Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/13 E. 2019/300 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/13
KARAR NO : 2019/300

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2013
KARAR TARİHİ : 17/09/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmaların spor giysiler, spor malzemeleri ve ayakkabılar alanında grek model alternatifleri, gerekse ödün vermeyen kalite anlayışı ile tüketici ve tüm toplum kesimleri nezdinde uzun yıllara dayanan haklı bir üne sahip olduğunu, müvekkiline ait “…..” veya “….” olarak bilinen gitgide küçülen, birbirine paralel istiflenmiş üçü şeritten oluşan markanın uzun yıllardar TPE nezdinde …., vd nolar ile yine tüm dünya çapında muhtelif ülkelerde tescilli olduğunu, terkini talep edilen markaların müvekkilinin daha önceki tarihlerde TPE nezdinde ve yine ayrıca dünyada muhtelif ülkelerde tescil edilmiş Türkiye’de ve dünyada çok uzun yıllardan beri yoğun bir biçimde kullanıldığını, toplumun tüm kesimleri nezdinde çok meşhur ve maruf, dünya çapında çok tanınmış markalarının önemsiz bir değişiklik yapılmak suretiyle oluşturulmuş kopyaları olduğunu, bunların ….. tescil nolu marka, …. tescil nolu marka ve …. tescil nolu marka olduğunu, ayrıca …. nolu markasının da TPE’ce re’sen tanınmış markalar statüsüne alınarak …. Gazetesi özel sayısında yayınlandığını, TPE nezdinde …. vd nolar ile tescilli olduğunu, bahsi geçen markaların tüm dünyada ve TPE nezdinde 1 nolu davacı … adına tescilli olmakla birlikte davacı …anılan markaları Türkiye dahil dünya çapında kullanma ve marka haklarından yararlanmaya sözleşme ile yetkilendirilmiş münhasır lisansör olduğunu, müvekkilinin tanınmış markaları ile iltibas teşkil eden dava konusu davalıya ait TPE nezdinde …. tescil nolu markaların, …..’a ait markaların ayırt edici karakterine ve itibarına zarar verdiği/vereceğinin açık olduğunu, tüketicinin dava konusu markaları, …..’ın çok tanınmış markaları ile karıştırmasının kaçınılmaz olduğunu, davalı şirket tarafından üretilen ve müvekkilinin markalarını taşıyan bir kısmı spor ayakkabılarının daha önceki tarihlerde müvekkili şirketin şikayeti üzerine ceza yargılamalarına konu olduğunu ve yapılan yargılamalar neticesinde yargılama konusu spor ayakkabılarının müsaderesine karar verildiğini, davalı tarafından üretilen/piyasaya sunulan bir kısım spor ayakkabıları ile ilgili marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi vd.talepli davanın mahkememizde ….. esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, anılan dosya içerisinde yer alan mahkememizin …. değişik iş dosyası ile tespit yapıldığını, davalının TPE nezdinde …. nolu başvurusu…. nolu başvurusu, …. nolu başvurusunun itirazı üzerine TPE tarafından reddedildiğini, bu nedenle …, … tescil nolu markaların müvekkilinin tanınmış markaları ile iltibas oluşturduğunun tespiti ile markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ayrıca …. nolu markanın kullanılmaması nedeniyle iptaline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari alanda haklı bir prestije sahip olduğunu, 1987 yılından beri ayakkabı, terlik, spor ayakkabı alanında çeşitli ürün yelpazesi içerisinde ürünlerini kendi adına tescilli markaları ile piyasaya sunduğunu, müvekkilinin tescilli markalar altında ürettiği satışa sürdüğü ayakkabı ürünlerinin tüketiciler arasında kalite, fonksiyon bakımından çok aranan ürünler olduğunu, müvekkilinin markalraını taşıyan ürünlerin toplumda çok rağbet gördüğünü, ancak piyasada hakim olmak isteyen davacının müvekkilinin ürünlerinin piyasada satışının önlenmesi, alt satıcılarının gözünün korkutulması ve piyasada tek marka olmak amacıyla sürekli olarak müvekkiline karşı davalar açtığını, müvekkilinin terkini istenen …. sayılı markalar ile davacıların markaları arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, bu nedenle haksız ve kötüniyetle açılmış olan işbu davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bozma öncesi yapılan yargılama sırasında deliller toplanmış; Mahkememizin …. esas, …. karar sayılı kesinleşme şerhli karar örneği, Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı kesinleşme şerhli karar örneği ve bilirkişi raporu, Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. esas, …. karar sayılı kesinleşme şerhli karar örneği ve bilirkişi raporu dosya içerisine alınmış, tarafların markalarına ait tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya benzerlik, iltibas ve kullanım yönünden resen seçilen bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 08/07/2010 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında özetle; “davalı adına …. sayıyla tescilli “….” markası ile davacının … ve …. sayılı markalarının arasında bağlantı olma ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı ve bu sebepten dolayı markalar arasında 556 s. KHK anlamında hükümsüzlüğe yol açabilecek bir benzerliğin bulunmadığını, davalı adına kayıtlı …. sayılı “….” markası ile davacı adına ….. ve …. sayılarla tescilli 3 şerit markalarının kıyaslanması neticesinde markalar arasında bağlantı olma ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı ve bu sebepten dolayı markalar arasında 556 s. KHK anlamında hükümsüzlüğe yol açabilecek bir benzerliğin bulunmadığını, davalı adına ….. sayıyla kayıtlı “….” markası ile davacı adına…. sayıyla tescilli üç şerit markasının kıyaslanması neticesinde markalar arasında bağlantı olma ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı ve bu sebepten dolayı markalar arasında 556 s. KHK anlamında hükümsüzlüğe yol açabilecek bir benzerliğin bulunmadığını, söz konusu markaların hükümsüzlüklerinin gerekmediğini” hususlarını tespit etmişlerdir.
Dosya davalı tarafın 07/10/2010 havale tarihli delil ve eklerinde sunulan faturaların ticari defter ve belgelerinin denetlenmesi, muhasip bilirkişisinin uyuşmazlığa konu …. nolu markadaki şeklin ürünlerde kullanılışına dair davalının üretim, satışlarının faturalar kapsamında irdelenmesi hususlarında rapor tanzim etmek üzere hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin 24/02/2011 tarihli raporunu sunduğu görülmüştür.
Yargılama sonunda bilirkişi kök rapor ve ek raporuna göre davacı yana ait tescilli markalar ile davalı adına tescilli markalar arasında ortalama tüketiciler nezdinde bağlantı olma ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin, hükümsüzlüğe yol açabilecek bir benzerliğin bulunmadığını, tescilin kötüniyetle yapıldığının ispatlanamadığını, dolayısıyla 556 sayılı KHK’nin 42/1-a-b maddesi yollamasıyla 7.ve 8.maddesindeki red sebeplerinin gerçekleşmediğini, ayrıca davalının …. nolu markasının ciddi biçimde kullandığını, 556 sayılı KHK’nin 14, 42/1-c maddesindeki kullanmama nedeniyle hükümsüzlük şartlarının da oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, dosya davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 11/03/2015 tarih, …. Esas,… Karar sayılı ilamı ile “hükümsüzlüğü istenen markaların davacı adına tescilli markalar ile aynı/benzer emtialarda da tescilli olduklarının anlaşıldığını, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinin söz konusu davalıya ait işaretlerin davacı markaları ile iltibas tehlikesine yol açmayacakları yönünde görüş belirtmişseler de, markaların üçgen ve üç şerit formları itibariyle karşılaştırılmasının ortalama tüketici nezdinde bir bütün olarak bıraktıkları izlenim dikkate alınarak yapılmasının gerektiğini, Ankara …. ve …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince verilen kararlar ve davacının itirazlarının değerlendirildiği rapor alınıp markalar arasında 556 KHK’nın /1-b anlamında benzerlik olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılması gerektiğini, davalı vekili …. sayılı markanın …. yılı kataloglarında yer alaan ayakkabılar üzerinde kullanıldığını ve aynı yıl satışının yapıldığını savunduğunu, katalog ve faturalar ibraz edilmiş, marka sahibinin markasını tescilden itibaren 5 yıl süre ile ciddi biçimde kullandığını ispatlamakta mükellef olduğunu, dosyaya sunulan ve bilirkişilerce kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğü istenen markaya ait olduğu belirtilen faturaların 556 sayılı KHK’nın 14’üncü maddesi kapsamında ciddi bir kullanımı ispatladığından söz edilemeyeceğinden anılan madde hükmüne dayalı olarak hükümsüzlük talebinin reddine dair karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle karar bozulmuş ve davalı vekilinin karar düzeltme isteği üzerine dosya yeniden Yargıtay’a gönderilmiş, aynı Daire’nin 19/01/2016 tarih ve ….. esas, …. karar sayılı kararıyla davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442.maddesi gereğince reddine karar verilmiş ve dosya Kapatılan Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Bozma sonrası dosya tarafların iddia, savunması, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek Ankara …. ve ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin karar ve ekli raporları değerlendirilerek 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik olup olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim amacıyla hukukçu, marka vekili ve sektör bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişiler 10/10/2016 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında özetle; “tüm inceleme ve değerlendirmeler sonucunda 556 sayılı KHK /1-b kapsamında davalının …. nolu şekli, davacının … nolu şekliyle benzerlik arz ettiğini ve hukuken marka hakkına tecavüz durumunun şartlarının oluştuğunu” hususlarını tespit etmişlerdir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada Kapatılan Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 23/01/2017 tarih ve….. esas, … karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 07/11/2018 tarih ve …. tarih, ….. karar sayılı ilamıyla “Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediğini, bozma ilamında davalı adına tescilli dava konusu ….. numaralı üç adet markası için değerlendirmeler yapılmış olmasına, davanın da davalının bu üç adet markasına yönelik olmasına göre; mahkemece yeni oluşturulan bilirkişi heyetinden bozma ilamı doğrultusunda dava konusu …. numaralı markalar ile davacının bu markalara benzer olduğunu belirttiği davacı markaları yönünden inceleme, karşılaştırma ve değerlendirmelerin yapıldığı rapor aldırılıp tarafların iddia ve savunmalarına göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davalının …. numaralı markası hakkında değerlendirmeler yapılan eksik ve yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle karar bozularak mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dosya tüm deliller, beyanlar ve tüm belgeler ile Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. esas, … karar sayılı ilamı ile son … esas, …. karar sayılı ilamı da gözetilerek davalı adına tescilli dava konusu markalar ile davacının bu markalara benzer olduğunu belirttiği davacı markalar yönünden inceleme, karşılaştırma ve değerlendirme yapılarak iltibas, benzerlik ve hükümsüzlük durumlarının tespiti açısından iki marka vekili ve bir sektör bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler 08/07/2019 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında özetle; “davalı yan adına tescilli olan …. kod numaralı markalar ile davacı yan adına tescilli davaya mesnet markaların nihai tüketiciler nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzer olduklarını ve karşılaştırmaya tabi markaların aynı/benzer mal ve hizmetler bakımından tescilli oldukları ve davalı yan adına tescilli olan …. nolu markaların hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunu” hususlarını tespit etmişlerdir.
Dava hükümsüzlük ve kullanmama nedeniyle iptali talebine yöneliktir.
Mahkememizce markanın hükümsüzlüğü talebi yönünden yapılan değerlendirmede; SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda “….. ve ….” işareti şeklinde olması sebebiyle davacı ve davalı markası arasında biçimsel kıyaslama yapılmış ve bilirkişinin her iki markanın ayniyet derecesinde aynı olduğu yönündeki tespitine mahkememizce de aynen iştirak edilmiştir. Zira görünüm, şekil, tasarım ve grafik yönden markalar aynı olup arada fark bulunmamaktadır. Marka sahibinin renklerde değişiklik yapabilme serbestisi ile birlikte değerlendirildiğinde davaya konu markalar arasında doğrudan karıştırma ihtimalinin varlığının kabulü gerekir.
Kullanılmama nedeniyle iptal talebi yönünden yapılan incelemede ise; ispat yükünün davalıda olması ve mevcut delil durumuna göre davalı adına tescilli … tescil numaralı markanın ciddi olarak kullanıldığına ilişkin yeterli delil sunulmadığı anlaşıldığından iptal talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE;
1-Davalı adına tescilli ….. numaralı markaların hükümsüzlüğüne,
2-Davalı adına kayıtlı …. tescil nolu markanın kullanmama nedeniyle iptaline,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 15,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 28,80 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.931,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 15,60 TL peşin harç, 350,00 TL tebligat/posta masrafı ve 5.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.415,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2019

Katip …

Hakim …