Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/134 E. 2021/72 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/134
KARAR NO : 2021/72

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2009 yılında kurulduğunu, ticari faaliyetlerini Türkiye çapında bilinen www…….com sitesi üzerinden sürdürdüğünü, müvekkilinin ticari faaliyetleri esnasında kullandığı ibareleri TPMK nezdinde tescil başvurularında bulunarak tescil ettirdiğini, bu kapsamda müvekkili şirketinin ticari faaliyetleri uyarınca “…….” markasına ek olarak kullandığı “…….” ibaresini de çeşitli sınıflarda tescil ettirdiğini, davalı tarafın bu markayı kullanmadığını, kullanmadığı bir markaya dayandığını, bu kullanımın müvekkilinin ticari faaliyetlerini önlemeyi ve haksız kazanç sağlamayı hedeflediğini, “……” markasının kullanmama nedeniyle iptali için Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas, …… Karar sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ve Bakırköy ……. FSHHM’nin ….. Esas sayılı dosyası üzerinden verilen karar ile iddialarının somutlaştığını, dava süreçleri esnasında markasal kullanımı ispat etmek zorunda olan davalı taraf ……. numaralı “……” markasını kaybetme riskinden dolayı işbu dava konusu 18, 24, 25, 26 ve 35.sınıflarda….. numara ile “….. ” ibareli marka başvurusunu gerçekleştirdiğini, bu başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını, marka tescilindeki asıl amacın markanın kullanılmasının olmadığını, davalının kullanmadığı bir markaya dayanarak müvekkilinin ticaretinin haksız ve hukuka aykırı olarak önlenmesini ve bu yolla marka ticareti yapmayı hedeflediğini iddia ederek, davalı adına tescilli ….. sayılı markanın tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketinin 30 yıldır tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketinin markasının tescil edildiği 14/08/2007 tarihinde davacı şirketin kurulmadığını, davacı şirketin basiretli tacir olarak hareket etmemiş müvekkilinin şirketi hak sahibi olduğu “……” markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer “…….” ibaresini kullandığını, davacının marka hakkına tecavüz teşkil eden davranışlarının men ve ref’i ne karar verildiğini ve bu kararların kesinleştiğini, davacı şirketin kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen tecavüz teşkil eden davranışlarına devam ederek içinde “…….” ibaresi bulunan marka tescilleri için başvurularda bulunduğunu, davacının “……” markasını tamamen 25.sınıftaki tekstil ürünlerinde kullandığını, müvekkilinin de aynı şekilde bir tekstil firması olduğunu ve 25.sınıf dışında ……. sayılı markanın kapsamındaki 18, 24, 26, 35.sınıflarda emtianın hiçbir önemi olmadığını ve belirtilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek müvekkili aleyhine açılan haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına olan ….. sayılı “……” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Marka ve Patent Kurumu’ndan gelen kayıtlardan ….. sayılı “……” ibareli markanın, 18,24,25,26 ve 35.sınıflarda 10/07/2016 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu “……. ” esas unsurlu birçok markanın davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 14/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak “Davalının ….. sayılı “…….” markasının tescilli olduğu 18., 25. emtia sınıflarında ve bu sınıflardaki emtiaları konu alan 35. sınıftaki hizmetler açısından SMK m.6/9 ve TMK m.2 bağlamında hükümsüzlük sebeplerinin oluşmadığını, buna karşılık, davalının ….. sayılı “…….” markası açısından tescilli olduğu 24. ve 26. emtia sınıflara ve bu sınıflardaki emtiaları konu alan 35. sınıftaki hizmetlere yönelik SMK m.6/9 ve TMK m.2 bağlamında hükümsüzlük yaptırımının kısmen uygulanabileceğini” belirtmiştir.

Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dosya içeriğinden davacı tarafından ……. sayılı “…….” asli unsurlu markaların 18., 09. ve 14. sınıflarda 2011 tarihinde tescil edilmiş olduğu; buna ek olarak “…….” ve “…….” asli unsurlarından oluşan markaların ise yine 2011 ve 2012 tarihlerinde 24., 25., 26. ve 35. sınıflarda tescil edilmiş oldukları anlaşılmaktadır.
Davalının önceki markası olan “……” ibaresindeki asli unsurları muhafaza ederek ve aynı sınıflarda önceki markası ile bağlantısını koruyarak “…….” markasının tescili suretiyle marka serisi yaratma amacı taşıdığı, ayrıca davalının davacıya kıyasen daha önce tescil ettirmiş olduğu ticaret unvanında “nova” ibaresinin asli unsur olarak yer aldığı, buna ek olarak, davalının öncelik sahibi olduğu markada da “……” ve “……. ” ibarelerinin mevcut olduğu, bu olgular karşısında, mükerrer tescil yolu ile davalının amacının sadece davacıya ait markalara yaklaşmaya çalışmak ve bu suretle karıştırılmaya yol açmak olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı, kullanmama nedeniyle iptal edilen markanın yeniden tescilinin kötü niyet olarak kabul edilemeyeceği, bilirkişinin bazı emtia sınıfları yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu şeklindeki görüşüne kötü niyetin bölünmezliği ilkesi karşısında itibar edilmeyerek davacının davasının tümden reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 59,30 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 14,90 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır