Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/251 E. 2020/243 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/251 Esas
KARAR NO : 2020/243

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ : 02/10/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından 30 yıldır kesintisiz ve etkin olarak kullanılan … markasının TPMK nezdinde tanınmış marka statüsünde tescil edildiğini, … hakim unsurlu sair seri markalarının da TPMK nezdinde tescilli hak olduğunu, davalının, müvekkilinin tanınmış … markasını adeta kendisine aitmişcesine kendi ürünleri üzerinde asli unsur olarak bire bir surette kullandığını, davalı tarafından müvekkili ile özdeşmelmiş olan … ibaresinin müvekkilinin markalarının tescilli olduğu emtia ve hizmetlerde markasal olarak kullanıldığını, davalı yanın bu kullanımı ile karşılaşacak tüketicilerin davalı ile müekkili arasında bir bağ olduğu ve ürünlerin kökeni noktasında yanılgıya düşeceklerini, davalının kullanımında söz konusu olan …, … ve … ibarelerinin zayıf ibereler olduklarını, sektör açısından tanımlayıcı olup ayırte diciliği haiz olmadıklarını, davalının kullanımının, müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ve davalının haksız kullanımlarında kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin ve markasının haklı itibarından, adından ve seneler süren yatırım ve emekle oluşturduğu kalite algısından haksız yararlanma çabasında olduğunu ileri sürmekte ve öncelikle dav adilekçesinde belirtilen doğrultuda tedbir karar ıverilmesini ve esasa ilişkin olarak davalının müvekkiline ait marka haklarına vaki tecavüzünün tespitini, menini, durdurulmasını ve önlenmesi ile davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini, menini durdurulmasını ve önlenmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı herhangi bir cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında tüm deliller toplanmış;Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizin 02.08.2019 tarihli tensip zaptı gereği, dosya davalının, davacıya ait ürünleri kullanıp satışını yapıp yapmadığı yönünden rapor tanziminin istenilmesine, rapor tanzimi için dosya bir marka uzmanı bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi hazırlamış olduğu 23.08.2019 havale tarihli raporunda özetle; … ibaresini içeren 7 adet parfüm şişesi (6’sı kutu içerisinde) tespit edildiğini, davalı şirketin merkez adresindeki showroomda rastlanan eau de toilette/parfüm ürünleri üzerinde, davacının … /parfüm emtiasını kapsar şekilde 3. Sınıfta tescilli … esas unsurlu markalarının yazılı olduğunun tespit edildiğini, keşif adresinde tespit edilen … …, …. … ve …. … ürünleri üzerindeki … ibareli kullanım, ilgi ürünün olagan alıcıları-tüketicileri nezdinde, davacıya ait eau de toilette/parfüm emtiasını kapsar şekilde tescilli … yegane unsurlu markalar ile karıştırılma ihtimaline yol açabilecek benzerlik arz ettiğini, üzerinde … ibaresi yazılı olan kutusuz 1 adet parfüm (… isimli ürün) şişesindeki kullanımın da davacı markaları ile karıştırılma ihtimaline mahal verilecek berzerlik arz ettiği” hususlarını bildirmiştir.
Dava; Davacıya ait “…” esas unsurlu markalarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin olup olmadığına yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda davalı uhdesinde tespiti yapılan ürünlerin üzerinde yer alan (…) markası ile davacının aynı emtiaların bulunduğu sınıflarda kayıtlı tanınmış (…) markasının ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğu, tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin gerçekleştiğinin kabulü gerektiği ve markaya tecavüzün koşullarının oluştuğu hukuki kanaatiyle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
2-Davalının davacıya ait “…” esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, bu kapsamda tecavüze konu mahkememizce bilirkişi vasıtasıyla tespit olunan ve raporda görselleri bulunan “…” kelimesini ihtiva eden davalı yana ait ürünlere el konulmasına, hüküm kesinleştiğinde masrafı davalı yanca karşılanmak suretiyle imhasına,
3-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 105,00 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 993,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.02/10/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır