Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/192 E. 2020/81 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/192
KARAR NO : 2020/81

DAVA : Markanın İptali
DAVA TARİHİ : 13/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, 1995 yılında A.B.D’de kurulan müvekkilinin spor perakendesi sektöründe “….”, “….”, “….” gibi firmalara ait lisanslı spor malzemelerinin satışında pazar lideri konumunda olduğu, müvekkilinin bu doğrultuda “….” ibareli markasını WIPO nezdinde 25. Sınıfta tescil ettirmek amacıyla …. numaralı tescil başvurusunda bulunduğu, söz konusu başvurunun Türk Patent Ve Marka Kurumu tarafından …. kod numarası ile kayıt altına alındığını, ancak davalı adına tescilli …. kod numaralı markası gerekçe gösterilerek 25. sınıftaki emtialar bakımından müvekkili başvurusunun kısmen reddedildiğini, ancak davalı yan adına tescilli davaya konu markanın 25. Sınıftaki mallar üzerinde fiilen kullanılmadığını davalı adına tescilli markanın tescil tarihinin 11.03.1994 olduğunu ve davalı yanın tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde bu markayı hiç kullanmadığını iddia ederek, davalı adına … sayılı “….” ibareli markanın, başvuru tarihinden itibaren 25. Sınıfta yer alan mallar bakımından kullanmama nedeniyle iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı yanın müvekkili adına tescilli markanın 25. Sınıfta yer alan mallar bakımından iptal talebini 6769 sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten 5 yıllık süre sonunda 10/01/2022 tarihinde ileri sürebileceğini, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, dava konusu talebin, müvekkili markasının tescil tarihi olan 08/12/1993’ten itibaren 5 yıllık süre içinde kullanılmadığına ilişkin olduğunu ve 25 yıl öncesine ait kullanım belgelerinin mevzuatlarda öngörülen süreler de göz önüne alındığında saklama yükümlülüklerinin olmadığını, bu nedenle iptal talebinin izahı olmadığını, müvekkilinin davaya konu markasını ilk günden itibaren işlevine uygun, ticari hayat içerisinde ve kesintisiz olarak kullandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …. sayı ile tescilli “….” ibareli markanın, başvuru tarihinden itibaren 25. Sınıfta yer alan emtialar bakımından kullanmama nedeniyle iptali taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … sayılı “…. +…” ibareli markanın, 25. Sınıfta ilk defa 08/12/1993 tarihinde davalı adına tescil edildiği ve 08/12/2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına yenilendiği anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Mülga 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK’nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir. Sonuçta halen yürürlükteki yasal düzenlemeye göre tescilden itibaren 5 yıl kullanılmayan marka iptal edilir. SMK’nın 26. Maddesinin SMK önceki dönemde tescil edilmiş, fakat kullanılmayan markalar yönünden de uygulanması, kanunların geçmişe yürümeme ilkesine de aykırı değildir. Zira geçmişe etki yasağı mutlak olmayıp, hak sahiplerinin belirli bir hukuki duruma olan güveni objektif olarak haklı ise geçmişe etki yasağından söz edilemez. (Bakınız Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4. Bası, S.983 vd) Bu konuda henüz Yargıtay ilamına tesadüf edilememiş ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 11/02/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalının ibraz edilen ticari defterlerinin ilgili kanun hükümlerine göre uygun tutulduğu, davalının faturalarında ürün açıklamalarında “….” marka kullanımının “gömlek, t-shırt, pantolon, short, kazak, eşofman, mont vb.” emtialarında kesintisiz ve ciddi bir şekilde sürdürüldüğü, dava konusu markanın dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre içerisindeki toplam satışları içerindeki payının olduğu ve ciddi bir şekilde kullanımı olduğu belirtilmiştir.
Buna göre, tüm dosya kapsamı topluca değerlendirildiğinde; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, 08/12/1993 tarihinden itibaren davalı adına tescilli olan …. sayılı ve “….+….” ibareli markanın, tescilli olduğu 25. Sınıftaki emtialarda davalı tarafından kesintisiz ve yoğun bir şekilde kullanıldığı ve davalı yana ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde de, dava tarihinden itibaren geriye dönük olarak 5 yıllık süre içerisinde söz konusu markanın toplam satışlar içerisindeki payının oldukça yüksek olduğu ve bu durumda da markanın kullanmama nedeni ile iptali şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 18,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.12/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır