Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/142 E. 2020/270 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/142
KARAR NO : 2020/270

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “…”, “……. “, “……. ” markalarının sahibi olduğunu, bu markaların hem Türkiye’de hem de dünyada tekstil ürünleri, gerçek ve suni deri ürünleri ve çantalar emtiaları üzerinde tanınmış olduğunu, ancak hal böyle iken davalının, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde müvekkili markasının ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan “……” markasını …….. sayı ile tescil ettirdiğini, davalı yanın müvekkili markalarına benzer markayı kötü niyetle tescil ettirdiğini, müvekkiline ait markasının tanınmış marka olduğunu, davalı yan adına tescil edilmiş olan …….. tescil numaralı “……” ibareli markanın hak sahibi oldukları “…….” görselini ihtiva eden tanınmış markalar ile iltibas teşkil ettiğini ve davalı yanın kötü niyetli bir şekilde dava konusu marka tescil müracaatını gerçekleştirdiğini iddia ederek, davalı adına tescil edilmiş olan …….. kod numaralı “……” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili markası davacı markası arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan farklılıklar olduğu gibi, markaların anlam, yazım, telaffuz, tertip tarzı açısından markaların farklı olduğunu, müvekkiline ait markanın ayırt edici ve vasıf kazandırılmış marka olduğunu, markaların bütünsel olarak incelenmesi gerektiğini, davacıya ait markaların ayırt edici niteliğinin zayıf olduğunu ve davaya konu markalar ile davacı markaları arasında iltibas yaratacak bir benzerliğin olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …….. sayı ile tescilli “……” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …….. sayılı “……” ibareli markanın, 18, 25 ve 35. Sınıflarda 20/06/2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. Maddesi ile, birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır. Böyle bir markanın iptalinin istenmesi için tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekecektir. Birlik ülkeleri, kullanmanın yasaklanması talebinin yapılması için gerekli süreyi tanıyabilirler. Kötü niyetli tescil edilen veya kullanılan markaların kullanımının yasaklanmasını veya iptalini istemek için süre tespit edilemeyeceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 02/03/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı yana ait “…….” görselini ihtiva eden “…….” ibareli markaların dava konusu …….. kod numaralı “……” ibareli davalı markasının tescil müracaatının gerçekleştirildiği tarih olan 20.06.2013 tarihinden önce tanınmış olduğu, karşılaştırmaya tabi davacı yana ait “…….” görselini ihtiva eden “…….” ibareli markalar ile davalı yana ait …….. kod numaralı “……” görselini ihtiva eden “………” ibareli markanın ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik arz ettiği, davalı yanın dava konusu marka tescil müracaatını gerçekleştirmesinin kötü niyetli olarak değerlendirilebileceği ve açıklanan nedenlerle davacı yana ait …….. kod numaralı “……” görselini ihtiva eden “………” ibareli dava konusu markanın tümden hükümsüzlüğü şartlarının oluştuğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamıyla uyumlu görülen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı adına önceki tarihli olarak tescilli “…….” görselini ihtiva eden “…….” ibareli markaların dava konusu …….. kod numaralı “……” ibareli davalı markasının tescil müracaatının gerçekleştirildiği tarih olan 20.06.2013 tarihinden önce tanınmış olduğu, karşılaştırmaya tabi davacı yana ait “…….” görselini ihtiva eden “…….” ibareli markalar ile davalı yana ait …….. kod numaralı “……” görselini ihtiva eden “……” ibareli markanın görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olduğu gibi, tescilli oldukları emtia ve hizmetler yönünden de benzer olup ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik arz ettiği, ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılmak ile birlikte farklı ülkelerde tescilli olan ve yüksek bir ekonomik değere sahip olan önceki tarihli davacı markası davalı tarafça dava konusu marka tescil başvurusundan önce bilinmemesinin mümkün olmaması karşısında davalı yanın dava konusu marka tescil müracaatını gerçekleştirmesinin kötü niyetli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı markasının tanınmış olması ve davalı tescilinin kötü niyetli olması karşısında süre koşuluna bağlı olmaksızın hükümsüzlük istenebileceğinden davacının davasının kabulü ile hükümsüzlüğe karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı, 124,10 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.212,90 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır