Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/164 E. 2019/336 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/164
KARAR NO : 2019/336

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA : Markanın İptali
DAVA TARİHİ : 12/08/2014
KARŞI DAVA TARİHİ : 21/10/2014
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/10/2019
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “…..” ibareli markaları ile tekstil giyim ürünleri üretimi yaparak satışa sunduğunu, davalının ise 25. Sınıfta ……. sayı ile …. ibareli markayı tescil ettirdiğini, bu marka ile tekstil giyim ürünleri üreterek Laleli’de bulunan satış mağazasında sattığını, davalı markasının müvekkili markaları ile benzer olduğunu, davalının markasını kullanırken ….. ibaresini küçük puntolarla yazarak ….. ibaresini ön plana çıkardığını, davalının söz konusu markayı ürünlerinde, ürün ambalajlarında, tabelasında ve kartvizitlerinde kullandığını, davalının binlerce farklı marka seçme özgürlüğü varken müvekkilinin markalarına benzer markayı seçmesinin kötü niyetle hareket ettiğini gösterdiğini ve müşterilerin müvekkilinin mağazası ile davalının mağazasını sık sık karıştırdıklarını iddia ederek, ….. sayılı markanın “koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler” için kısmen hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, müvekkilinin tescilli markasını usul ve yasaya uygun şekilde kullandığını, …. ibareli markayı kullanan söz konusu markaya ciddi yatırım yaparak markaya ayırt edicilik kazandıranın müvekkili olduğunu, müvekkilinin markalarında büyük harfleri de küçük harfleride kullandığını, markalarında belli bir kelimenin ön plana çıkması ya da başka bir markaya benzetilerek kullanmasının söz konusu olmadığını, davacının markalarını 556 sayılı KHK’ nın ciddi kullanım olarak kabul ettiği şekilde kullanmadığını, tüketiciler nezdinde her iki markanın karıştırılabilmesinin veya müvekkilinin davacı markasının itibarından yararlanmasının mümkün olmadığını, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini, karşı dava olarak davacı karşı davalı olarak TPE nezdinde tescilli …… sayılı ….., ….. sayılı ….. şekil ve ….. sayılı ….. markalarının 556 sayılı KHK’ nın 14 maddesine uygun surette tescil edildiği günden bu yana kullanılmaması nedeniyle iptaline, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 02/02/2016 tarih, ….. Esas ve …… Karar sayılı kararı ile, “Asıl davanın kabulü ile davalı tarafa ait ….. ….. markasının davacı tarafa ait ….. markasına benzer olup hükümsüzlüğüne, ….. sayılı ….. markanın TPE kayıtlarından terkin edilmesine, karşı davanın kısmen kabul kısmen reddi ile….. nolu ….. markasının 25.sınıfta pantolon emtiasında kullanıldığından bu husustaki kullanım dışında kalan “elbise, etek, ceket, yelek, mont, bluz, gömlek, tişört, kaban, kazak” emtialarında marka kullanılmadığından bu emtialar yönünden markanın kısmen iptaline, TPE kayıtlarından terkin edilmesine, ….. tescil nolu …..+şekil markasının 25.sınıfta kot emtiasında kullanıldığından bu emtia dışında kalan “iç ve dış giysiler, penye, triko, deri, kağıt ve benzeri malzemeden yapılmış giysiler, spor yaparken giyilen giysiler, banyo ve plaj giysiler, iç çamaşır, eldiven” emtialarında kullanılmadığından bu emtialar yönünden markanın iptaline, bu emtialar yönünden TPE kayıtlarından terkin edilmesine, ….. tescil numaralı ….. markasının 25sınıfta kot emtiası yönünden kullanıldığından bunun dışında kalan “koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış (iç ve dış giysiler) penye, triko, deri kağıt ve benzeri malzemeden giysiler, spor yaparken giyilen giysiler, banyo ve plaj giysileri, iç çamaşırlar, eldivenler emtialarında marka kullanılmadığın iptaline, TPE kayıtlarından terkin edilmesine” dair karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2019 tarih, …. Esas ve ….. Karar sayılı ilamı ile, “Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 556 sayılı KHK’nın markanın kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin 14. maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli ….. E. ve…. K. sayılı kararı ile iptal edilmiş olmasına göre, davalı karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince, karşı dava, davalıya ait markaların kullanmama nedeniyle hükümsüz kılınması istemine ilişkindir. Mahkemece, Anayasa Mahkemesi’nin …. Esas ….. Karar sayılı ilamı ile 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin 42/1-c maddesinin iptal edildiği ancak söz konusu düzenlemenin hükümsüzlüğe ilişkin olduğu, markanın kullanmama nedeniyle iptalini düzenleyen 14. maddesinin halen yürürlükte olduğu gerekçesiyle, davalıya ait markaların kararda gösterilen bir kısım emtia bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, karardan sonra, mahkemece hükme dayanak yapılan 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi de Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli…… E. ve ….. K. sayılı kararı ile iptal edilmiş olduğundan iş bu davanın yasal dayanağını ortadan kalkmıştır. Bu itibarla, Anayasa Mahkemesin’ce verilen iptal kararının kazanılmış hakları ihlal etmemek kaydıyla iş bu davada da gözetilmesi gerektiğinden mahkemece karşı davaya ilişkin olarak verilmiş hükmün resen bozulması gerekmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı karşı davacı vekilinin asıl davaya ilişkin aşağıdaki (4) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı asıl davada, davalıya ait markanın 25. sınıfta yer alan “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler” emtiası bakımından kısmen hükümsüz kılınmasını istemesine rağmen, mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesini ihlal edecek şekilde davalıya ait markanın 25. sınıfta bulunan tüm mallar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün asıl davada davalı yararına bozulması gerekmiştir. Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalının karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir” gerekçesi ile bozularak iade olunmakla, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Asıl dosya yönünden, dosya kapsamı, deliller, bilirkişi raporu ve uyulan bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı adına sonraki tescil tarihli ….. markasının davacı adına tescilli ….. markası ile görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik gösterdiği anlaşılmakla, benzer emtialar ve taleple bağlı kalınarak, davanın kabulü ile, davalı adına tescilli ….. tescil nolu markanın sadece tescilli olduğu 25. Sınıfta yer alan “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler” emtiası bakımından hükümsüzülüğüne, karar kesinleştiğinde bir suretinin gereği için TPMK’ya gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Kullanmama nedenine dayalı iptale ilişkin karşı dava yönünden ise; davaya dayanak yapılan 556 sayılı KHK’nın 14. Maddesi, Anayasa Mahkemesinin…… Esas, 189 Karar sayılı ilamıyla 14.12.2016 tarih ve 06.03.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan hükmü ile iptal edilmiş olup, yeni 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanu’nun 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, dava tarihi itibariyle dava konusu uyuşmazlığa uygulanması söz konusu olmayıp, dava konusu mülkiyeti sınırlandırmaya ilişkin bir nedene dayılı olup, yasal boşluğu hakim tarafından doldurulması da söz konusu olmadığından ve yasal dayanak ortadan kalktığından, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Karşı dava yönünden davanın dayanağı kalmadığından, bu durumda haklılığın tespiti de söz konusu olmadığından, her bir tarafça yargılama gideri üzerinde bırakılarak, vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Bu itibarla aşğıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dava yönünden davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ….. tescil nolu markanın sadece tescilli olduğu 25. Sınıfta yer alan “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler” emtiası bakımından hükümsüzülüğünü, karar kesinleştiğinde bir suretinin gereği için TPMK’ya gönderilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile, 19,20 TL bakiye karar harcının davalı-k.davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 50,40 TL dava ilk masrafı, 270,00 TL tebligat-tezkere ve 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1170,40 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN :
1-Karşı dava yönünden davalının karşı davasının 556 sayılı KHK’nın 14. Maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olmakla REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile, 19,20 TL bakiye karar harcının davalı-k.davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Her bir tarafça yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılarak, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
C-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
D-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.10/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır