Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/143 E. 2020/50 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/143 Esas
KARAR NO : 2020/50

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirketlerinin 1994 yılında kurulduğunu, yoğun emek ve yatırımlarda bulunarak “…..” markasını tanınmış bir marka haline getirdiğini, müvekkillerinin tescilli birçok markalarının bulunduğunu, davalı tarafın “…..” ibaresi ile marka tescilleri gerçekleştirdiğini, karşı tarafın ihtarname ile ihtar edildiğini ancak sonuca ulaşılamadığını, karşılaştırmaya tabi markaların karıştırılma ihtimali ve iltibas yarattığını, davalı yanın kötü niyetli olduğunu, müvekkillerinin markasında “e” harfinde kullanılan kesme işaretinin aynısının karşı taraça “a” harfinde kullanıldığını, bu durumun haksız rekabete sebebiyet verdiğini, davalı tarafın bu markalarının benzerlik nedeni ile hükümsüz kılınması gerektiğini iddia ederek davalı yanın …. tescil nolu “…..” markası ile ….tescil nolu “…..” markasının hükümsüzlüklerine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana teşmilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; … tescil numaral markalarının 5 yıldan uzun süredir tescilli olduğunu ve bu nedenle davanın süresi içerisinde açılmadığını, müvekkillerinin “…” markasını 2009 yılından beri kullandığını, … gibi sektöre hakim internet sitelerinde markalarını haiz ürünlerin satışa sunulduğunu ve markanın bu yolla tanınırlık elde ettiğini, davacı tarafın da …. sitesinde müvekkilleri ile birlikte uzun süre satış yaptığını, buna rağmen markalarına itiraz etmediklerini, huzurdaki davanın iyi niyetli olmadığını, markalar arasında iltibas riskinin bulunmadığını beyan ederek … nolu “…..” markası yönünden öncelikle zamanaşımı yönünden ve ayrıca esastan reddine, …. nolu “….” marka yönünden esastan reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Yargılama sırasında deliller toplanmış: Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya davalı markası ile davacı markası arasında iltibas ya da benzerlik olup olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere dosya marka vekiline tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 09.12.2019 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarından özetle: davacı yana ait davaya mesnet markaların tanınmış marka statüsünde olduklarının ispatlanamadığı, tanınmış markalara ilişkin korumadan yararlanamayacakları, tarafın ticari iştigal/faaliyet alanlarının aynı/benzer olduğunu, taraf markalarının asli unsurlarının birbirine oldukça yakın olduğu ve iltibasa sebebiyet verebileceğini, davalı tarafın tescilinin bulunduğu emtia/hizmet gruplarının, davalı markalarından önceki tarihlerde davacı taraf adına tescilli markalar ile davacı yan adına tescile konu edildiğini, tarafların markalarınnı ve tescil edilmiş olan emtia/hizmet gruplarının benzer olması nedeni ile davalı tarafın …. ve …. kod numaralı markalarının tescil edilmiş olan tüm emtia/hizmet grupları bakımından hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu yönündeki hususlarını bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin rapora yönelik itiraz dilekçesinden özetle: Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda yapılan tespitler usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olup, bu nedenle kesik inceleme ve yanlış değerlendirmeler içeren bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacının “…..” markasının kulakta bıraktığı izlenimi ve kavramsal anlamı, müvekkilinin markasının kulakta bıraktığı izlenimden ve kavramsal anlamından tamamen farklı olduğu gibi hususlar hiçbir suretle bilirkişi raporunda irdelenmediğini, bu nedenle dava konusu markalar arasında iltibastan söz edilemeyeceği ortada olup, itirazları doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Dava, davalının markalarının hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda davacının markasının esas unsurunun “…..” olması sebebiyle davacı ve davalı markaları arasında kıyaslama yapılmış ve bilirkişinin davacı ve davalı markalarının asli unsurlarının birbirine oldukça yakın olduğu ve iltibasa sebebiyet verebileceği yönündeki tespitine mahkememizce de aynen iştirak edilmiştir. Zira davacı tarafa ve hükümsüzlük talebine konu davalı tarafa ait markaların asli ve ayırd edici unsuru olan “…..” ibaresi ile “…..” ibaresi benzerdir. Taraf markalarının şekil, görünüm, fonetik, grafik ve renk kıyaslamasında davalının “…..” markası ile davacıya ait …. tescil numaralı “…..” markasının son derece benzer unsurlar içerdiği hakimliğimizce de mütalaa edilmiştir. Burada, ortalama tüketici nezdinde benzerlik yüksek orandadır ve bu nedenle mal ve/veya hizmetler arasındaki düşük orandaki benzerlik halinde bile karıştırma ihtimalinden söz edilmesi gerekecektir. Bu durumda 25. Sınıfta tescilli davacı “….. ” esas unsurlu markası ile davalıya ait “…..” markalarının tescilli olduğu 25. Ve 35. Sınıflar yönünden benzerlik ve karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABÜLÜ ile, davalı adına tescili …. ve …. numaralı markaların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ve 173,60 TL tebligat-müzekkere, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.218,00 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde, yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2020

Katip …..

Hakim …..