Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/276 E. 2021/58 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/276
KARAR NO : 2021/58

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i
DAVA TARİHİ : 05/09/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “……….” marka hakkının sahibi ve “……….” markalı cep telefonlarının münhasır üreticisi ve ithalatçısı olduğunu, “……….” markasının 10.05.2016 tarihinden bu yana müvekkili şirket adına tescilli olduğunu, dolayısıyla “……….” markasının tek ve gerçek hak sahibinin müvekkil şirket olduğunu, T.C. Ticaret Bakanlığı Ambarlı Gümrük Müdürlüğü tarafından 07.08.2019 tarih ve ……… sayılı yazı ile müvekkili şirkete bildirilen 07.08.2019 tarih ve ……. FSMH kayıt numaralı Gümrük İşlemlerini Durdurma Kararı ile,…….. Müdürlüğü’nde, ……. İletişim Dış Ticaret ve/veya ……….. Teknik İletişim Dış Ticaret isimli şirketlere ait el konulan eşyaların yapılan muayenesi neticesinde, “……. ” tasarımlı 297 adet “………. ” cinsi eşya tespit edildiğini ve bu kapsamda 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca, 07.08.2019 tarih ve …….. FSMH kayıt numaralı Gümrük İşlemlerini Durdurma Kararı alındığından haberdar olunduğunu, bu durumun müvekkilin sahibi olduğu marka hakkı açıkça ihlal edildiğini, davalıların müvekkili şirketin gerçek hak sahibi olduğu markasını ve münhasır üreticisi ve ithalatçısı olduğu cihazları kötü niyetli bir şekilde taklit etmek suretiyle müvekkili şirket markasına tecavüz ettiğini ve haksız rekabet yarattığını ve Mahkememizin ……… D.İş sayılı dosyasında, durdurma kararının tedbiren devamına karar verildiğini iddia ederek, davalıların müvekkili adına tescilli “……….” markasına tecavüz teşkil eden fiillerin tespitini ve men’ini, müvekkili markasına iltibas oluşturan fiillerin durdurulmasını, giderilmesini ve tecavüze konu eşyanın imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP ; Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, el konulan eşyalarda karşı tarafın tescilli markası ile benzerlik gösteren hiçbir marka ibaresi bulunmadığını, ……. Tek. Hizm A.Ş’nin tescilli markasının “……….” olup, el konulan eşyalarda hiçbir şekilde ………. ibaresi bulunmadığını, davacı şirketin “……… ” adında tescilli bir markası bulunmamasına rağmen huzurda görülen işbu davanın hukuka aykırı olduğu kanaatinde olduklarını, müvekkili şirketlerin daha önceden davacı marka ile ilgili hiçbir hukuki süreci olmadığını, yalnızca markanın baş harflerinin yazılı olmasının marka hakkının tecavüzüne ilişkin yeterli olmamakla birlikte, nihai tüketici açısından da herhangi bir karışıklığa neden olmasının beklenemeyeceğini, ekranların üzerinde çıplak gözle zor görülebilen “………” ibaresinin markanın ihlali için yeterli olmadığı gibi, ihlale ilişkin de herhangi bir bilirkişi raporu, uzman görüşü, müfettiş raporu bulunmadığını, dolayısıyla marka tecavüzü iddiasının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, karşı tarafın her markalı ürününde açıkça “……….” ibaresi bulunduğunu, davacı şirketin “………. ” adında tescilli bir markası bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüzün tespiti, men’i, durdurulması, giderilmesi ve tecavüze konu ürünlerin imhası taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, “……….” ve “……… ” ibareli bir çok markanın, 09, 37 ve 35. Sınıflarda davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Dosya arasına alınan Mahkememizin ……. D.İş sayılı dosyasının tetkikinden, dosyamız davacısı tarafından, yine dosyamız davalıları aleyhinde tedbir talep edildiği ve 21/08/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile, aleyhinde tedbir talep edilene ait 297 adet “……… ” tasarımlı “……… ” cinsi eşyalar ile ilgili, ……… Müdürlüğü’nün 07/08/2019 tarih ve ……. durdurma kararının tedbiren devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 11/09/2020 tarihli raporda sonuç olarak, davalıya ait tescilli bir marka bulunmamakla birlikte, davalının kullandığı “………” ibaresinin davacıya ait markalardaki “………” ibaresiyle birebir aynı harflerden oluştuğu ve yazım tarzı itibariyle ayniyet derecesinde benzer oldukları, görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer oldukları, davalı kullanımının, tarafların emtialarının, faaliyet alanlarının ve müşteri kitlesinin benzerliği hususu da dikkate alındığında, davacı markalarıyla karıştırma riski doğuracağı ve bu açıdan genel anlamda iltibasın oluşacağı, Gümrükte yakalanan “………. ” cinsi eşyanın orijinalliğine dair herhangi bir belge, lisans sözleşmesi ya da bu markalı malların satışına ilişkin kendilerine verilen herhangi bir izne dair evrağın değerlendirme için davalı tarafından dosyaya sunulmadığı, keza, davacının, dava dilekçesinde “gerçekleştirilmeye çalışılan iş ve işlemlerin müvekkil şirketin bilgisi dahilinde olmayıp; müvekkilin sahip olduğu marka hakkının açıkça ihlal edildiğini” belirttiği ve haliyle söz konusu kullanımın hukuki dayanağının bulunmadığı ve marka sahibinin iznine dayanmadığı, davalının, gümrükte yakalanan ve üzerinde davacıya ait “………” markasının kullanıldığı dava konusu ürünlerin (………. ), davacının tescil kapsamı içinde yer alan ürünler olduğu ve marka hakkına tecavüz için gerekli iltibasın söz konusu olduğu, davalı eyleminin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz ve bu suretle haksız rekabet oluşturacağı, tecavüz var ise ne şekilde giderileceği, ürünler imha edilmeksizin tecavüzü gidermenin mümkün olup olmadığı hususu ise uzmanlık alanı dışında kaldığından bu hususta bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller, bilirkişi raporu, TPMK kayıtları ve gümrük yazısı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça davacı adına tescilli “………” marka ibaresinin birebir aynısını taşıyan cep telefonu aksamı …….. cinsi eşyanın ithal edildiği ve gümrükte yakalandığı, bu eşyanın orjinalliğine dair herhangi bir belge, lisans sözleşmesi yada bu markalı malların satışına ilişkin kendilerine verilen herhangi bir izine dair evrağın ibraz edilemediği, bu haliyle gümrükte yakalanan ve üzerinde davacıya ait “………” markasını taşıyan ürünlerin davacının tescil kapsamı içinde yer alan ürünler olduğu, bu haliyle davalı eyleminin SMK 7 ve 29 maddeleri gereğince davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği, markanın kullanım biçimine göre imha edilmeksizin ürünlerden çıkarılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli “……….” ve “………” esas unsurlu marka haklarına tecavüzün tespiti ve men’ine, ……… Müdürlüğü’nün 07/08/2019 tarih ve …….. nolu durdurma kararına konu eşyaların imhasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 59,30 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı, 170,30 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.259,10 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2021

Katip ……..
e-imzalıdır

Hakim ………
e-imzalıdır