Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/229 E. 2020/157 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/229 Esas
KARAR NO : 2020/157

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili İstanbul ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, müvekkili yapım şirketi ile davalı yan arasında 04/10/2017 tarihinde ………’in “…..” isimli ilim ve edebiyat eserinin günlük TV dizisi olarak “……” logolu yayın kuruluşunda yayınlanmasına ilişkin olarak bir “Yapım sözleşmesi” imzalandığını, işleme eser sahibi olan müvekkili şirketinin “…..” isimli dizisi 01.01.2018 tarihi itibarı ile “……” ekranında hafta içi her gün olmak üzere yayınlanmaya başlandığını, imzalanan sözleşme ile tarafların hak ve yükümlülükleri açıkça detaylı olarak belirtildiğini, davalı yanın imzalanan sözleşmeye aykırı bir şekilde hiçbir bildirimde bulunmaksızın dizinin 50.bölümünde ekrana “……” ibaresi yerleştirerek aniden dizinin yayınına son vererek sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile, müvekkili şirketin uğradığı maddi zararın tahsili ile ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davada yetkili mahkemenin Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı dava konusu dizinin esinlendiği romanın hak sahiplerinin kendisine yönelttiği cezai şarta ilişkin müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca davacının diziyi meydana getirmiş olması nedeniyle yaptığı masrafları müvekkilinden talep etmesinin mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarih, ……. esas, ….. karar sayılı kararıyla mahkemelerinin yetkisizliğine karar verilmiş ve dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Eyüp ….. Noterliği’nin 23/03/2018 tarih, ….. yevmiye nolu davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname dosyaya sunulmuş,
Her ne kadar davalı cevap dilekçesi ile iş bu davanın tam olarak ikame edilmesi gerektiği iddiasıyla itirazda bulunmuş ise de davacının mahrum kaldığı kâr gibi belirsiz ve yargılamaya muhtaç kalemleri barındıran talebi için belirsiz alacak davasının açılmasının usule aykırı olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Dosya eser sahipliği, tarafların sözleşmesel yükümlülükleri ve FSEK çerçevesinde davalının sözleşmeyi haksız yere feshedip etmediği, davacının zararının olup olmadığı, zarar oluşmuşsa miktarının ne olduğu hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 03/02/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davaya konu ….. isimli dizinin FSEK 5 çerçevesinde sinema eseri olduğu, davacının FSEK 80/II çerçevesinde film yapımcısı olduğu, takdiri mahkemeye ait olmak kaydıyla davacıdan davalıdan kalan 10 bölüm için bölüm başına 60.000,00 TL olmak üzere toplam 600.000,00 TL tazminatı talep hakkının bulunduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 11/03/2020 tarihli celsede maddi tazminat davalarını 600.000,00 TL’ye ıslah ettiklerini beyan etmiş, eksik harcı tamamladığı görülmüştür.
Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin davalı tarafından sözleşmeyi ihlalinden doğan zararın giderilmesi talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda taraflar arasında varlığı uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme niteliği itibarı ile bir yandan TBK 470 vd. Anlamında bir eser sözleşmesi; diğer yandan fikri hakları düzenleyen unsurları ihtiva eden ve mali hakların devrine ilişkin hükümler içeren telif hakları sözleşmesidir. Davacı, film yapımcısı FSEK anlamında bağlantılı hak sahibidir.
Dosyaya sunulan sözleşmenin taraflar arasında akdedilen ve uyuşmazlığa konu olan sözleşme olduğu hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Anlaşmazlık davalının sözleşmeyi haklı ve sözleşme şartlarına uygun bir şekilde feshedip etmediği, bununla bağlantılı olarak da davacının eser sahibine ödemek zorunda kababileceği cezai şarttan, masraflarından ve mahrum kaldığı kâr ile nihayetinde yayınlanmayan son 10 bölümün ödemesinden sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre:”…… Filmcilik Ve Reklamcılık Ltd. Şirket’i yapımcıya olağanüstü haller ile mücbir sebeplerin ortaya çıkmaması durumunda ve yapımcının sözleşmeyi ihlal etmemiş olması kaydıyla birinci sezonun ilk 40 bölümü için yayın garantisi vermiştir… Sözleşme süresi içerisinde ve ilk 40 bölümün yayınlanmasından sonra, her zaman bir hafta öncesinden bildirimde bulunmak kaydıyla herhangi bir sebep belirtmeksizin tek taraflı ve tazminatsız olarak kanal (şirket) aleyhine herhangi bir yükümlülük doğmaksızın iş bu sözleşmeyi fesih etmek hak ve yetkisine sahiptir… Bu fesih hakkının kullanılması durumunda yapımcı eser’i romana uygun bir …… ile bitirmeyi kabul ve taahhüt etmektedir.
Sözleşmenin sarih hükümlerine göre fesih hakkının kullanılması 1 haftalık süre öncesinden bildirimde bulunmak şartına bağlanmıştır. Ancak davalının fesih hakkını bu şatlara uygun kullandığına dair bir delil dosyaya sunulmamıştır. Buna göre davalının davacıya ulaştırdığı bir bildirim dosyada bulunmamaktadır. Bu durumda davalının fesih iradesinden habersiz bir 10 bölüm daha çektiği, ancak dizi …… yaptığı için bu 10 bölümün yayınlanmadığı ve bedelinin ödenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda sözleşme gereği bölüm bedeli üzerinden davacı tarafça çekilen 10 bölümün yayınlanmadığı ve bedelinin ödenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda sözleşme gereği bölüm bedeli üzerinden davacı tarafça çekilen 10 bölüm için toplam 600 bin TL’den davacı tarafın sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının son 10 bölüm için dizi oyuncuları ile imzalanan sözleşmeler, prodüksüyon masraf ve giderleri toplamına yönelik talebinin ise sözleşmenin 6. Maddesine göre kabulünün mümkün olmadığı, zira bu madde ile söz konusu masrafların yapımcıya ait olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmıştır.
Davacının 3. Kişi konumunda olan eser sahibine ödemek durumunda kalabileceği cezai şarta ilişkin olarak ise; henüz doğmamış ve doğup doğmayacağı belirsiz bir alacağı bugün davalıdan tahsilinin hakkaniyete uygun olmayacağı gibi sözleşmenin ilgili 16. Maddesinin (B) ve (C) bentlerinde de davalının bu yönde bir yükümlülüğü bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının bu talep yönünden kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Davacının yoksun kalınan kârına ilişkin talep ve davası yönünden ise; davaya konu diznin yurt dışı yayınına ilişkin anlaşmların salt son 10 bölümün davalı tarafça yayınlanmamasına ilişkin olup olmadığı yönünde somut bir delil dosyaya sunulamamıştır. Yani mahkememizce “şayet son 10 bölüm yayınlansaydı davacı yurtdışı yayınlarına ilişkin anlaşmaları yapabilecekti, ancak yayınlanmadığı için bu sözleşmelerin yapılamadı” şeklinde kanaat ve sonuç uyandıracak delil dosyada bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının bu yönden mahrum kaldığı bir kâr ve/veya davalının feshi ile oluşan geleceğe dair böyle bir zarar olgusu dosyada ispatlanamamıştır. Bu nedenle davacının mahrum kalınan kâr yönünden de tüm bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
-Davacının maddi tazminat isteminin son çekilen 10 bölüm yönünden kabulü ile, 600.000,00 TL’nin 02.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Davacının prodüksiyon masraf ve giderleri,3. Kişiye ödemek zorunda kalabileceği cezai şart ve mahrum kaldığı kâr talepleri yönünden davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 40.986,00 TL harçtan peşin yatırılan 170,78 peşin harç ve 9.980,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 30.835,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 47.050,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle red edilen talepler yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 170,78 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 9.980,00 TL ıslah harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 58,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 12.245,18 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 6.122,59 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸