Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/30 E. 2019/472 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/30
KARAR NO : 2019/472

DAVA : Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Men ve Ref’i, Maddi Tazminat
KARŞI DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 21/01/2019
KARŞI DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/01/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin mağazacılık ve perakende sektöründe faaliyet gösteren Türkiye’nin hemen hemen her şehrinde mağazası ve bayisi bulunan büyük ölçekli ve herkes tarafından bilinen şirketler olduğunu, ağırlıklı olarak mutfak eşyalarını kapsayan yemek takımları, tencereler, çatal kaşık bıçak setleri, bardak takımları, elektrikli ev aletleri, ev tekstili ürünleri gibi birçok ürünün satışını gerçekleştirildiğini, müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurunu nezdinde “…..”, “…..” ve “….. Home” ifadesini içeren birçok marka ve tasarım tesciline sahip olduğu gibi, yaptığı reklamlar, promosyon ve diğer tanıtım faaliyetleri sayesinde,’ ‘….. ve “…..” markalarını tanınmış marka seviyesine ulaştırdığını, davalı tarafın ise, müvekkili ürünlerini hem web sitesi, hem de mağazalarda davalı şirkete verilen herhangi bir izin, lisans olmaksızın, haksız ve hukuka aykırı bir biçimde kullanıldığını, internet üzerinden www…….com.tr/index.php alan adlı web sitesi içerisinde bulunan online alışveriş sekmesinden www……com alan adlı web sitesine yapılan yönlendirme ile müvekkil şirket ürünlerinin satışının yapılmakta olduğunu, satışa sunulan ürünler içerisinde https://www……com ve https://www…….com/ bağlantılarında yer alan “….” ve “…..” adlı fincan takımı ürünlerinde müvekkil şirket adına TPE nezdinde 2016 yılından bu yana tescilli olan ….. 80 parça yemek takımı ismiyle satışa sunulan yemek takımları üzerinde kullanılan ….. sayılı müvekkil şirket tasanmının hukuka aykırı olarak kullanıldığının tespit edildiğini iddia ederek, davalı eylemlerinin müvekillerinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz oluşturduğun tespitini, men ve ref’ini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalı tarafın ….. Takımı adıyla gerek mağazalarında, gerekse de internet sitesi üzerinde haksız ve izinsiz olarak satışa sunulan tüm ürünlerin satışının ve üretiminin durdurulmasını, ürünlerin mağazadan ve internet sitesi üzerinden kaldırılması ve bu ürünlerin imha edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA ; Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, davacı tarafın tescil başvuru tarihinden önce, bu tasarımlara çok benzer görselli tasarımların, çeşitli internet sitelerinde ve çeşitli firmalara ait olmak üzere sergilendiğini, taraflarınca www……com.tr web sitesi üzerinden 01.01.2008 ve 12.07.2016 tarihleri arasında “…..”, “……” ve “…..” ve bunun gibi şekilde yapılan aramalar neticesinde de, davacı tarafça tescil edilen tasarımlara çok benzeyen tasarımların evvelce birçok sitede paylaşıldığının tespit edildiğini, davacının tescilli tasarımları ile müvekkili şirkete ait internet sitesi üzerinden satışa sunulan ürünlere ait tasarımların birbirinden tamamen farklı olduğunu, asla kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu tescilli tasarımlar ile internet sitesinde satışa sunulan ürünler üzerinde yer alan tasarımlarda ortak kabul edilebilecek tek şeyin kullanılan desenler olduğunu, her iki tasarımda kuş, ağaç ve kelebek desenleri kullanılmış olup, bu tür desenlerin kahve fincanı, çay takımı, yemek takımlarında oldukça sık kullanıldığı ve kamuya mal olduğu ve genel toplumca müşterek kullanımı olan ve herkesçe bilinen tasarım ve desenler olduğunu, kişiye özel yenilik içeren ve tasarım tesciline konu olamayacağını ve davacı adına tescili tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfını haiz olmadığını savunarak, asıl davanın reddini ve davacı/karşı davalı adına ….. sayı ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava, tasarıma tecavüzün tespiti, men’i, ref’i, maddi tazminat, birleşen dava ise tasarımın hükümsüzlüğü taleplidir.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 77 maddesi ile, tasarımın 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse, hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. bendinde ise, 64. maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi halinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınacağı ve kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şart olacağı hususları belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 11/11/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, karşı davada hükümsüzlüğü talep edilen davacı/karşı davalıya ait ….. numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 08.08.2016 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, davalı/karşı davacı tarafın tasarımı ile davacı/karşı davalı tarafa ait 08.08.2016 başvuru tarihli ….. numaralı tescilli tasarımın benzer olarak algılanmadıkları bu sebeple davacı/karşı davalı tarafın tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturan eylemde bulunmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, deliller, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve alınan bilirkişi raporu topluca değerlendirildiğinde, hükümsüzlüğü talep edilen davacı/karşı davalıya ait ….. numaralı tasarım tescilinin, başvuru tarihi olan 08.08.2016 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, bu nedenle hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava yönünden ise; davalı/karşı davacı tarafın tasarımı ile davacı/karşı davalı tarafa ait 08.08.2016 başvuru tarihli ve ….. numaralı tescilli tasarımın benzer olarak algılanmadıkları bu sebeple davacı/karşı davalı tarafın tescilinden doğan haklarına tecavüzden söz edilemeyeceği anlaşılmakla, asıl davanın tasarım tesciline tecavüze ilişkin talebin esastan reddine, tazminat talebi yönünden ise, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadan davanın açıldığı anlaşıldığından, tazminat talebinin arabulucu dava şartı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dava yönünden davacının tasarım tesciline tecavüze ilişkin talebi yönünden davanın esastan REDDİNE, tazminat talebinin ise arabulucu dava şartı nedeniyle usulden reddine,
2-Peşin alınan harcın yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN :
1-Davalının karşı davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
4-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
D-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.26/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır