği ürün ve marka haklarına tecavüz edildiğine dair dosyada herhangi bir tespit oladığını, müvekkili davalıların iddia edilen https://www……com/ adresini kullanmadıklarını söz konusu adresin müvekkillerine ait olmadığını, müvekkillerinin davacıya ait ürünleri ürettiği, sattığı ve pazarladığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, dosyada delil olarak fotokopi sunulmuş bir resim bulunmakta olup, ne zaman çekildiği, müvekkili davalıya ait iş yeri olup olmadığının belli olmadığını, dosyaya sunulan internet çıktılarından da görüleceği üzere davacıya ait herhangi bir marka ve ürün teşhirinin söz konusu olmadığını bu nedenlerle davanın usulden reddine karar verilmesini, vekalet ücreti takdiri ve mahkeme masraflarının davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 22.04.2020 tarihli dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan sulh sözleşmesini ekte sunduklarını ve 06.07.2020 tarihli beyan dilekçesi ile de protokol gereğince tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmamakta olduğunu, yine protokol gereğince HMK madde 315/son cümlesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin 16.06.2020 tarihli dilekçesi ile, sulh protokolüne karşı bir diyeceklerinin olmadığını, sulh protokolü kapsamında işlem yapılmasını ve yine sulh protokolü kapsamında davacının ve müvekkili davalıların herhangi bir vekalet ücreti talepleri olmadığının dikkate alınmasına, gider avanslarının iadesini talep etmiştir.
Dava, marka hakkına haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraf vekillerinin vekaletnamesinde sulhe yetkilerinin bulunduğu ve talebin davayı sonlandırır nitelikte olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin beyan dilekçeleri nazara alınarak, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, aynı sebeple vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davada sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların sulh olduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Peşin yatırılan 341,55 TL harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 287,05 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Her bir tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı 08/07/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır