Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/260 E. 2021/99 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/260
KARAR NO : 2021/99

DAVA : Markanın İptali ve Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyanın önde gelen otomobil devlerinden biri olduğunu, 1967’de …’nin ilk otomobil üreticisi olarak doğduğunu, bugün dünya ve ülkemiz dahil birçok farklı ülkede üretim yaptığını, müvekkilinin …, …, …, … ve … gibi modellerini dünya çapında üretip satmaya devam ettiğini, yine müvekkilinin işbu davaya konu “…..” modelini dünya çapında otomobil fuarlarında temsil edildiğini, müvekkili şirketinin “…..” markasını kullanmaya devam ettiğini, bununla birlikte TPMK nezdinde tescil başvurularında bulunduğunu, müvekkilinin … sayılı “…..” marka başvurusu uluslararası marka başvurusunun …’ye yönlendirilmiş kısmı olduğunu, söz konusu başvuru iptal talebine konu davalı yan markası gerekçe gösterilerek tümden reddedildiğini, böylelikle davalı yana ait … numara ile tescilli “…..” markasından haberdar olduğunu, yaptıkları araştırmalar neticesinde davalının dava konusu markala ilişkin kullanımlarına ilişkin somut veriye ulaşılamadığını, davalı markaları kullanılmadığı halde markalar sicilini haksız ve gereksiz yere işgal ettiğini, müvekkili şirketinin haklarına engel olduğu iddia ederek, davalı adına 12 ve 30.sınıflarda tescilli “…..” ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptalini ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğine ilişkin tebligatın, davalının iflası nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğüne tebliğ edildiği, ilgili İcra Müdürlüğü’nden gelen yazıdan, tasfiye işlemlerine basit tasfiye usulüyle müdürlükleri tarafından resen yürütüldüğü ve davalı .. San.ve Tic.A.Ş’nin iflas kararının 02/11/2020 tarihinde kesinleştiği ve basit tasfiye usulüyle yürütüldüğünden, birinci ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılmayacağı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … sayılı “….. ” ibareli markanın, 12 ve 20. Sınıflarda ilk defa 08/11/2012 tarihinde davalı adına tescil edildiği ve 07/11/2012 tarihinde 10 yıl süre ile yenilendiği anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Mülga 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK’nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. …’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir. Sonuçta halen yürürlükteki yasal düzenlemeye göre tescilden itibaren 5 yıl kullanılmayan marka iptal edilir. SMK’nın 26. Maddesinin SMK önceki dönemde tescil edilmiş, fakat kullanılmayan markalar yönünden de uygulanması, kanunların geçmişe yürümeme ilkesine de aykırı değildir. Zira geçmişe etki yasağı mutlak olmayıp, hak sahiplerinin belirli bir hukuki duruma olan güveni objektif olarak haklı ise geçmişe etki yasağından söz edilemez. (Bakınız Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4. Bası, S.983 vd) Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2020 tarih ve 2020/1133 Esas 2020/5023 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.
Yerleşik Yargıtay İçtihatları gereği kullanmama nedeniyle iptal davasında ispat külfeti davalıya ait olup, davalı davaya cevap vermediği gibi herhangi bir delil de bildirmemiştir.Buna göre davalı taraf adına tescilli markanın tescil tarihinden dava tarihine kadar 5 yıla aşkın sürenin geçtiği, kullanımının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli … tescil nolu markanın tescilli olduğu 12 ve 20. sınftaki tüm emtialar yönünden kullanmama nedeniyle iptaline, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı ve 31,70 TL tebligat-tezkere gideri olmak üzere toplam 120,50 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır