Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/272 E. 2020/208 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/272
KARAR NO : 2020/208

DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacılar vekili dava dilekçesi ile, müvekillerinden …… Tekstil San.Tic.A.Ş. ile lisans sözleşmesi yaptığı diğer müvekkili ve seleflerinin 1917 yılından beri “…..” ana markası ile tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve “…..” ismini marka olarak Türkiye’ye tanıtan ve meşhur hale getiren bir firma olduğunu, “…..” markasının müvekkili şirket adına 22 değişik şekilde 03, 07, 09, 14, 18, 24, 25, 28 ve 35. sınıfta tescilli olduğunu, müvekkilinin mağazacılık alanında sektörünün öncü şirketlerinden olup, markanın tanıtımına ve ticari itibarına yatırımlar yaptığını, “…..” markası nezdinizde …… kod ile tanınmış marka tesciline sahibi olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardan bu yana tüm tekstil ürünlerinde tescilli geyik resmini kullandığını, taraflarınca itiraz edilen davalı yana ait ……… incelendiğinde, müvekkili şirket adına tescilli bulunan markaların geyik amblemine sahip olduğu, ……. ambleminin, markanın asli unsuru olduğu, buna göre itiraza konu endüstriyel tasarım ve müvekkili şirkete ait “…..” markası arasında görsel olarak asli unsur bazında ayniyet teşkil ettiği hususunun aşikar olduğunu, davalının …… tescil numaralı desen (tekstil ürünleri için) ibareli endüstriyel tasarımının müvekkilinin ” …..”, “….. ” isimli markaların amblemleri ile görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğunu ve davalı tarafın müvekkilinin ticari işletmesi ve tescilli tasarımları ile iltibaslar meydana getirmek suretiyle müvekkili şirkete ait tasarımları kullanarak iyi niyet kurallarına aykırı hareket etmekte, tüketiciler üzerinde yanıltıcı ve aldatıcı bir etki yaratmakta olduğunu iddia ederek, davalı adına …… sayı ile tescilli tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliği bulunmaması nedeniyle hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin mağazacılık ve perakende sektöründe faaliyet gösteren Türkiye’nin neredeyse her şehrinde yüzlerce mağazası ve bayileri bulunan, büyük ölçekli ve herkes tarafından bilinmekte olan, sektörün öncü firmalarından olduğunu, ağırlıklı olarak mutfak eşyalarını kapsayan yemek takımları, tencereler, çatal bıçak setleri, bardak takımları, elektrikli ev aletleri, ev tekstil ürünleri, bornozlar, nevresim takımları gibi birçok ürünün satışını Türkiye’nin birçok yerinde bulunan mağazalarında, bayilerinde ve kendine ait internet siteleri üzerinde gerçekleştirdiğini, müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde birçok marka tescili bulunmakla birlikte “…..” “…..” ve “…..” ifadesini içeren birçok marka tesciline sahip olduğu gibi, yaptığı reklamlar, promosyon ve diğer tanıtım faaliyetleri sayesinde, “…..” ve “ ……. ” markalarını Türkiye’nin de taraf olduğu TRİPS Anlaşması’nda ve PARİS Sözleşmesi’nde “……. ” kavramıyla geçen ve paralel olarak 6769 sayılı Kanun’da yer alan “tanınmış marka” seviyesine ulaştırmış bir şirket olduğunu, işbu davada davacının markasına karşı müvekkili tasarımının iptali istenmekte olduğunu, ikisi birbirinden tamamen farklı denetim kriterine sahip, birbirinden tamamen farklı alanlar olduğunu, davacı tarafından hükümsüzlüğü talep edilenin bir desen tasarımı olduğunu, davaya konu iddialar hiçbir şekilde kabul edilmemek üzere bir an için markanın ve tasarımın karşılaştırılabileceği düşünüldüğünde ise, davacı markasındaki ibarelerin çift ……. olarak yer aldığı ve tam da bu şekilde korunacağı izahtan vareste olduğunu, davacı markasındaki bu ……. ibarelerinin, tamamen davacının ….. markasından esinlenilerek oluşturulmuş bu nedenle markası üzerinde ….. ibaresi ile şekil koruması altına alarak tescil ettirildiğini, ancak hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istenen müvekkili desen tasarımının tek ve apayrı bir konsept içerisinde, gerek tek boyutlu, gerekse iki boyutlu olarak kullanılarak renk ve tasarımlar içeriğiyle davacının markasından ayrıldığını, davacının hiçbir şekilde tekeline alamayacağı, genel ve cins bir isme sahip “…..” veya ” …… ” ibaresinin herkes tarafından kullanılabileceğinin kabul edilmesi gerektiğini, davacı tarafından hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talep edilen desen tasarımının 2014 yılından bu yana tescilli olarak kullanılmakta olduğunu ve başta müvekkili şirketin kendi markasının içerisinde yer alan bir ibare olduğunu ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …… sayı ile tescilli tasarımın davacı markaları ile benzerliği nedeniyle yenilik ve ayırt edicilik özelliği bulunmaması iddiasına dayalı hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı “….. ” (Tekstil Ürünleri İçin) ürün adlı çoklu endüstriyel tasarım tescil belgesinin, 18/09/2014 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Yine davacı adına ……. tescil nolu şekil markasının, …… tescil nolu şekil markasının tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 77 maddesi ile, tasarımın 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse, hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. bendinde ise, 64. maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi halinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınacağı ve kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şart olacağı hususları belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 08/05/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafa ait 12/08/2013 başvuru tarihli ve …… numaralı marka tescili ile davalı tarafa ait 18/09/2014 başvuru tarihli ……-… ve …..numaralı tasarım tescilleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, hükümsüzlüğü talep edilen davalı tarafa ait …… -…..numaralı tasarım tescillerinin, dosyada bulunan bilgi ve belgeler kapsamında 18/09/2014 tarihi itibarı ile yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, marka hakkına tecavüz için gerekli iltibasın söz konusu olmadığı ve davalı kullanımının SMK uyarınca marka hakkına tecavüz ve bu suretle haksız rekabet oluşturmadığı belirtilmiştir.
Buna göre; hükümsüzlüğü talep edilen davalı adına tescilli tasarımların davacı adına tescilli markalarla bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, farklı olarak algılandıkları, başvuru tarihi itibariyle ile yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,00 TL bakiye karar harcının davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır