Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/228 E. 2021/81 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/228
KARAR NO : 2021/81

DAVA : Markaya İhlal ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Markanın
Hükümsüzlüğü, İptali, Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/08/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin meşrubat ve özellikle enerji içeceği üretim ve satışı ile iştigal etmekte olduğunu, davaya dayanak ‘…….” ibareli markasını figüratif unsuru ve kelime unsurları ile birlikte TPMK nezdinde ……. tescil no ile koruma altına aldığını, bu markaların müvekkiline ait olduğunu, davalı tarafa ait dava konusu markalarda da esaslı unsur ve markasal vurgu”…….” ibaresi üzerinde toplandığını, bu durumun müvekkilinin tescilli markası ile benzer olduğunu, müvekkilinin davalı şirketin bu kullanımından davalı şirketin çalışanı tarafından verilen internet sitesi ilanından gördüklerini, işbu kullanımın tespiti ve davalı şirketin marka ihlalini durdurması üzerine davalı şirkete ait fabrikada Balıkesir …… Asliye Hukuk Mahkemesi’in ……. değişik iş dosyası üzerinden delil tespiti yapıldığını, davalı şirket yetkilisinin tespit esnasında bu ürünlerin üzerlerine “…….” giydirme yöntemi ile taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan “…….” markasını içeren farklı bir ambalaj etiketi geçirildiğini ileri sürdüğünü, davalı şirketin müvekkilinin “…….” markaları ürünlerinin fason dolumunu yaptığını, tarafların ticari kayıtları ile sabit olduğunu, müvekkilinin markasının bu şeklide kullanılması marka ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkilinin “…….” ibareli markasını ihlal ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, ihlal teşkil eden ürünlere el konulmasını, imhasını, marka ihlali ve haksız rekabet nedeniyle 10.000,00 TL manevi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın ticari faiziyle birlikte tahsiline; ayrıca davalı şirket adına tescilli ……. numaralı “…… ” ibareli, …… nolu ……. ” ibareli , …… nolu “……. ” ibareli, ……. “…… ” ibareli markaların hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, yine davalı şirket adına tescilli……. numaralı “……” ibareli , ……. numaralı “……” ibareli, ……. numaralı “…….” ibareli, ……. numaralı “…….” ibareli markaların kullanmama nedeniyle iptalini, sicilden terkinini, ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin davaya konu olan “……” markasıyla hiçbir ürünün piyasaya sürülmediğini, satışa arzedilmediğini, taraflar arasında ihtilaflı olmayan “…….” markasıyla piyasaya arzedildiğini, marka ihlalinden ve haksız rekabetten bahsedilmeyeceğini, ……. giydirme etiketin birçok ünlü markanın da ürünlerinde kullandığı bir yöntem olduğunu, kolay sökülmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin Kristal çatı markası olmak üzere birçok marka ile içecek piyasasında olduğunu, birçok firmaya da fason üretim ve dolum hizmeti verdiklerini, tespit raporunda resimleri görülen ürünlerin ……. etiket için bekleyen ürünler olduğunu, “……” markası ile hiçbir ürünün fabrika dışına çıkmadığını, satışa sunulmadığını, tespit raporu ile de marka hakkının ihlali ve haksız rekabet olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, müvekkil şirketin başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan herhangi bir önlem almadığını, haksız rekabet teşkil edecek bir davranış içine girmediğini, markalar arasında görsel benzerlik, fonetik benzerlik, anlam benzerliği olmadığını, davacı şirketin “…….” markasıyla ürettiği enerji içeceklerinin “ucuz ürün” kategorisinde olup, müvekkil şirketin ürettiği enerji içecekleri ile aynı piyasada yer almadığını, müvekkil şirketin “……” markasını 2013 yılında kullanmaya başladığını, son beş yıl içinde de sözkonusu markanın kullanıldığının açık ve net olduğunu, “……” markasına yönelik iptal talebinin de yerinde olmadığını, davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddi gerektiğini, davacının haksız ve yersiz davasının esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, markadan doğan haklara tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat; marka hükümsüzlüğü, ve kullanmama nedeniyle marka iptaline ilişkindir.
Taraf delilleri toplanarak, resmi kayıtlar getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.
Tüm dosya kapsamı deliller, taraf beyanları ve bilirkişi raporu ile ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davalı tarafın adına tescil ettirdiği “……” markasıyla üretim yapacağının davacı tarafça öğrenilmesi üzerine, ihtarname çekilerek bunun sonlandırılmasının istendiği, bunun üzerine davalı tarafça henüz piyasaya herhangi bir ürün sunulmadan davalı tarafça marka görselinin olduğu kısma kendisine ait “……” markasının body sleve yöntemiyle üzerinin kaplandığı ve henüz piyasaya ürün sunulmadığı, bu kaplamanın kolaylıkla çıkarılmasının mümkün olmadığı ve böylece davalı eyleminin davacının marka haklarına tecavüz teşkil etmeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yine davacı tarafça çekilen ihtar üzerine, gerekli önlemlerin alınıp kendi adına tescilli olan “……” markasından dahi vazgeçip, ürünün etiketini değiştirmek suretiyle davalının ürünü piyasaya sürmesi dürüst ticarete uygun olup, haksız rekabet de teşkil etmeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bilirkişi heyetinin bu yöndeki hukuki değerlendirilmesine itibar edilmemiştir. Bu itibarla davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin talepleri yönünden davasının reddi gerekmiştir.
Davacının davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne ilişkin talebi yönünden; davacı, davalı adına tescilli …., …… ve ……. tescil nolu markaların müvekkili adına tescilli markalar ile benzer olduğu vs. gerekçeler ile SMK 6/1, 6/3 ve 6/9 maddeleri uyarınca hükümsüz kılınmasını talep etmiştir. 09/01/2010 tarihli “…….” ibareli 2010/3189 tescil nolu marka, 32. Sınıfta davacı adına tescillidir. Sonraki tescil başvuru 14/09/2011 tarihinde yapılan “……” ibareli …… tescil numaralı marka yine, 05/03/2011 tescil başvuru tarihli ……. tescil nolu “……” ibareli marka davalı adına tescillidir. Buna göre davalı adına olan markalar, davacı adına olan markanın ilk hecesinden oluşmaktadır. Buna göre markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olup, SMK 25 ve 6/1 maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. Her ne kadar …… nolu marka yönünden sessiz kalma yoluyla hak kaybı olduğu iddia edilmiş ise de, SMK’nın 6/9 maddesi uyarınca kötü niyetli tescil halinde sessiz kalma yoluyla hak kaybından bahsedilmez. Dosya kapsamı deliller ve taraf beyanlarına göre, taraflar arasında 2010 yılından itibaren ticari ilişki mevcut olup, davalı taraf davacıya ait markayı taşıyan ürünlerin fason olarak dolum işlemini yaptırdığı, dolayısıyla davacının markasından haberdar olduğu halde, ileride kullanırım düşüncesiyle marka tescilini yaptırdığı ve böylece tescilinde kötü niyetli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davacının hükümsüzlüğe ilişkin davasının …… tescil numaralı ve ……. tescil nolu markaları yönünden kabulü gerekmiştir. Dava konusu hükümsüzlüğü istenen diğer markalar yönünden ise; görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunmadığı gibi, diğer hükümsüzlük koşullarının da oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın reddi gerekmiştir.
Davacının, davalı adına tescilli …., ……., ……. tescil nolu markaların kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin talebine gelince; incelenen davalı ticari kayıt defterlerine göre, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem içerisinde, davalının bu markaları tescilli oldukları emtia sınıfında ciddi ve kesintisiz kullanımının bulunmadığı anlaşılmıştır. Mülga 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK’nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir. Sonuçta halen yürürlükteki yasal düzenlemeye göre tescilden itibaren 5 yıl kullanılmayan marka iptal edilir. SMK’nın 26. Maddesinin SMK önceki dönemde tescil edilmiş, fakat kullanılmayan markalar yönünden de uygulanması, kanunların geçmişe yürümeme ilkesine de aykırı değildir. Zira geçmişe etki yasağı mutlak olmayıp, hak sahiplerinin belirli bir hukuki duruma olan güveni objektif olarak haklı ise geçmişe etki yasağından söz edilemez.Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin uygulaması da bu doğrultudadır. Buna göre davacının kullanmama nedeniyle iptale ilişkin davasının kabulü gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalı adına tescilli……., ……., ……. tescil nolu markaların kullanmama nedeniyle iptaline,
Davalı adına olan …… ve ……. tescil nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
Sair talepler yönünden davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin yatırılan 187,86 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, fazla alınan 128,56 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücreti tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücreti tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden 5.900,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru ve 187,86 TL peşin olmak üzere toplam 223,76 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 64,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.564,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 1.825,60 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
9-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır