Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/131 E. 2020/264 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/131 Esas
KARAR NO : 2020/264

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkilinin, endüstriyel bant ve yapıştırıcı sektöründe, 10 yıllık deneyimi ile kendisine ait olan … markasının yanı sıra; sektörün lider firmaları …, …, …, … ve … markalı ürünleri de pazarlayarak sektörde tanınmış bir marka konumunda olan şirket olduğunu, Müvekkilin piyasada muteber kabul edilen ve aynı zamanda ticaret unvanında da yıllardır kullanılan tescilli “….” markasının ise TPE nezdinde …. tescil numarası ile 25.03.2016 tarihinden beri korunduğunu, Markanın tescilli olduğu alanların Nice Sınıfında 16 ve 35 sınıflar olduğunu, bu sınıflarda yer alan ürünlerden birçoğunun müvekkil tarafından aktif bir şekilde üretilmekle birlikte üretimin çok büyük bir çoğunluğunun yapıştırıcılardan oluştuğunu, Davalının, …. başvuru numarası ile TPE nezdinde başvuru yaparak Nice 01 sınıfta “ulus bant” ibaresinin tescil ettirdiğini, davalının tescilini istediği Nice sınıfı olan 01 sınıfında “Kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar.” yer aldığını ancak davalı, 16. sınıflarda yer alan ürünler için kullanılabilecek “bant” kelimesini, markasına ilave ederek haksız şekilde 1. sınıfta kullanmak isteyerek davacı müvekkilin markası ile iltibas oluşturduğunu, Her ne kadar müvekkili firmanın tam olarak kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlılar dışındaki yapıştırıcıları ve yapışkanlı bantları üretiyor olsa da tüketici nezdinde yapıştırıcıların Nice sınıflandırılmasına göre yapılmamasının, en basite indirgenmiş farkındalık düzeyine sahip tüketici nezdinde aynı marka algısı oluşturacağını, Nitekim Nice 01 de yer alan alanlar ile 16 sınıfta yer alan alanların benzer konumda olup bu hususun tüketici tarafından ayırt edilmesinin mümkün olmadığını, bu hali ile dahi karıştırılma imkânının olduğunu, müvekkil tescilli markası ile davalı markasının yazım karakterlerinin de benzer nitelik taşıdığını, her iki markada tek küçük farkın davalı markasının ulus – bant kelimeleri arasındaki boşluk olduğunu, müvekkilinin markası, her ne kadar Nice 01 sınıfında tescilli olmasa dahi davalının, müvekkilinin bizzat unvanında yer alan bir markasını kullanarak, üstelik müvekkilin faaliyet alanı içerisinde olan yapıştırıcı sınıfında marka tescilini talep etmesinin açıkça kötü niyeti gösterdiğini, bu sebeple davalının hem benzer sınıflarda tescil talep etmesi hem de yazılış olarak bire bir aynı kelime grubunu seçmiş olmasının davalının kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu, …. başvuru numaralı “…” markasının ilgili sınıflarda hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, davaya cevap vermediği görülmüş, bu suretle davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı ve davalıya ait markaların tescil belgeleri Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan celp olunmuş, dosya davalı adına tescilli … markasının davacı adına tescilli marka ile iltibas yaratıp yaratmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 21/05/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “davalının …. tescil numaralı “… ” markasında 01. Sınıf içinde yer alan “Kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar” emtiaları açısından iltibas nedeniyle kısmi hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davalının … tescil numaralı “ulus bant” markasında 01. Sınıf içinde yer alan “Gübreler ve topraklar. Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. İşlenmemiş suni reçineler ve işlenmemiş plastikler. Yangın söndürücü maddeler.” emtiaları açısından iltibasa ilişkin bir durumun söz konusu olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davalı markasının tescilinde kötüniyetin bulunup bulunmadığı hususunun ve buna bağlı olarak tüm sınıfı kapsayacak şekilde verilecek hükümsüzlük kararının takdirinin mahkemeye ait olduğun” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Dava; davalıya ait markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde karıştırma ihtimali ile birlikte kötüniyet iddialarına dayanmışsa da; aslolan iyiniyettir ve kötüniyet iddiasına dayanan ispat külfeti altındadır. Davacı bu iddiayı somut olayda kabulünü gerektirecek ölçüde bir delil sunamamıştır. Bu durumda kötüniyet iddiaları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Somut olayda davacı ve davalı markası arasında kıyaslama yapılmış ve bilirkişinin davalı markasının nihai tüketici nezdinde iltibas teşkil edecek benzerlik arz ettikleri yönündeki tesbitine mahkememizce de aynen iştirak edilmiştir. Davalı yana ait …tescil numaralı markanın tescilli olduğu 01. sınıf içerisinde yer alan “kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar” emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı yan markasının tescilli olduğu sair emtialar yönünden davanın reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı yana ait …. tescil numaralı markanın tescilli olduğu 01. sınıf içerisinde yer alan “kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar” emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
-Davalı yan markasının tescilli olduğu sair emtialar yönünden davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen talep yönünden 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen talep yönünden 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 145,20 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 945,20 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 472,60 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasnıa,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸