Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/233 E. 2019/275 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/233 Esas
KARAR NO : 2019/275

DAVA : Patent (Maddi Tazminat İstemli), Patent (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/01/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2019

Mahkememizin……… Esas sayılı dosyasının 09.07.2019 tarihli oturum ara kararı gereğince davacının maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerine dair dava tefrik edilerek bu esasasa kaydedildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin kuruluşundan itibaren Türkiye’de dermatoloji, medikal estetik ve ortopedi alanlarında tüm doktorlara ve hastalara yaratıcı çözümler sunan ameliyatsız tedavi seçenekleri ve rejeneratif ürünleri Türkiye ve bölge ülkelerine tedarik eden medicel ürünler sektöründe dünyaca ünlü firmaların Türkiye temsilciliğini ve dağıtıcılığını gerçekleştiren bir firma olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda İtalya merkezli…. firması ürünlerinin Türkiye’de münhasır dağıtıcısı durumunda olduğunu ve müvekkilinin münhasır dağıtıcısı olduğu ….. firmasının “…. ayrıştırma cihazı ve ilgili işleme yöntemi ve hücre süspansiyonları ve doku nakilleri hazırlama için yöntem” başlıklı buluşun TPMK nezdinde….. başvuru numaralı patenti ile sahibi olduğunu, ancak hal böyle iken, davalının satış ve pazarlamasını yaptığı “…..” markalı “… Kiti” isimli ürünün, hakları müvekkili tarafından temsil edilen buluştaki cihaz ile aynı olduğunun tespit edildiğini, söz konusu durumun Mahkememizin …. D.İş sayılı dosyasından alınan rapor ile de tespit edildiğini ve davalı yan fiillerinin müvekkili patent haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, dava konusu fiillerin haksız olduğunun tespitini, patent hakkına tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, giderilmesine, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, müvekkilinin patent haklarına tecavüz nedeniyle müvekkilinin zarar görmesi nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın, 10.000 TL maddi tazminatın davalı tarafa ilk ihtarname tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsilini, verilecek kararın gideri davalı tarafça karşılanmak üzere ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazetede yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde, 01.01.2019 tarihi itibariyle ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğun zorunlu hale geldiğini, arabulucuya başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, davacının patent üzerinde lisans hakkı bulunmadığını davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, Ankara …… FSHHM nin ……. Esas sayılı dosyası ile dava konusu patent hakkında hükümsüzlük davası açıldığını, davaya dayanak gösterilen bilirkişi raporunda ürün incelemesi yapılmadığını ürünlerin karşılaştırılmadığını yetersiz olduğunu, dava konusu patent ile müvekkiline ait ürünlerin benzer olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca, TTK’nın 4. Maddesi ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Dava, tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle maddi, manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin olup, TTK’nın 4. Maddesinde ticari davalar düzenlenmiştir. Tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın niteliğine göre dava, TTK 4 maddesi anlamında ticari davalardandır. Dosyanın tetkikinden, davacı yanın dava şartı olarak kabul edilen ve yukarıda belirtilen yasa gereğince arabulucuya gitmeden işbu davanın açıldığı, bu itibarla davacı vekiline muhtıra tebliği edilerek, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabalucu tarafından onaylanmış bir örneğinin ibrazı, aksi halde davanın usulden reddine karar verileceği ihtar edilmiş ise de, tebliğden itibaren bir haftalık süre içerisinde bu hususta bir beyanda bulunulmadığı ve arabulucuya müracaat edilmeden davanın açıldığı anlaşılmakla, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Arabulucuya müracaat edilmeden davanın açılması nedeniyle, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Yatırılan harç yeterli olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karardan bir suretinin davacı vekiline tebliğine,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgisine iadesine,
Evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, karar verildi.. 16/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır