Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/264 E. 2020/177 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/264
KARAR NO : 2020/177

DAVA : Markanın İptali, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/09/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin İstanbul’un ilk Çin mutfağı restoranlarından birinin kurucusu olduğunu, müvekkilinin 1987 yılında hizmete başlamış olup, ticari faaliyetini kurulduğu günden bu yana “……” markası altında devam ettirdiğini, müvekkilinin yapmış olduğu maddi ve manevi yatırımlar sonucu söz konusu markayı meşhur ve maruf hale getirdiğini, bu nedenle müvekkilinin işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu, ancak davalı adına tescilli olan “……” markasının, ikame edilmesinden geriye doğru 5 yıl süre içerisinde etkin bir şekilde kullanmadığını iddia ederek, davalı adına ……. sayı ile tescilli “…… +Şekil” ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptalini ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin markasını kullanmakta ve bilinirliğini artırma çabaları içerisinde olduğunu, müvekkilinin dava konusu marka adı altında ürün satışları yaptığı gibi, aynı marka ile yurt dışında ürün ürettirip ithalatını da gerçekleştirdiğini ve bu nedenlerle taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dosyanın Mahkememizce yapılan 10/09/2020 tarihli duruşmasında davacı vekili söz alarak, yargılamanın devam ettiği sırada tarafların haricen sulh olduklarını ve sulhun gereğinin yerine getirildiğini, bu nedenle davadan feragat ettiklerini ve karşı yandan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davalı vekili de, davacı vekilinin beyanlarına aynen katıldığını ve kendilerinin de yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yolunda beyanda bulunulmuş olmakla, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu ve talebin davayı sonlandırır nitelikte olduğu anlaşıldığından, davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,00 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Her bir tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar yararına avukatlık ücretine yer olmadığına,
5-Harcanmayan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır